Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının devre tatil hakkını kullanmak için müvekkiline başvurmadığını ve devre tatil sözleşmesinin yüklediği edimleri yerine getirmediğini, sözleşmenin 5.8.maddesine göre bakım bedelini ödemeyen davacının odayı kullanma veya tazminat talep etme hakkı olmadığını, Yargıtay 13.H.D.'...

Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....

    Maddesine dayanılarak Ankara ve Bolu Tüketici Mahkemelerinde sözleşmenin feshi ile tazminat telebine ilişkin 200 adet dava açıldığını müvekkili şirketin ekonomik açısından zarara uğradığını, devre tatil sahiplerinin konaklayıp kaldıkları yapı ve bağımsız bölümler gibi taşınmazlar ile buralarda yaşamak için gerekli olan karyola, yatak ve diğer taşınır maddelerin birer yaşama ömürlerinin oldukları, taşınır ve taşınmaz malların yenileme, onarım ve bakım vs.nin müvekkili şirkete yüklenmesinin mümkün olmadığını, devre mülk sahiplerinin bakım ve onarım giderlerini ödenmemesi ve fesih sebebi olarak kullanmaları dürüstlük ve denkleştirici katılımcı adalet ilkesine aykırı olduğunu belirterek taraflar arasında imzalanmış olan devre tatil sözleşmesine hakimin müdahalesi ile sözleşmenin hukuka uygun yorumlanması, değişen hal ve şartlara uyarlanmasına ilişkin talebinin kabulüne; Sözleşmenin 7.,15. ve 17....

      A.Ş.nin bu oteldeki odaları haftalık devre tatil olarak pazarlama ve satış işi ile bunun organizasyonunu üstlendiği, satışa sunulan devre tatil haftalarının tanıtımı, pazarlaması ve satışının yapılması ile satış bedellerini ... şirketine ulaştırmaya yetkili ve yükümlü kılındığı düzenlenmiştir. Davaya konu devre tatil sözleşmesinde de, tesis sahibi olarak ... AŞ.nin, yetkili satıcı olarak da ... AŞ.nin isimleri yazılıdır. Ayrıca, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/3 maddesinde; İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 2011/5100-15500 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olduğu açıklanmıştır. O halde, yetkili satıcı ve acenta olan davalı ... AŞ:nin de devre tatil sözleşmesi gereğince sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile davalı ... AŞ....

        Noterliği'nin 04.10.2022 Tarihli 12691 yevmiye numaralı ihtarın keşide edilerek, “Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği” nin 10- 1 maddesi gereği davalı ya ile kurulması arzu edilen sözleşmesel ilişkiden / Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmesinden cayıldığı, ödenmiş bulunan 58.900,00 TL bedelin iade edilmesi gerektiği davalıya ihtar ve tebliğ edildiğini, davalıya ihtarname tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından gösterilmesi gereken irade gösterilmediğini ve bu sebeple dava şartı zorunlu atabulucuk faaliyeti kapsamında görüşmeler gerçekleştirildiğini, davalı ile anlaşma sağlanamadığını, davalı ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmesinden caydığının kabulü ile, davalı yana ödenen 58.900,00 TL bedelin, davalının temerrüde düşürüldüğü 08.10.2022 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte vekil eden davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        K A R A R Davacı, tanıtım ve tatil vaadi ile götürüldüğü tesiste manevi baskı altında davalı ile 6.8.2009 tarihinde 99 yıllık devre tatil sözleşmesi imzaladığını, tatil hakkını hiç kullanmadığı gibi tatil yapacağı ünitenin sözleşmede farklı tatil sertifikasında farklı gösterildiğini bildirerek sözleşmenin iptali ile 5.350 Euronun dava tarihindeki karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

          Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullandığında, vaad edilen şartları 2010/14047 2011/12953 taşımadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını , yapı kullanım izin belgesinin bulunmadığını öğrendiğini belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....

            Dava, hukuki niteliği itibariyle Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 50/1- a maddesinde düzenlenen devre tatil sözleşmesinin iptali isteğinden ibaret olup, aynı Kanun'un 50/(9). maddesine göre devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Geçersizliği bu şekilde tespit edilen sözleşme uyarınca davalı tarafın davacı tüketiciden almış olduğu bedelleri iade etme yükümlülüğü bulunduğu açıktır. 6502 sayılı kanunun 50.md.ve bu maddeye göre çıkarılan Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği gereği satıcı ve sağlayıcının tüketiciye karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları görülmüştür. Dava konusu sözleşmeye dayalı olarak düzenlenen ve davacı tarafından imzalanarak davalılara verilen senetlerin tüketici senedi niteliğinde olması nedeniyle 6502 sayılı kanunun 4.md.5.fıkrası uyarınca geçersiz olduğu kabul edilmiştir....

            Diğer taraftan, söz konusu yasaya dayalı olarak 14/01/2015 tarih ve 29236 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan "Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği" ile devre tatil uygulamasının hukuki çerçevesinin belirlendiğini, değinilen yönetmelikte devre tatil sözleşmesinin tâbi olduğu usul ve esasların, sözleşmenin şekli ile tarafların hak ve yükümlülükleri ile sözleşmenin sona erme nedenleri ve tüketicinin sözleşmeden cayma hakkına ilişkin açık düzenlemelere yer verildiğini, ancak mahkemenin gerek Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, gerek Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği ve gerekse genel çerçeveyi belirleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda yer alan hükümlere ilişkin tespiti yaptığını, ancak tüm bu düzenlemeler ile çelişen nitelikte bir hüküm kurduğunu, anılan kanun hükmü gereğince davacının, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmeyi "Cayma Hakkı" çerçevesinde 14 gün içerisinde hiçbir haklı sebep göstermeden...

              Otel ve ... Örme San. avukatı tarafından duruşmalı diğer davalılar ve davacı avukatıncaduruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... Turz. vekili avukat ... ve diğer davalı vekili avukat ... gelmiş davacı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ...Ş. ile 2.12.1993 tarihinde imzalamış olduğu ... Tatil Sözleşmesi gereğince 31.12.2020 tarihine kadar devre tatil hakkını ve RCI üyeliğini ... isimli Tatil Köyündeki B43 no’lu stüdyo daireyi her yılın 27. haftasında kullanmak üzere satın aldığını, devre tatil hakkını kullandığı tatil köyünün davalı satıcı ... A.Ş’den davalı ...Ş’nin mülkiyetine geçtiğini, bu davalının da diğer davalılar ... Örme A.Ş ve bünyesinde kurulan ......

                UYAP Entegrasyonu