Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öncelikle, değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında gözönüne alınmalıdır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kökleşmiş ilke ve uygulamalarına göre trafik kazalarına dayalı araç değer kaybı tazminatı, hasarlı aracın, hasara uğramadan önceki ikinci el piyasa değeri ile hasarlı haldeki ikinci el piyasa değerinin saptanması ve karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Aradaki fark meydana gelen değer kaybıdır. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise değer kaybı talep edilemez(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 28/12/2017 tarih ve 2015/6486 Esas, 2017/12264 Karar; Yargıtay 17....

    Bu zarar ile kaza arasında uygun illiyet bağı olması sebebiyle davalının sorumluluğuna hükmedilmiştir. 02.09.2017 tarihli hasarın mükerrer hasar olması sebebiyle davacıya ait araçta değer kaybının oluşmadığı; sadece izin alınmasının kazanç kaybı için yeterli olmadığı, ayrıca para kazanamadığının ispat edilmesi gerektiği, ancak davacı tarafça bu şekliyle bir ispat gerçekleştirilemediğinden, değer kaybı ve kazanç kaybı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar gözetilerek, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Sigorta tarafından ödendiği, bakiye 8.500,00TL ve eksper masrafı olan 654,15 TL toplamı olan 9.154,15 TL davalı şirketten talep edildiği, davalı şirketin, 26/09/2019 tarihinde 5.182,00TL ödediği, ancak bakiye 3.619,00TL değer kaybı ve 654,15 TL eksper ücreti gideri toplamı olan 4.275,00 TL ödenmediği, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla araç değer kaybı bedelinin eksik ödenen 3.619,00TL si ile 654,15TL ekper masrafı olmak üzere toplam; 4.275,00TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, harca esas değeri 3.064,85 TL göstererek davalıların maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın kusurlu olarak müvekkiline ait araca çarpması sonucu araçta oluşan hasarın müvekkilinin kasko şirketince karşılandığını, aldırılan tespit bilirkişi raporuna göre araçta 3.000 TL değer kaybı olduğunu, tespit dosyası için 604,85 TL yargılama gideri yapıldığını, değer kaybı ve yargılama giderlerinin tahsili için davalılar aleyhine başlatılan takibe davalıların haksız itirazının iptali ile takibin devamını, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, 10/10/2014 tarihli dilekçesi ile icra takip talebindeki miktar 3.604,85 TL olmasına rağmen dava dilekçesinde...

          Bu nedenle davacı arsa sahibi dava tarihi itibariyle “değer kaybı” istemekte haklıdır. Nevar ki, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafından daha önce dava dışı diğer arsa hissedarları aleyhine Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2001/442 Esas sayılı dosyası ile açılan davada, alınan 03.10.2002 tarihli bilirkişi raporunda değer kaybı olarak belirlenen 23.511,45 TL, temyize konu eldeki davanın açıldığı 27.05.2004 tarihine eskale edilerek 70.533,00 TL değer kaybı hesaplanmıştır. Gerçekten, 2001/442 Esas sayılı dosyada alınan 03.10.2002 tarihli bilirkişi raporunda “mimari projede blokların zemin kat taban katlarının tabiî zeminden 1,10 metre yüksekte olması gerekirken inşaat aşamasında daha düşük yapıldığı, bu durumun sahil beldelerinde deniz görme objektif unsuru nedeni ile konutlarda değer düşüklüğüne neden olduğu” belirtilerek davacının 3 adet konutunun bulunduğu B6 nolu blokta 23.511,45 TL “değer kaybı” olduğu saptanmıştır....

            Bu konuda, Yargıtay'ın müstakar hale gelmiş içtihatları bulunmakta olup, yüksek yargı kararlarında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki fark olarak tanımlanmış ve araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farkın göz önüne alınması gerektiği yerleşik hale gelmiştir. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ve yürürlük tarihinden sonra akdedilen sözleşmelere uygulanacağı öngörülen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın "kapsama giren teminat türleri" başlıklı A.5 maddesinde "değer kaybı", maddi zararlar teminatı içerisinde düzenlenmiş, sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybının, ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından...

              CEVAP: Davalı T3 vekilinin cevap dilekçesinde; Davacı tarafa ait aracın hasarı ve değer kaybı nedeniyle poliçe teminatının tamamının ödendiğini, müvekkili şirketin bakiye poliçe teminatın kalmadığını, bu nedenle aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulüne, davacının değer kaybı talebinin kabulü ile 8.524,00 TL'nin kaza tarihi olan 29/12/2016 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

              Uyuşmazlık, 14/6/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında, uyuşmazlık konusu, 06/02/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumu, davacıya ait araçta hasar ve değer kaybı oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarı, hasar bedelinden davalı araç sürücüsünün, değer kaybı bedelinden ise davalıların sorumlu olup olmadığı olarak belirlenmiş; aynı celse ara kararı gereğince, davacı vekilince bildirilen tanığın meydana gelen trafik kazasında davacıya ait aracın sürücüsü olduğu anlaşıldığından tanık dinletilmesine ilişkin talep reddedilmiş; dosyanın kusur, hasar ve değer kaybı konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek uyuşmazlık konularına ilişkin rapor alınmasına karar verilmiştir. 13/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyadaki bilgi ve belgelerden kazanın, yapıldığı ve ödendiği iddia edilen hasar onarımında kullanılan parçalarla uyumlu olduğu, onarıldıktan sonra piyasası 20.000 TL olarak öngörülen araçta 11.000 TL onarım yapıldıktan sonra aracın 10.000 TL tutara satılmış...

                Maddesi de dikkate alınarak KABULÜ İLE, 1.257,25.TL araç değer kaybı talebinin, davalı ...'...

                  Hukuk Dairesi'nin gerçek zarar ve değer kaybı ile ilgili olarak "aracın kaza öncesi hasarsız rayici ile onarım sonrası rayiç değeri arasındaki farktır." şeklindeki emsal kararları baz alınarak yapılan hesaplama neticesinde davacıya ait aracın kaza tarihi itibariyle hasarsız değerinin ortalama 78.000 TL olduğu, onarım sonrası rayiç değerinin ise 73.000 TL olduğu, bu kapsamda davacıya ait araçta (78.000 TL - 73.000 TL=) 5.000 TL değer kaybı meydana geldiği tespit edilmiştir. Yine aynı bilirkişi raporunda 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Sigortası Genel Şartları'nın ekinde yayınlanan Ek-1 Değer Kaybı Hesaplaması Formülasyonu ve kriterlerine göre yapılan hesaplama neticesinde ise davacıya ait araçta 3.271,66 TL değer kaybı meydana geldiğinin tespit edildiği bildirilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi'nin 11....

                    UYAP Entegrasyonu