Somut olayda taraflar arasında 08/01/2017 tarihli AT07- 1140 nolu devre tatil üyelik sözleşmesi yapıldığı anlaşılmakla birlikte; tarafların iddiaları ile ibraz edilen belgeler gözetildiğinde taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının kullanımının davalı tarafça ispatlanamadığı, sözleşmeye konu hizmet fiilen verilmeden cayma hakkı süresinin işlemeyeceği ve bu süre içerisinde sözleşmenin askıda kaldığı, cayma hakkının dava konusu tesisin fiilen tatil için kullanılmaya başlandığı andan itibaren veya fiilen tecrübe ve muayene koşulu yerine geldiği tarihten itibaren 14 günlük süre içerisinde kullanılabileceği, dava tarihi itibariyle henüz gerçek anlamda tecrübe ve muayene şartlarının gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varıldığından; davalı tarafça usule ve esasa yönelik ileri sürülen savunmalar yerinde görülmemiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir (...)" gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEBİ : Davalı Ayşar Tur. Paz. Tic....
şirket ile imzaladığı AÖ01- 2366 ve AÖ01- 2366A numaralı sözleşmelerin iptalini, sözleşme kapsamında ödemiş olduğu 29.315,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasını ve tapunun iptalini talep ve dava etmiştir....
Davacı daha sonra 20.2.2007 tarihli ıslah dilekçesini vererek, 2005 ve 2006 yıllarında da devre tatil hakkının kullandırılmadığını belirterek, bu yıllar içinde talepte bulunmuştur. Davacı 5.8.2005 tarihinde bu davayı açtığına göre, dava tarihinden sonraki tarihler için davasını ıslah edemez. Mahkemece, bu kalem isteklerin reddi gerekirken, bunlara da hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacı 2004 yılında devre tatil hakkından yararlandırılmadığı için, ailesiyle birlikte başka bir tesiste tatil yapmak zorunda kaldığını belirterek, manevi tazminat talep etmiştir....
Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir. Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder. Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, yeniden satım, değişim sözleşmeleri ve ön bilgilendirmenin içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, ön ödemeli satışlar ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir. Davanın 6502 sayılı Yasa 50....
Tüketici Mahkemesi ve ... 21. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, devre mülk sözleşmesinin 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18.,19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
İstinaf dilekçesine cevap veren davacı vekili dilekçesinde özetle; Karşı tarafın yapmış olduğu istinaf talebinin reddi ile yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir. KABUL VE GEREKÇE: Dava, devre tatil sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....
Mahkemece, taraflar arasında 01.03.2009 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, cayma hakkına ilişkin sürenin tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak ve bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği, cayma hakkının kullanımına ilişkin sözleşmede düzenlemenin yer almadığı ve süresinde cayma hakkının kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “özel hükümler/şartlar” başlıklı 1. maddesinde 'Sözleşme konusu bağımsız bölümdeki 1 haftalık kullanıma tekabül eden Devre Mülk Hakkı payını iş bu sözleşmede yazılı bedel ve ödeme şartları karşılığında ALICI ya satmayı, ALICI da söz konusu bağımsız bölümdeki Devre Mülk Hakkı 1/2 payını aynı şartlarda almayı vaad ve taahhüt eder....
Diğer taraftan, söz konusu yasaya dayalı olarak 14/01/2015 tarih ve 29236 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan "Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği" ile devre tatil uygulamasının hukuki çerçevesinin belirlendiğini, değinilen yönetmelikte devre tatil sözleşmesinin tâbi olduğu usul ve esasların, sözleşmenin şekli ile tarafların hak ve yükümlülükleri ile sözleşmenin sona erme nedenleri ve tüketicinin sözleşmeden cayma hakkına ilişkin açık düzenlemelere yer verildiğini, ancak mahkemenin gerek Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, gerek Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği ve gerekse genel çerçeveyi belirleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda yer alan hükümlere ilişkin tespiti yaptığını, ancak tüm bu düzenlemeler ile çelişen nitelikte bir hüküm kurduğunu, anılan kanun hükmü gereğince davacının, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmeyi "Cayma Hakkı" çerçevesinde 14 gün içerisinde hiçbir haklı sebep göstermeden...
Davacı, davalı ile imzaladığı 17.3.1987 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... Tatil Sitesinde ... bölgesinde bulunan Tip 2, ... nolu evin 12 ve 13. Dönem devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının 2014 yılı devre servis bedelini fahiş şekilde 2.875 TL olarak belirlediğini ileri sürerek, her bir devre için 550,00Tl olarak tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 2014 yılı Devre Servis bedelinin bir adet TİP 2 daire için 2.572,99 TL olduğunun, davacının iki adet TİP 2 daire için toplam 5.145,98 TL borçtan davalıya karşı sorumlu bulunduğunun, bunu aşan miktarlardan sorumlu olmadığının tesbitine, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....