Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin özellikle karar defterinin incelenmesinden; derneğin 23.02.2014 tarihinde yönetim kurulunun üye alımı ve derneğin açılış tarihini belirlemek için, 04.01.2015 tarihinde genel kurulun belirlenmesi için, 20.01.2015 tarihinde üye alımı, 23.01.2015 tarihinde yönetim kurulu başkanlığı vb işler için toplandığı ve daha sonraki tarihlerde de yönetim kurulunun karar almak için toplandığı, 18.11.2017 tarihinde ise genel kurul toplantısı içeriğinde toplantı yapıldığı ancak hazırun cetveli, çağrı belgeleri vb dosya içerisinde mevcut olmadığı, 19.11.2014 tarihinde kurulan derneğin ilk genel kurulunu TMK'nın 87-2 ve TMK'nın 62. maddeleri gereği yapmadığı anlaşıldığından; mahkemece, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, doğru görülmemiştir....
Bunlar arasında, mahkeme kararıyla feshedilen veya münfesih hale düşen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesine ilişkin davalar bulunmamaktadır. Dernekler Kanunumda ve Türk Medeni Kanunu'nun tüzel kişilere ilişkin genel hükümlerinde, sona eren derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesinde açıkça Sulh Mahkemesinin görevli olduğuna dair bir hüküm de yoktur. Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine (münfesih hale düştüğüne) Sulh Mahkemesince karar verilmiş olması, tasfiyesinin de bu mahkemece yapılacağı anlamına gelmez. O halde, görevli mahkeme Asliye Mahkemesidir. İşin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir. Sonuç: Temyiz edilen kararın yukarda açıklanan sebeple (BOZULMASINA), 08.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacı tarafından, Derneğin kuruluşunu müteakiben ilk 6 ay içerisinde ilk olağan genel kurul toplantısını gerçekleştirerek dernek organlarını oluşturması gerekirken ilk olağan genel kurul toplantısının kuruluşundan bu yana yapılmadığından derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini talep edildiğinden, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Ödemiş 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı derneğin en son genel kurul toplantısını 28.11.2005 tarihinde yaptığı ve dernek tüzüğüne göre iki yılda bir genel kurul toplantısı yapmak zorunda olduğu halde bu şarta uymayan derneğin T.M.K.nun 87/5 maddesi uyarınca kendiliğinden dağıldığının tespitini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili dava dilekçesinde, davalı derneğin üst üste iki defa genel kurul toplantısını yapmadığından kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, "Silivri Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 06.05.2015 tarihli yazısında derneğin re'sen kapatıldığının bildirilmiş olması" nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin İhyası Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde davalı derneğin ihyasına karar verilmesini istemiş, mahkemece davalı derneğin tasfiye işlemlerinin bütünüyle mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava; ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013-176 Esas sayılı dosyasının 26.03.2013 tarihli 3 nolu ara kararı uyarınca husumet ehliyetinin tamamlanması bakımından Selimiye İlkokulu Derneğinin ihyası istemine ilişkindir. Davacı tarafından yetkiye dayalı olarak dava açılmış ve davanın sonuçlanması halinde sırf yetkiye konu dava nedeniyle derneğin ihyası tamamlanmış olacaktır....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Yasasının 87. maddesine göre derneğin ilk genel kurulunu yapmaması ve zorunlu organları oluşturmaması nedeniyle derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbiti istemine ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 87/2. maddesi son fıkrasında "ilk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması her ilgilinin Sulh Hakiminden, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbitini isteyebilir" hükmü yeralmaktadır. Somut olayda; derneğin feshi istenmeyip, sona erdiğinin tesbiti istendiğine göre, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/12/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
yaptıklarını, 4721 sayılı TMK'nın 62.maddesine göre derneklerin aynı kanunun 60.maddesinin son fıkrası gereğince yapılan yazılı bildirimi izleyen altı ay içinde ilk genel kurulu toplantısını yapmak ve organlarını oluşturmakla yükümlü olduğunu, aynı kanunun 87/2.maddesinde derneğin ilk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organlarının oluşturulmamış olması halinde kendiliğinden sona ereceğinin düzenlendiğini, aynı maddenin son fıkrasında ise her ilgilinin Sulh Hakiminden derneğin kendiliğinden feshedildiğinin tespitini talep edileceğinin ifade edildiğini belirterek davalı derneğin 22/08/2016 tarihinde kurulmuş olmasına karşılık 03/04/2017 tarihine kadar yapılması gereken ilk genel kurul toplantısını bu tarihe kadar yapmasından dolayı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 15.maddesine göre tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı derneğin dernek merkezinde, gelen ihbarlar üzerine yapılan kontrolde kumar oynandığının tespit edildiğini, davalı T3 amacı ve varlığı kanuna ve yönetmeliklere aykırı hale geldiğinden feshedilmesi ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Dernek yönetim kurulu başkanı ve üyeleri davaya dahil edilmiştir. Dava, derneğin feshi ve tasfiyesie talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir....
Dava, 2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunu'nun 72.maddesi kapsamında kesinleşen icra takibinden sonra açılan, davacı Derneğin kullandığı krediye kefil olup bu sıfatla ödeme yapan ve borçlanma tarihinde derneğin yönetim kurulu üyesi olan davalıya davacı Derneğin borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davasıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 58.maddesine göre her derneğin bir tüzüğünün bulunduğu, bu tüzüğün kanunun emredici hükümlerine aykırı olamayacağı, tüzükte derneğin gelir kaynaklarının gösterilmesinin zorunlu olduğu, tüzükte düzenlenmeyen konularda kanun hükümlerinin uygulanacağı, 5253 sayılı Dernekler Kanunun 4.maddesi gereği ise Dernek Tüzüğünde derneğin borçlanma usullerinin gösterilmesinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir. TMK'nin 85. maddesi gereği dernek yönetim kurulunun derneğin yürütme ve temsil organı olduğu, bu görevini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getireceği ifade edilmiştir....