"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... dava dilekçesinde; davalı ... Derneğinin üst üste iki defa genel kurul toplantısını yapmadığından kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiş, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87/.... maddesinde, derneğin olağan Genel Kurul toplantısının iki defa üst üste yapılmaması halinde kendiliğinden sona ereceği ve her ilgilinin sulh hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda; davalı ......
Dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalı derneğin 23.01.2007 tarihinden sonra faaliyetinin olmadığı, iki yılda bir ocak ayında yapılması gereken olağan genel kurulun yapılmadığı ileri sürülerek Türk Medeni Kanunu'nun 87/5 maddesi gereğince derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 5253 sayılı Kanunun 18.maddesinde ''Bu Kanunla ilgili olarak hukuk mahkemelerinde bakılacak davalarda basit yargılama usulü uygulanır'' hükmü yer almakta olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 317. maddesinde ise cevap süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren başlayacağı düzenlenmiştir. Mahkemece davalı derneğin eski adresine tebligat yapılmak suretiyle savunma hakkını ortadan kaldırır şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
tan talep etme şartları oluştuğu takdirde tahsil etmelerinin mümkün olduğu, bu noktada davalı derneğin, satış sözleşmesinin tarafı olmayan davacıyı bizzat sorumlu tutması mümkün olmadığı gibi, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde derdest olan ve halen temyiz aşamasında bulunan dosya içeriğine göre de davalı derneğin bu harçtan dolayı dava dışı ...'u sorumlu tuttuğu, hal böyle iken adı geçen bonodan dolayı davacının, davalılara karşı borcu ve sorumluluğunun bulunmadığı, davalı derneğin kayden iyiniyetli hamil olmadığı gerekçeleriyle davacının davaya konu olan bonodan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, bononun taraflarla sınırlı olmak üzere iptaline, davacının ve davalı derneğin tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir....
Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiği, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir. Dernekte ilk kez yapılan aramada ele geçirilen suç unsurunun varlığı veya dernek başkan ve üyelerinin bireysel nitelikte suç işlemeleri, derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemez. Öte yandan bir tüzel kişi olan dernekler, ancak organları olan gerçek kişilerin bu sıfatla yaptıkları işlem ve fiillerden sorumludurlar. Somut olayda ise; davalı dernek lokalinde yapılan denetimde kumar oynatıldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile suça konu tek eylem davalı derneğin bu suçun "kaynağı" haline geldiğini göstermeye yeterli nitelikte kabul edilemez....
Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiği, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir. Dernekte ilk kez yapılan aramada ele geçirilen suç unsurunun varlığı veya dernek başkan ve üyelerinin bireysel nitelikte suç işlemeleri, derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemez. Öte yandan bir tüzel kişi olan dernekler, ancak organları olan gerçek kişilerin bu sıfatla yaptıkları işlem ve fiillerden sorumludurlar. Somut olayda ise; davalı dernek lokalinde yapılan denetimde kumar oynatıldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile suça konu tek eylem davalı derneğin bu suçun "kaynağı" haline geldiğini göstermeye yeterli nitelikte kabul edilemez....
Bu derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi mahkeme kararında belirtilen esaslara göre yapılır ve tasfiyenin tamamlanmasını müteakip, durum ilgili mülki idare amirliğine bildirilir" hükmünün yer aldığı, ihbar edenin dilekçesine ekli devrin yapılacağı derneğe ait bilgi başlıklı yazıda dava konusu derneğin amacına en yakın ve en fazla üyeye sahip derneğin bildirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Dava; 5253 Sayılı Derneklek Kanunu 15. maddesi ve Dernekler Yönetmeliğinin 89/b maddesi uyarınca derneğin tasfiyesine ilişkindir. Tasfiyeye ilişkin kurumlardan cevaplar gelmiş, ve tüm deliller toplanmıştır. Rize Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/707 Esas 2014/1002 Karar sayılı derneğin kendiliğinden feshi dosyası getirtilmiş ve incelenmiştir....
Derneklerin tasfiyesinin nasıl yapılacağı Dernekler Yönetmeliğinde ayrıntılı düzenlenmiş olup Yönetmeliğin 89. maddesinde, genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılacağı, derneğin mahkeme kararı ile feshedilmesi halinde, derneğin bütün para, mal ve hakları, mahkeme kararıyla bulunduğu ildeki amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredileceği, bu derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesinin mahkeme kararında belirtilen esaslara göre yapılacağı ve tasfiyenin tamamlanmasını müteakip, durumun ilgili mülki idare amirliğine bildirileceği düzenlenmiştir. Dernekler Kanununda tasfiye konusunda hangi mahkemenin görevli olduğu açıkça gösterilmemiştir....
K A R A R Dava dilekçesinde; davalı derneğin tasfiyesi istenilmiş; mahkemece dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 15. maddesinde, feshedilen veya münfesih hale düşen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılacağı belirtilerek tasfiye hususunda dernek genel kurulu tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının mahkeme kararıyla tasfiye edileceği hükme bağlanmış; derneklerin tasfiyesinin nasıl yapılacağı ise Dernekler Yönetmeliğinde ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup Yönetmeliğin 89. maddesinde, genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılacağı, derneğin mahkeme kararı ile feshedilmesi halinde, derneğin bütün para, mal ve hakları...
Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise, bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, feshine karar alınan derneğin genel kurul toplantısı ile alınan kararların iptali ve derneğin ihyası için Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığı, derneğin tüzüğünde merkezinin İstanbul (İstanbul Adliyesi yargı çevresinde) olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Derneklerle ilgili mevzuatta düzenlenen dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözönüne alınması gerekir....
Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise, bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, feshine karar alınan derneğin genel kurul toplantısı ile alınan kararların iptali ve derneğin ihyası için Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığı, derneğin tüzüğünde merkezinin İstanbul (İstanbul Adliyesi yargı çevresinde) olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Derneklerle ilgili mevzuatta düzenlenen dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözönüne alınması gerekir....