Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarihli depremden önce hasarlı olduğunu, sigortalı konut için Ağustos ayında meydana gelen 3,4 ölçeğindeki depremde zarar gördüğü iddiasıyla hasar başvurusu yapılmış olup, bu derecede hafif ölçekli bir depremin böyle bir hasarı meydana getirebilmesi mümkün olmadığını, hasarın müvekkili şirket tarafından reddedilmesinin hukuka uygun olduğunu, ayrıca, dava konusu edilen 14.09.2019 Çankırı depreminden önce sigortalı konutun hasarlı olması nedeniyle de, huzurda görülen haksız davanın reddi gerektiğini, dava konusu Mortgage Sigorta Poliçesi'nde yer alan deprem teminatı, ancak ve ancak Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) Poliçesi kapsamına giren bir hasarın mevcudiyeti halinde ve DASK limitlerinin üzerinde devreye girdiğini, dolayısıyla, davacının muhatabının Doğal Afet Sigortaları Kurumu olduğunu, müvekkili şirket nezdinde akdedilen poliçe, Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) poliçesi olmayıp, deprem teminatı bulunan Mortgage Sigorta Poliçesi olduğunu, dava konusu Mortgage Sigorta Poliçesi'nde bulunan...

    sebebi ile ağır hasar aldığının ve oturulamaz durumda olduğunun rapor edidiğini ,--- tarihinde ----Tarihinde meydana gelen deprem sebebi ile ağır hasar gördüğünden yıkım ve boşaltma konulu yazısını yazdığını , --- tarafından açıkça binanın deprem sebebi ile hasar gördüğü bildirilmesine rağmen--- tarafından yazılan--- tarihli tahliye kararında her ne kadar binanın hasarlı olduğu ve tahliye edilmesi gerektiği bildirilmişse de hasarın sebebinin sehven deprem kaynaklı olduğuna yazı içerisinde yer verilmediğini, ivedi bir şekilde mülkü boşaltan müvekkilinin resmi tahliye kararından hemen sonra süresi içerisinde--- tarafından --- tarihli yazıda hasarın deprem tarafından olmadığı kanaatine varılarak ödeme yapılmadığını, müvekkili tarafından önce ----başvuru yapıldığını ancak tüm dünyada yaşanan --- salgını sebebi ile müvekkilin de tüm iş ve işlemlerin durduğu gibi ---durduğu düşüncesi ile takipsiz bırakıldığını akabinde taraflarınca --- tarihinde yeniden bir başvuru yapıldığını , Komisyon...

      Dava konusu Esasların, Zaman Tanım Alanında Deprem Yer Hareketlerinin Tanımlanması üst başlığı altında 2.5. maddesinde; "Bu yönetmeliğe göre yapı taşıyıcı sistemlerinin zaman tanım alanında bir, iki veya üç boyutlu deprem hesabında gerekli deprem yer hareketlerinin tanımlanması için kullanılacak deprem kayıtlarının seçimi ve basit ölçeklendirme yöntemi ile ölçeklendirilmesi veya spektral uyuşum sağlanacak şekilde dönüştürülmesi için uygulanması gerekli kurallar 2.5.1, 2.5.2 ve 2.5.3’te tanımlanmıştır." kuralına, 2.5.1. Deprem Kayıtlarının Seçimi alt başlığı altında; 2.5.1.1 maddesinde; "Yapı taşıyıcı sistemlerinin zaman tanım alanında deprem hesabında kullanılacak deprem kayıtlarının seçimi, tasarıma esas deprem yer hareketi düzeyi ile uyumlu deprem büyüklükleri, fay uzaklıkları, kaynak mekanizmaları ve yerel zemin koşulları dikkate alınarak yapılacaktır....

        de meydana gelen depremde ağır hasar gördüğünü, sonrasında yetkili resmi makam tarafından yıkım kararı alındığını, davalıya yapılan başvuruya, hasar miktarının muafiyet bedelinin altında kaldığı gerekçesiyle olumsuz yanıt verildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL'nin deprem tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesiyle, talebini 69.300,00 TL'ye yükseltmiştir.Davalı vekili, davacının konutunda deprem nedeniyle oluşan hasarın hafif hasar olduğunu, yapısal kusurlar nedeniyle binanın yıkımına karar verildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının talebinin kısmen kabulü ile 67.914,00 TL'nin 30.10.2014 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; bu karara davalı vekili İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Davacı vekili, davacıya ait olup davalı tarafından zorunlu deprem sigortası yapılan konutun, Van ilinde 09.11.2011 tarihinde gerçekleşen depremde hasar gördüğünü ve güçlendirilmesine karar verildiğini, bu sebeple davacının 50.000,00 TL'yi aşkın masraf yaptığını, davalı tarafından sadece 17.000,00 TL. ödeme yapıldığını, davacının hasar gören konutu nedeniyle kira kaybına uğradığını ve taşınmazda değer kaybı da oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. maddi tazminatın deprem tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının başvurusu üzerine açılan hasar dosyasında alınan eksper raporu gereği...

            primlerinin kredi taksitlerine yansıtılacağının kararlaştırılacağını ancak daha sonra konutun Zorunlu Deprem Sigortası'nın yapılmadığını öğrendiklerini, kredi sözleşmesinin 16. maddesine göre de davalı bankanın anılan sigortayı yaptırmak zorunda olduğunu, davalı bankanın eylemi nedeniyle uğradığı hasarın tazmin edilmediğini ileri sürerek şimdilik 65.392,18 TL maddi tazminatın faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir....

              O sebeple de vasıf eksikliği bulunduğu veya ayıplı inşaa edildiği anlaşılan binalar nedeniyle yüklenicinin sorumlu olması gerekir. Şu halde mahkemece yapılması gereken iş, mahalinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi kurulundan rapor alınarak, inşaatın 1995 tarihli deprem ve imar yönetmeliğine uygun şekilde yapılıp yapılmadığının ve davalı kooperatifin kusurunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi, davalı kooperatifin kusurunun bulunduğunun tespiti halinde ise 1995 tarihli deprem ve imar yönetmeliğine göre saptanan gizli ayıpların giderilmesi için gerekli bedelin, aynı yönetmelik esasları doğrultusunda ve dava tarihindeki serbest piyasa rayiçleri üzerinden hesaplattırılması ve bulunacak bedelin hüküm altına alınması, aksi halde ise şimdiki gibi red kararı verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

                Değişik İş dosyası ile davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan her dairenin Dask Sigortası poliçe kapsamında talep edilebilecek olan hasar bedelinin ayrı ayrı tespiti yapıldığını, tespit için 1.957,90-TL masraf yapıldığını belirterek, Dask Poliçesi Kapsamında 26.09.2019 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle müvekkilin uğramış olduğu zararın, ve tespit masraflarının fazlaya dair her türlü hakkımız saklı kalmak kaydıyla; HMK 107. Maddesi uyarınca nihai bedel tespit edildiğinde bedel artırım dilekçesi verilmek üzere şimdilik 10.000,00 TL nin hasar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tüm davalılardan (sigorta şirketlerinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini, Konut Poliçesi kaspsamında 26.09.2019 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle müvekkilin uğramış olduğu ve DASK poliçesi kapsamında olmayan kira kaybından doğan zararının 16.560,00 TL nın davalı ...'...

                  deprem sigorta sözleşmelerinden (DASK) kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

                    Somut olayda mahkemece alınan 14.11.2013 tarihli 2. bilirkişi kurulu raporunda binanın 1998 tarihli deprem yönetmeliğine göre ihale edildiği, 2005 yılında kesin kabulünün yapıldığı, buna rağmen 2007 tarihli deprem yönetmeliğine göre talepte bulunulamayacağı, ancak 1998 Deprem Yönetmeliğine göre teknik inceleme yapılması gereğine işaret edilmiş sonuçta rakamsal bir değerlendirme yapılamamıştır. Gerçekten de olayda davalının sorumluluğunun belirlenmesinde binanın yapıldığı yılda yürürlükte olan deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi zorunludur....

                      UYAP Entegrasyonu