Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati haciz talep eden yüklenici, karşı taraf ise iş sahibidir.Talep, ihtiyati haciz talep eden yüklenici tarafından taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi kapsamında karşı tarafa teslim edilen teminat mektuplarının haksız bir surette nakde tahvil edildiği iddiasıyla, haksız paraya çevrilen teminat mektupları tutarları olan 9.776.000,00 TL ve komisyon bedelleri 3.349,35 TL olmak üzere toplam 9.779.349,35-TL alacak için, karşı taraf kooperatifin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslar nezdindeki her türlü hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesine ilişkin olup, karşı tarafça, yapılan ayıplı, eksik ve hatalı işler bulunduğu ve yapılmayan imalatların hakedişlerinin alındığının tespit edildiği, yapılan inşaatların deprem yönetmeliğine aykırı olduğu, talep edenin müvekkili nezdinde doğmuş vadesi gelmiş bir alacağı bulunmadığı belirtilerek, ihtiyati haciz talebinin reddi istinmiştir.Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin olarak...

    Açıklanan nedenlerle hakem heyetince; İnşaat Mühendisi, Jeoloji Mühendisi bilirkişilerin yer aldığı bir bilirkişi heyetinden; daha önce alınan bilirkişi raporları ve itirazlar da değerlendirilmek suretiyle, dosya kapsamında bulunan poliçe ile teminat altına alınan taşınmaza ilişkin deprem nedeniyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan hasar tespit raporları varsa yıkım kararları vs getirilip eksiklikler tamamlandıktan sonra,taşınmazın yıkılıp yıkılmadığı, yıkılmadıysa varsa hasarın deprem nedeniyle meydana gelip gelmediği konularında bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm verilmesi isabetli değildir....

      de bu durumun herhangi bir yasal dayanağı mevcut olmadığını, DASK zorunlu olarak yapılması gereken bir deprem sigortası olup; davalı sigorta şirketi tarafından yapılan sigorta içerisinde deprem rizikosuna karşı teminat bulunan bir paket (Kobi Paket) sigorta olduğunu, Dask tarafından yapılan ödemenin 135.945,60-TL olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından limitin tamamı ödenecek olsa bile davacının zararının karşılanmayacağını, davacının uzun çalışmaları sonucunda yaptığı birikim ve çektiği kredi ile dava konusu bağımsız bölümü satın aldığını, müvekkilin deprem nedeniyle uğradığı zararın binanın yeniden yapım maliyeti olduğunu, deprem öncesinde yaklaşık 750.000,00-TL'ye satılabilen taşınmazın şu an yalnızca arsa payının 300.000,00-TL civarına satılabildiğini, binanın yıkılması nedeniyle davacının uğradığı zararın en azından 450.000,00-TL olduğunu belirterek davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan davacıya ait taşınmazın deprem nedeniyle ağır hasar görmesi ve akabinde yıkılmış...

        HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Uyuşmazlık, davacının yöneticisi olduğu Özel … Merkezi'nce deprem güvenliği yönünden davalı idareye sunulan iki adet raporun yeterli olup olmadığı, deprem güvenliği raporu yönünden eksiklik tamamlanmadığından bahisle Yönetmelik kuralı uyarınca merkezin kapatılması yönünde idari işlem tesis edilip edilemeyeceğine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinden, davacının yöneticisi ve sorumlu müdürü olduğu Özel … Merkezi'nin 07/12/2011 tarihli izin belgesi ile açılarak faaliyetine devam ettiği süreçte yürürlüğe giren Yönetmelik kuralı uyarınca iki ayrı şirkete hazırlatılan deprem güvenliği raporunun davalı idareye sunulduğu, ancak bu raporların yeterli görülmediği gerekçesiyle deprem raporuna ilişkin eksikliğin verilen süre içinde tamamlanmadığı anlaşılmakla, Yönetmeliğin 26. maddesinin kurallarının uygulanacağı yönünde dava konusu işlemin tesis edildiği görülmektedir....

          Bayraklı/İzmir” adresinde kain taşınmazın 63452677 poliçe numarasıyla Doğa Sigorta Şirketi tarafından, 57487013 poliçe numarasıyla T3 Zorunlu Deprem Sigortası Poliçesi kapsamında garanti altına alındığını, 30.10.2020 tarihinde Seferihisar merkezli olmak üzere İzmir ilinde meydana gelen deprem nedeniyle müvekkile ait taşınmazın hasar görmesi nedeniyle poliçe kapsamında taraflarınca yapılan 16.12.2020 tarihli başvuru neticesinde 2000057943 sayılı hasar dosyasının açıldığını, davalı kurum tarafından 2000057943 hasar dosyası kapsamında müvekkil hesabına 14.427,20- TL ödendiğini, DASK’a yeniden yapılan müracaatta, gönderilen detaysız hesapta hasar bedelinin 18.303,42- TL olarak bulunduğunu, %2 oranındaki muafiyet bedelinin ise bu tutardan indirildiğini ve 14.427,42- TL olarak bedel hesaplamasının yapıldığını ancak %2’si 366,06- TL olduğundan, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ödenmesi gereken tutarın 17.938,35- TL olduğunu, artçı depremlerle yıkım aşamasında bulunan binanın risk durumunun arttığından...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Davacı vekilince; davalı DASK kapsamında sigortalı bulunan taşınmazında deprem sonrası meydana gelen hasar nedeniyle tazminat talep edilmişse de dosya içerisinde davacının dava konusu taşınmazı dışında başka taşınmazlara ilişkin hasar raporlarının bulunduğu anlaşılmakla; İncelenmesine gerek görülen dava konusu sigortalı...Mah. 27.Pafta 861 Ada 102 Parselde bulunan apartmanda davacıya ait 1 nolu daireye ait(Sigorta poliçesinde riziko adresi olarak da belirtilen... ... ... tapu kayıtları ve bu taşınmazla ilgili deprem sonrası hasar raporları, alınmış kararlar ve özellikle yıkım kararı alınmış ise karar örneklerinin bulunduğu yerden getirilerek dosya içerisine konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava konusu Esasların, Zaman Tanım Alanında Deprem Yer Hareketlerinin Tanımlanması üst başlığı altında 2.5. maddesinde; "Bu yönetmeliğe göre kıyı ve liman yapılarının zaman tanım alanında bir, iki veya üç boyutlu deprem hesabında gerekli deprem yer hareketlerinin tanımlanması için kullanılacak deprem kayıtlarının seçimi ve basit ölçeklendirme yöntemi ile ölçeklendirilmesi veya spektral uyuşum sağlanacak şekilde dönüştürülmesi için uygulanması gerekli kurallar 2.5.1, 2.5.2 ve 2.5.3’te tanımlanmıştır." kuralına, 2.5.1. Deprem Kayıtlarının Seçimi alt başlığı altında; 2.5.1.1 maddesinde; "Kıyı ve liman yapıları taşıyıcı sistemlerinin zaman tanım alanında deprem hesabında kullanılacak deprem kayıtlarının seçimi, tasarıma esas deprem yer hareketi düzeyi ile uyumlu deprem büyüklükleri, fay uzaklıkları, kaynak mekanizmaları ve yerel zemin koşulları dikkate alınarak yapılacaktır....

              Davalı DASK, davacının 23.10.2011 tarihinde meydana gelen deprem sırasında konutunda meydana gelen hasarı gizlediğini, bu nedenle doğru bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek ekspertizleri aracılığıyla tespit ettikleri 20.753,88 TL hasardan sorumlu olmadıklarını savunmuşlardır. Davalı Vakıfbank AŞ, dava konusu taşınmaz için davacının bankaları nezdinde konut kredisi kullandığını, ancak sözleşmeyle kendilerine deprem sigortası yaptırma yetkisi verildiğini, deprem sigortasını yaptırma yükümlülüklerinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

                Esasa yönelik olarak ise; 2018 yılında içerisinde jeofizik mühendislerinin de olduğu farklı mühendislik disiplinleriyle birlikte yapılan ortak çalışmalar neticesinde Türkiye Deprem Tehlike Haritasının yayımlandığı, bu haritadan yola çıkılarak yapılacak veya daha önce yapılmış ve güçlendirilecek yalıtımlı ve sönümleyicili köprü/viyadüklerde deprem hesaplarının inşaat mühendislerince yapılacağı, deprem mühendisliğinin inşaat mühendisliği bilim dalı olduğu, ayrıca tasarım sürecindeki söz konusu hesapların ve sahaya özel deprem tehlikesi analizlerinin jeofizik mühendislerince yapılmasını kısıtlayan bir düzenleme olmadığı, sadece tasarım gözetimi ve kontrolü hizmetinin ve proje sorumluluğunun inşaat mühendislerine verildiği, dava konusu Esasların iptali istenilen maddelerinde jeofizik mühendisliğinin dışlanmasının söz konusu olmadığı, Yönetmeliğe göre hazırlanacak deprem hesap raporunu hazırlayacak kişilerin niteliğini belirlemek, hesap raporunu ve projeyi onaylayacak makam olması nedeniyle...

                  Dava, zorunlu deprem sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, davacıya ait olup davalı nezdinde zorunlu deprem sigorta poliçesiyle sigortalı olan 12 nolu bağımsız bölümün deprem nedeniyle ağır hasar gördüğünü ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuş; davalı ise, depremin doğrudan sebep olduğu zarar bedelinin eksperce belirlenmesi üzerine gerekli ödemeyi yaptığını savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, 21.11.2020 tarihli bilirkişi raporu benimsenerek, depremin doğrudan etkisiyle oluşan zararın kısmen giderildiği ve binanın yapım eksiği ile zaman içinde oluşan yapısal kusurları nedeniyle oluşan zararların da ZDS teminatında olmadığı kabul edilerek, eksik ödendiği bilirkişi tarafından bildirilen miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; davacının bu karara itirazı da İHH tarafından aynı gerekçelerle reddedilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu