Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 13.8.2006 tarihinde 99 yıllığına devre tatil sözleşmesi imzalandığını, kendisine cayma bildirim belgesi verilmediğini, tatil hakkını kullanabilmesi için bir davetiye gönderilmediğini, tarafına tatil hakkını kullanmak uzere yer teslimi yapılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu, devre tatil hakkını satmak isterse ...ticaret AŞ.nin aracılık edebileceğinin bildirdiğini ve komisyon bedeli ödediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 6150 euro sözleşme bedeli ile 120 euro bakım aidat bedelinin ve 350 euro komisyon bedelinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının tesisi görerek sozleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....

    Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 20.8.2004 tarihli devre tatil sözleşmesini 2010/16334-2011/12959 Imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını, devre tatil ünitelerinin bulunduğu tesislerin yapı kullanım izinlerinin bulunmadığını öğrendiğini belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....

      Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 20.8.2004 tarihli devre tatil sözleşmesini 2010/14542-2011/12954 imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını, devre tatil ünitelerinin bulunduğu tesislerin yapı kullanım izinlerinin bulunmadığını öğrendiğini belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....

        İlçesi, ...mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ...Tatil Sitesinde C bölgesi 74 kapı nolu evin 5 nolu dönemini kapsayan; davacı ... de 4 nolu dönemini kapsayan devre tatil hakkına sahip olduğunu, 14.2.2005 tarihli yazı ile davalının yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000.000 TL. harcama yaptığını ve bundan devre tatil hakkı sahiplerinin paylarına düşen kısmın ödenmesini istediğini, sözleşmeye göre devre tatil hakkı sahiplerinden devre tatil servis bedeli istenebileceğini, davalının belirlediği devre servis bedelini de ödediklerini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların kendilerinden istenemeyeceğini, bunun 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine, hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu bildirip, davalıya yenileme katkı payı adı altında ödeme yapılmaması gerektiğinin tespitiyle yaratılan muarazanın menine ve borçlu olmadığının tesbitine ve devre servis bedeli olarak belirlenen bedellerden...

          Davacı vekili *** tarihli sözleşmede; “***A.Ş. yönetimimiz tarafından daha önce aktif olarak işletilmiş olan (***Şti.) şirketimiz üzerinde uzun ve kısa vadelerde Standart - family - queen süit şeklinde taahhütlü devre tatil satışları yapıldığını, ***unvanlı şirketin ***tarihinden fesih edilmesi ile haklarını ***şirketi üzerinden artık kullanamayacak olan toplamı 1874 devre tatil üyelerinin ***Unvanlı şirketin eski faaliyet adresinde ***tarihi itibari ile yeni işletmeci olarak 49 yıl boyunca aktif bir şekilde faaliyet gösterecek olan ***. şirketine Revize Ek Devre Tatil Sözleşmesi şeklinde aktarılmaları konusunda mutabakata varıldığını, muhatap şirketin "( ***şirketi) ek revize şeklinde kendi şirketine aktaracağı tüm ***Otel devre tatil üyelerinin şirketimizin (Garantör ve kefilliği) altında olup, devre tatil üyelerimizin aktarılması konusunda muhatap şirket aleyhinde doğabilecek hukuki tüm sorumluluğu şimdiden kabul ve taahhüt ederiz.”...

            Birinci ve ikinci paragrafta tespit edilip bütçelenen giderler, o yılın ilk ayı içinde devre tatil sahiplerinden tahsil edilir. Devre tatil sahibi bu şekilde tespit edilen işletme giderlerine itiraz ve katılmaktan imtina edemez." hükümleri getirilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 16.2.2010 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde, genel giderler toplamından taşınmazın aynına ilişkin olan ve mahiyetleri ve kullanımları gereği devre tatil ünitelerini ilgilendirmeyen masraf kalemleri düşülerek bakiye bedel üzerinden devre tatil payına göre hesaplama yapıldığı, anılan raporda mahsup yapılan masraf kalemleri tek tek açıklandığı halde, hesaba dahil edilen ve davacıya yansıtılan masraf kalemlerinin neler olduğunun açıklanmadığı anlaşılmaktadır....

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında AbantBey Yayla Tatil Köyünde bulunan ve dava dilekçesinde ada ve parsel numarası ile sözleşme kullanım devrelerini belirttiği taşınmaz yönünden dava dilekçesi ekinde sunduğu Devre Tatil Sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin sözleşme konusu devre tatil bedelini ödediğini ancak davalı şirketin sözleşme gereğince projede değişiklik yaparak sözleşme konusu taşınmazın bulunduğu tatil köyünde yapımını edim olarak üstlendiği bir kısım evleri yapmadığını, bu evlerin yerine sözleşmeye ve devre tatilcilerin rızasına aykırı şekilde spor kulüpleri için futbol sahaları inşa ettiğini, sözleşmenin 10/c maddesi uyarınca müvekkilinin sadece devre servis bedeli ödemekle yükümlü bulunmasına rağmen zorunlu yenileme ve tadilat paylarının (ZYP) ödenmemesi durumunda müvekkilinin sözleşmeden doğan devre kullanım hakkından yararlanamayacağını ihtaren müvekkiline bildirildiğini...

                Atipik sözleşmeleri devre tatil sözleşmeleriyle ilgili olanları ise yasanın tanımladığı değişik akit tiplerini kapsadığından(hizmet,kira,vekalet,satış gibi) karma sözleşmeler olarak tanımlanmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 1. maddesinde kanunun amacının ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek olduğu anlaşılmaktadır. Şu haliyle tüketici kanununda yer alan hükümler buyurucu nitelikte hükümler olup, tarafların sözleşme serbestisi ilkeleri çerçevesinde imzalayacakları sözleşmelerin yasanın bu buyurucu hükümlerine aykırı olmaması gerekir. Taraflar arasında yapılan devre tatil sözleşmesi yasanın tanımını yaptığı 8. ve 9. maddelerinde belirlenen kapıdan satış niteliğinde olduğu kuşkusuzdur....

                  KARAR Davacı,hediye tatil verileceği söylenerek ... Otelde yapılan tanıtıma katıldığını,devre tatil satın alma düşüncesi olmadığı halde davalı ile Ilgaz ... Resort için 10.2.2009 tarihli sözleşme ile 2048 yılına kadar kullanmak üzere devre tatil satın aldığını ancak basında duyduğu dolandırıcılık haberleri üzerine ayrıca aidatlara da zam yapılması nedeniyle cayma hakkını 9.1.2012 tarihinde kullandığını ayrıca devre tatil hakkını kullanmadığını bildirerek sözleşmenin iptali ile 14.000 TL satış bedeli ile 450 Dolar aidat bedelinin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, sözleşmenin davalı tarafından benimsendiğini, davacıya cayma belgesinin verildiğini süresinde cayma hakkını kullanmadığını ayrıca sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmenin davalı tarafından benimsendiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                    Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 12.10.1997 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanma imkanın kalmadığını, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil Sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin, 125 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu