Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, deprem sonucu davalıların sahibi ve yapımından sorumlu oldukları binanın yıkılması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İzmir İli Seferihisar İlçesi açıklarında 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen deprem afeti sebebiyle ...’nin ticari defterlerinin bulunduğu şirket merkezi, büyük hasara uğradığını, Deprem nedeniyle meydana gelen hasarın giderilmesi amacıyla Müvekkil Şirket işyerinde tadilat çalışmaları yapılmış ve bu sebeple de Müvekkil Şirket personeli, şirket merkezinden ayrılarak başka yerlerde çalışmak zorunda kalarak tadilat bitinceye kadar uzunca bir süre şirket merkezine geri dönemediğini, tadilat çalışmalarının bitmesi üzerine Müvekkil Şirket personelinin şirket merkezine geri dönüşü akabinde halihazırda devam eden Covid-19 salgını sebebiyle işyerinde dezenfektasyon hizmeti verilmiş ve bu işlemler sırasında gerekli dikkat ve özenin gösterilmesine rağmen elde olmayan bir nedenle, müvekkili Şirket pay defterinin deprem nedeniyle yapılan tadilat, ofisten taşınma, dezenfektasyon ve temizlik çalışmaları neticesinde kaybolduğunu, bu nedenle...

      Sigorta A.Ş. tarafından DASK poliçesi düzenlendiği, poliçe süresi bitiminde poliçenin yenilenmediği anlaşılmış, Van ilinde 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihlerinde meydana gelen deprem nedeniyle dava konusu taşınmaz hasar görmüş; davacı tarafça poliçenin süresinde yenilenmemesinde davalıların kusurlu oldukları iddiası ile dava açılmış; mahkemece talimat yoluyla bankacı ve sigorta uzmanı bilirkişilerden oluşan heyetten alınan 10.12.2013 havale tarihli raporda davalı bankanın Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği gereğince yenilemeye ilişkin bildirim ve bilgilendirme yapmaması, diğer davalı sigorta şirketinin ise 587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 9.maddesi gereğince yeni bir sigorta yaptırma zorunluluğunu sözleşme sahibine bildirmemesi nedeniyle davalılar ile sigortalı davacının eşit oranda müterafik kusurlu olduğu belirtilmiş; mahkemece bunun üzerine inşaat mühendisi bilirkişiden alınan 10.02.2014 tarihli raporda davacıya...

        Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 107. maddesinin birinci fıkrası ile 18/03/2018 tarih ve 30364 mükerrer sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği'nin eki Deprem Etkisi Altında Binaların Tasarımı İçin Esasların 1.3. maddesine dayanılarak hazırlandığı belirtilmiştir....

          çok ciddi yıkımlara sebebiyet verdiğini, deprem sonucu müvekkili --- yıkılmış----- yaşanan yer sarsıntıları sonucu, kullanılamaz/girilemez hâle geldiğini belirterek müvekkil bankanın halihazırda yıkılmış olan ---- belgelerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 26/09/2019 günü İstanbul’da meydana gelen 5.8 şiddetindeki deprem nedeniyle davacıya ait zorunlu deprem sigortası ile sigortalı konutun zarar gördüğünü yıkım kararı alınarak yıkıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiş; 15/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 87.220,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili, riziko ile zarar arasında illiyet bağının olmadığını belirterek başvurunun reddini savunmuştur....

              Somut uyuşmazlık, davacının malik olduğu taşınmazın meydana gelen deprem afeti nedeniyle deprem yerleşkesi kurulması amacıyla ... ...nce işgal edilerek üzerine konteyner yerleştirildiği, taşınmaz için davalı tarafından tek taraflı olarak tespit edilen kira bedelleri düşük olduğu gibi taşınmazın tarım arazisi vasfını yitirdiği iddiasıyla işgal bedeli ve araziye verilen zararın tazmini istemine ilişkin olup, taraflar arasında yapılmış kira sözleşmesi bulunmayıp davalı idare tarafından taşınmaza el konulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 2/1. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ...... 3....

                Ülkemizde yaşanan 06.02.2023 günü meydana gelen deprem sebebiyle 08.02.2023 tarihli 6785 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, ve Şanlıurfa illerinde olağanüstü hal ilan edilmiştir. 06.02.2023 günlü Hakimler Savcılar Kurulu kararları ile “6) Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya, Kilis ve Adana Barosuna bağlı olarak görev yapan avukatlar ile merkez ve ilçelerinde ikâmet eden vatandaşlarımızın ülke genelindeki adli iş ve işlemlerindeki mazeret taleplerinin, mağduriyete ve hak kaybına sebebiyet vermeyecek şekilde anlayışla karşılanması,” gerektiği; yine aynı günlü başka bir kararı ile “Bilindiği üzere 06.02.2023 günü saat 04.17’de meydana gelen ve merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olarak tespit edilen deprem nedeniyle Kurulumuzca alınan tedbirlere ilişkin “Deprem Kapsamında Alınan Tedbirler” konulu duyurumuz 06.02.2023 tarihinde internet sitemizde yayımlanmak...

                Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir" düzenlemesi göz önünde bulundurulduğunda; davacı tarafın faiz talebi olmadığı halde, talebi aşılarak temerrüt faizinin de hüküm altına alınması doğru olmamıştır. 3-Dava, davalı ... şirketinin ... poliçesini haksız iptali nedeniyle doğan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı taraf, davaya konu deprem olayı nedeniyle, evinde oluşan hasar karşılığı 10.000,00 TL ve evin bulunduğu binanın ortak alanlarında oluşan hasar nedeniyle davacının payına düşecek masraflar karşılığı 24.000,00 TL'lik zarar toplamı olan 34.000,00 TL'nin davalı yandan tahsilini istemiştir. Mahkeme ise, benimsediği 07.12.2015 tarihli bilirkişi raporunda saptanan 34.730,96 TL bedelin uygun olduğu, ancak davacı talebiyle bağlı kalındığı gerekçesiyle 34.000,00 TL tazminatı hüküm altına almıştır....

                  Mahkemece, deprem nedeni ile meydana gelen zararlarda müteahhidin kusursuz sorumluluğunun 1 yıl herhalde 10 yıl olduğu kabul edilmiş ise de, 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmayarak depremin meydana geldiği ve tadilatın yapıldığı yani zararın öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alınıp 1 yıllık dava açma süresi geçtiğinden bahisle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Zamanaşımı bir def'i olup alacak hakkına son vermez, dava edilebilme niteliğini ortadan kaldırır. Bu özelliği nedeniyle zamanaşımı, ileri sürülmedikçe hakim tarafından kendiliğinden göz önüne alınamaz. (6098 s. TBK m.161, 818 s....

                    UYAP Entegrasyonu