Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili dava dilekçesinde, davalı derneğin üst üste iki defa genel kurul toplantısını yapmadığından kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, "Silivri Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 06.05.2015 tarihli yazısında derneğin re'sen kapatıldığının bildirilmiş olması" nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin İhyası Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde davalı derneğin ihyasına karar verilmesini istemiş, mahkemece davalı derneğin tasfiye işlemlerinin bütünüyle mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava; ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013-176 Esas sayılı dosyasının 26.03.2013 tarihli 3 nolu ara kararı uyarınca husumet ehliyetinin tamamlanması bakımından Selimiye İlkokulu Derneğinin ihyası istemine ilişkindir. Davacı tarafından yetkiye dayalı olarak dava açılmış ve davanın sonuçlanması halinde sırf yetkiye konu dava nedeniyle derneğin ihyası tamamlanmış olacaktır....

      Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Yasasının 87. maddesine göre derneğin ilk genel kurulunu yapmaması ve zorunlu organları oluşturmaması nedeniyle derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbiti istemine ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 87/2. maddesi son fıkrasında "ilk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması her ilgilinin Sulh Hakiminden, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbitini isteyebilir" hükmü yeralmaktadır. Somut olayda; derneğin feshi istenmeyip, sona erdiğinin tesbiti istendiğine göre, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/12/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        yaptıklarını, 4721 sayılı TMK'nın 62.maddesine göre derneklerin aynı kanunun 60.maddesinin son fıkrası gereğince yapılan yazılı bildirimi izleyen altı ay içinde ilk genel kurulu toplantısını yapmak ve organlarını oluşturmakla yükümlü olduğunu, aynı kanunun 87/2.maddesinde derneğin ilk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organlarının oluşturulmamış olması halinde kendiliğinden sona ereceğinin düzenlendiğini, aynı maddenin son fıkrasında ise her ilgilinin Sulh Hakiminden derneğin kendiliğinden feshedildiğinin tespitini talep edileceğinin ifade edildiğini belirterek davalı derneğin 22/08/2016 tarihinde kurulmuş olmasına karşılık 03/04/2017 tarihine kadar yapılması gereken ilk genel kurul toplantısını bu tarihe kadar yapmasından dolayı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 15.maddesine göre tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı derneğin dernek merkezinde, gelen ihbarlar üzerine yapılan kontrolde kumar oynandığının tespit edildiğini, davalı T3 amacı ve varlığı kanuna ve yönetmeliklere aykırı hale geldiğinden feshedilmesi ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Dernek yönetim kurulu başkanı ve üyeleri davaya dahil edilmiştir. Dava, derneğin feshi ve tasfiyesie talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir....

        Dava, 2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunu'nun 72.maddesi kapsamında kesinleşen icra takibinden sonra açılan, davacı Derneğin kullandığı krediye kefil olup bu sıfatla ödeme yapan ve borçlanma tarihinde derneğin yönetim kurulu üyesi olan davalıya davacı Derneğin borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davasıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 58.maddesine göre her derneğin bir tüzüğünün bulunduğu, bu tüzüğün kanunun emredici hükümlerine aykırı olamayacağı, tüzükte derneğin gelir kaynaklarının gösterilmesinin zorunlu olduğu, tüzükte düzenlenmeyen konularda kanun hükümlerinin uygulanacağı, 5253 sayılı Dernekler Kanunun 4.maddesi gereği ise Dernek Tüzüğünde derneğin borçlanma usullerinin gösterilmesinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir. TMK'nin 85. maddesi gereği dernek yönetim kurulunun derneğin yürütme ve temsil organı olduğu, bu görevini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getireceği ifade edilmiştir....

          Derneklerin tasfiyesinin nasıl yapılacağı Dernekler Yönetmeliğinde ayrıntılı düzenlenmiş olup Yönetmeliğin 89. maddesinde, genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılacağı, derneğin mahkeme kararı ile feshedilmesi halinde, derneğin bütün para, mal ve hakları, mahkeme kararıyla bulunduğu ildeki amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredileceği, bu derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesinin mahkeme kararında belirtilen esaslara göre yapılacağı ve tasfiyenin tamamlanmasını müteakip, durumun ilgili mülki idare amirliğine bildirileceği düzenlenmiştir. Dernekler Kanununda tasfiye konusunda hangi mahkemenin görevli olduğu açıkça gösterilmemiştir....

            Maddesini ihlal ettiği İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerince tespit edildiğini, derneğin feshine karar verilerek tasfiyesinin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı tarafa dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi ibraz etmemiş, dernek temsilcisi duruşmaya katılmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada; "...TMK 'un 89. maddesi gereği derneğin kanuna aykırı hale geldiğinden davalı derneğin feshine karar verilmesi talep edilmiş ise de tek eylem, davalı derneğin bu suçun "kaynağı" haline geldiğini göstermeye yetmez. Nitekim, Anayasa Mahkemesi de benzer hüküm taşıyan, Siyasi Partiler Yasasının 103. maddesindeki "kanunsuz siyasi faaliyetlerin mihrakı olmayı suçun kesin şekilde işlenmesi, birden fazla mahkumiyet,..." şeklinde yorumlamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin Kendiliğinden Dağıldığının Tespiti İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davalı derneğin kendiliğinden dağıldığının tespiti istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun'un 87/5. maddesi gereğince, olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması sebebiyle derneğin kendiliğinden dağıldığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı derneğin 2004 yılı mart ayında yapması gereken genel kurul toplantısını gecikmeli olarak 20.06.2004 tarihinde yaptığı, TMK'nin 87/5. maddesi kapsamında üst üste iki defa genel kurul toplantısı yapmamasının süre yönünden gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiştir....

              Tüzel kişilik kazanan derneğin ne zaman tüzel kişiliğinin son bulduğu konusunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, 3. kişiler açısından tüzel kişiliğin sona erdiği tarihin, derneğin tasfiyesinin tamamlanıp dernekler sicilinden terkin edildiği tarih olduğu genel kabul ve uygulamanın sonucudur. Nitekim, eldeki davada; daha önce kesinleşen mahkeme kararı ile kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin, T.M.K.'nın 59.maddesi ile oluşan tüzel kişiliğinin terkinini sağlamak amacıyla mallarının tasfiyesi istenmiştir. Böyle bir davanın dinlenebilmesi için öncelikle tüzel kişiliği devam eden derneğe husumetin yöneltilmiş olması gerekmektedir. Zira HUMK'un 73.maddesi amir hükmü gereğince derneğin de davada yer alması, savunma ve delillerini sunma olanağı tanınması zorunludur....

                UYAP Entegrasyonu