O halde devre tatil alanı için yapı kullanma izninin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu hali ile, davacının yapı kullanma izninin bulunmadığı tesiste tatil hakkını kullanma ve sözleşmeyi ayakta tutma zorunluluğu yoktur. Bu nedenle , mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 30.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesi gereği davacının kendi beyanlarında da belirttiği üzere tesisten yararlandığı, sonraki yıllarda ailesinin tesisten yararlanıp tatilinin yaptığı, kendisinin Fethiye'ye taşındığından ve şu anda çalışmadığından bahisle devre tatil sözleşmesine konu hakkını satmak istediğini, kendisini bir danışmanlık bürosuna yönlendirdikleri halde satışın gerçekleşmediğini beyan etmişse de tarafları arasında sözleşme özgürlüğü kapsamında bahse konu devre tatil sözleşmesinin imzalandığı, davacı yanın kendisinin de kabulünde olduğu gibi, karşı yanın kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği halde öznel sebeplerinden ötürü sözleşmenin feshi ile ödediği bir kısım paranın iadesini talep ettiği görülmekle davacının cayma hakkını süresinden çok sonra ve koşulları oluşmadan talep ettiği, davacının talebinin iyi niyet kuralları ile de bağdaşmadığı, subjektif sebeplerle ve süresinden sonra yapılan talebin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın...
Somut olayda, davacı vekili müvekkili davacı ile davalılar arasında ilk olarak 18.05.2014 tarihinde toplam 17.100,00 TL bedelli devre tatil sözleşmesi düzenlendiğini ve imzalandığını, müvekkili davacı tarafından 10.260,00 TL'nin davalı şirkete ödendiğini, müvekkilinin telefonla davalı şirket tarafından aranarak "hediye tatil kazandınız" şeklinde davaya konu tesislere davet edildiğini, davet üzerine tesislere giden müvekkilinin kendisini müthiş bir baskı altında bulduğunu, müvekkilinin psikolojik baskı altında iradesi sakatlanarak sözleşmeyi imzaladığını, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin hem usule hem de sözleşmenin esasına ilişkin olarak geçersiz olduğunu, davaya konu iş bu sözleşmelerdeki maddelerin haksız şart ve hükümsüz olduğunu, müvekkili ile sözleşme şartlarının kesinlikle 2018/4467-6134 müzakere edilmediğini, sözleşmenin konusu ve mahiyeti konusunda müvekkilinin aldatıldığını, taraflar arasında yapılan sözleşmelerde ilgili kanun ve yönetmelik...
İlçesinde kain 1 adet devre-mülkün devri hususunda davalı ile imzalanan sözleşme kapsamında müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen davalı şirket tarafından tapuda devir yapılmadığını ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini, tapu kaydının iptali ve tesciline karar verilememesi durumunda 9262,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacının talebi satın aldığını iddia ettiği devre mülkün adına tapuya tesciline, bu olmadığı takdirde bedelinin kendisine verilmesine ilişkin olduğundan, mahkemece, öncelikle davacının tapu iptal ve tescil davasının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Tapu iptal ve tescil davası ise kayıt kabul davası niteliğinde değildir. Kayıt kabul niteliğinde olmayan tapu iptal ve tescil talepleri yönünden, İİK'da özel bir düzenleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur....
Mahkemece, bozmaya uyularak, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/302 Esas KARAR NO : 2022/783 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Hisse Senedi İptali) DAVA TARİHİ : 25/04/2022 KARAR TARİHİ : 11/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Hisse Senedi İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muris ...' ın ... ... A.ş. tarafından düzenlenen ve devre tatil hakkı tanıyan hamiline hisse senedi sahibi bulunduğunu, vekil eden mirasçılarca, hamiline düzenlenen hisse senedinin kayıp olduğunu tespit edildiğini, murisin zilyedi olduğu iş bu hamiline yazılı senedin başkaca kişilerin elinde geçmesi tehlikesi söz konusu olduğunu, ayrıca mirasçılarca veraset intikal beyannamesi verilebilmesi ve devre tatil hakkının mirasçılara geçebilmesi için kayıp olan kıymetli evrakın iptali gerektiğini beyanla, ... ......
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ; : Davalı T6. vekili 15/02/2022 tarihli istinaf dilekçesinde; sözleşme tarihinin 17/05/2009 tarihi olduğunu, davada 13/06/2003 tarih ve 25137 sayılı resmi gazetede yayınlanan devre tatil sözleşmeleri uygulama usul ve esasları hakkındaki yönetmelik hükümlerinin uygulanmasının gerektiğini, 14/01/2015 tarih ve 29236 sayılı resmi gazetede yayınlanan devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri yönetmelik hükümlerinin uygulanamayacağını, mahkeme kararının kanunların geriye yürüyemezliği ilkesine aykırı olduğunu, davacının müvekkiline ait tesislerde konakladığını, cayma hakkı bulunmadığını, sözleşmeyi fesih ve iptal hakkı da bulunmadığını, davacının iddialarını hukuki bir nedene dayanmayan soyut iddialardan ibaret olduğunu, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/207 ESAS - 2021/845 KARAR DAVA KONUSU : Devre mülk sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti ile iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapunun iptali KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; 16/08/2017 tarihinde telefonunu arayan ve kendisini Yalova Termal İşletmeciliğinden tanıtan bir kişinin bedava tatil kazandınız diyerek kendisini bir toplantıya davet ettiklerini, gittikleri yerde tanıtımlar yapıldığını, o an detayı ile düşünme fırsatı bulamadan toplam bedeli 21.750,00 TL olan satış sözleşmesi ve toplam borç kadar 48 adet sıralı borç senedi imzaladığını, şu ana kadar sözleşmeye istinaden hiç bir hizmet alamadığını, üzerine devre tatil kat mülkiyet tapu tahsisi yapılmış tatil yapmaya hazır herhangi...
Dava, devre tatil sözleşmesine istinaden devre tatil haklarının kullandırtılmamasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yapılan yargılamada davacı tarafça dosyaya sunulan tatil sözleşmesinin incelenmesinden; dava dışı Turtel Turizm A.Ş ile davacı T1 arasında, sözleşme tarihinden başlamak ve 31/12/2020 tarihinde sona ermek üzere E91- E93 numaralı suit ünitesinde her yılın 24 ve 25.haftalarında 4 kişilik kullanılmak üzere toplam yılda 2 hafta, 30 yıllık tatil sertifikası sözleşmesi imzaladığı, E91- E93 dairelerinde davacının devre tatil hakkının bulunduğu, 1999 yılından itibaren söz konusu tesisin T3 Sanayi Tic....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, itirazın iptali istemine ilişkin davada İstanbul 2. Tüketici ve 4. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesine dayalı takibe yapılan itirazın iptali ile sözleşmenin feshi istemine ilişkindir....