da herhangi bir tapu kaydı olmadığı bu şekilde davacı tarafından ödenen bedellerin TKHK gereğince davacıya iade edilmesi gerektiği ayrıca Devre Tatil sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6.maddesi gereğince devre tatil sözleşmelerinde cayma süresinin on gün olduğu ancak bu sürenin hizmet ediminin tüketiciye ifa edildiği tarihte işlemeye başlayacağı, davacının devre tatil hakkını kullanmadığı sabit olduğuna göre, bu süre henüz işlemeye başlamadığı ve sözleşmenin bu süre içerisinde askıda olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 50/6 maddesinde " tüketicinin , tecrübe ve muayene ettiği tarihten itibaren 14 gün içinde her hangi bir sebep göstermeksizin ve hiç bir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin cayma hakkını kullanabileceği, cayma hakkının kullanılması ile devre tatil ve buna bağlı diğer sözleşmelerin sona ereceği" hüküm altına alındığı, öncelikle davacı tüketicinin hiç tatil yapmadığı ve fiili kullanım başlamadığı ve fiili...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı arasında 11.10.2014 tarihinde devre tatil sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, davalı taraf yakınları ile birlikte devre tatil sözleşmesine istinaden müvekkil şirket tesislerinde konakladığını ve hizmet aldığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararından anlaşıldığı üzere mahkeme yargıcı devre tatil sözleşmeleri ile devre mülk sözleşmelerini ayırt edemediğini ve somut olayımızda devre tatil sözleşmesi akdedilmesine rağmen devre mülk sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulamış olduğunu, yerel mahkemenin somut olayımızla hiç ilgisi olmamasına rağmen Kat Mülkiyeti Kanununun somut olaya uygulamış olduğunu, devre tatil sözleşmeleri mülk hakkı vermeyeceğini, devre tatil sözleşmeleri, tüketiciye yılın belli döneminde hizmet alma hakkı sağladığını, devre tatil sözleşmelerinin resmi şekilde yapılmasına ilişkin bir hüküm bulunmamakta olduğunu, devre tatil sözleşmeleri adi yazılı şekilde yapılabileceğinin sabit olduğunu, devre tatil sözleşmesinin...
DELİLLER : Yazılı beyanlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Mersin 3. İcra Müdürlüğü'nün 2017/4123 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, alacaklısının T1 borçlusunun Mer - Tur Mersin Turizm İnşaat Tar. San. Ve Tic. Ltd.Şti., 0110262 sözleşme numaralı devre tatil üyelik sözleşmesi ve Mersin 4....
Yine 2009/10961-13550 13.56.2003 tarihli 25137 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Devre Tatil Sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in 5/k maddesi uyarınca, cayma hakkı ve bu hakkın ne şekilde kullanılacağı, cayma bildirimlerinin gönderileceği sağlayıcıya ilişkin bilgilerin bulunacağı, 6. madde de ise, “Tüketici, sözleşmenin her iki tarafça imzalanmasından itibaren on gün içinde hiçbir sebep göstermeksizin ve hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin cayma hakkını kullanarak sözleşmeden dönebilir.Sağlayıcı, bu süre dolmadan devre tatil sözleşmesine konu mal ve/veya hizmet karşılığında tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez. Sözleşmenin, devre tatil sözleşmesine konu tesiste akdedilmesi halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu durumda sözleşmenin devre tatile konu tesiste yazıldığını ispat külfeti sağlayıcıya aittir.” Düzenlemesi mevcuttur. Mahkemece sözleşmenin davalılardan ......
Davacı, 12.03.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu 8.411,85 Euro bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği 18.12.2013 tarihli yazıda, 16, 146, 166 parsellerin yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı belirtilmiştir....
Mahkemece, davacının cayma bildiriminin sağlayıcıya tebliğ edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasayla değişik 4077 sayılı yasanın 6/B maddesi uyarınca; devre tatil sözleşmeleri, "en az üç yıl süre ile yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde, belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla sayıdaki taşınmazın kullanım hakkının devri taahhüdünü içeren ve bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunlu, yazılı sözleşme yada sözleşmeler grubu" olarak tanımı yapılmıştır. Cayma hakkıyla ilgili olarak ise Devre Tatil Sözleşmesi uygulama karar ve esasları hakkında yönetmeliğin 6/1.maddesi Tüketicinin, sözleşmenin her iki tarafça imzalanmasından itibaren 10 gün içinde hiçbir sebep göstermeksizin ve hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk 2008/13751-2009/3609 üstlenmeksizin cayma hakkını kullanarak sözleşmeden dönebileceği düzenlemesi getirilmiştir....
Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince, davanın devre mülk satış sözleşmesinin iptali talebinden ibaret olduğu, devre mülk satış sözleşmelerinin 4077 sayılı Tüketici Koruma Kanunun 2. maddesi kapsamı dışında kaldığı, sözleşmenin usûlünce kurulmamış olduğu iddiası ile davacının tüketici sıfatı kazanmadığı, sözleşmenin 6100 sayılı HMK'nın 12/1. maddesi uyarınca davanın aynına ilişkin olup taşınmazın bulunduğu yer genel görevli mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek görevli ve yetkili ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine kararı verilmiştir. ......
KARAR Davacı, davalı ...Ş. ile 1.1.1991 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmeleri gereğince 31.12.2020 tarihine kadar devre tatil hakkını D-62 nolu dairede 26 ve 27.haftalarda, D-63 nolu dairede 28 ve 29.haftalarda kullanmak üzere 11.578 DM ve 11686 DM ödeyerek satın aldığını ve 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını kullandığını,tesisin işletmesinin 2000 yılında diğer davalı Voyage AŞ.ye kira sözleşmesi ile devredildiğini,bu davalının yıllık bakım bedeli talep ederek devre tatil hakkını kullandırdığı halde, 2004 yılından itibaren tatil hakkını kullandırmadığını bildirerek öncelikle devre tatil haklarının sözleşmede yazılı koşullarla süresi sonuna kadar devam ettiğinin tesbiti ile kullandırılmayan 2004 yılı tatil bedeli 6.600 TL nin ve uğradığı haksızlık nedeniyle 5000 TL....
olmadığından atipik sözleşmeler olduğunu ve bu atipik sözleşmelerin devre tatil sözleşmeleriyle ilgili olanları ise yasanın tanımladığı değişik akit tiplerini kapsadığından (hizmet, kira, vekalet, satış gibi) karma sözleşmeler olarak tanımlandığını, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 8,9 ve 50....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki “devre tatil sözleşmesinin feshi ve ödemelerin iadesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20/12/2012 gün ve 2012/203 E., 2012/954 K. sayılı karar davacı (tüketici) vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 13....