Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kurulu raporunda güçlendirme masrafları 1998 yılında yürürlüğe konulan deprem yönetmeliği esas alınarak hesaplanmıştır....

    Binada meydana gelen hasarın deprem sebebiyle meydana gelip gelmediğinin nasıl ve kimlerce yapılacağı ise yasal düzenlemelerle (Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları, Doğal Afet Sigortaları Kurumu Çalışma Esasları Yönetmeliği) açıkça belirlenmiştir. Somut olayda ise binanın yıkılmasına karar veren kamu otoritesi yalnızca yıkıma karar vermekte, binanın deprem öncesi durumu ile deprem sonrası durumu arasındaki deprem güvenliği farklılığına ilişkin bir değerlendirme içermediğini, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartlarının A.3.6 maddesi “Belirli bir deprem hadisesine bağlı olmaksızın binanın kendi kusur ve özellikleri nedeniyle zamanla oluşan zararların teminat dışında kalacağı hükmüne havi olduğunu beyan ederek; yukarıda arz ve izah edildiği üzere ; haksız ve hukuka aykırı davanın hukuki yarar bulunmaması ve dava şartı yokluğu gerekçesiyle reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalıya tahmiline dair karar verilmesini vekâleten arz ve talep etmiştir....

      sonucu deprem sonucu tamamen yıkıldığı dosya kapsamından ve bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır.Mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre deprem tarihindeki Bayındırlık Bakanlığı inşaat birim maliyetleri esas alınarak taşınmazlar nedeniyle zarar hesabı yapılmış ise de binanın 2011/3152-6922 ayıplı olarak yapıldığı ve depremde tamamen yıkıldığı anlaşıldığına göre taşınmazların gerçek sürüm değerinin hesaplanarak davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken,Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatları esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.Bozma ilamına bu bozma sebebinin de ayrı bir bent olarak yazılması gerekirken zuhulen yazılmadığı ve sair temyiz itirazları ile beraber reddine karar verildiği bu kez yapılan karar düzeltme dilekçesinde anlaşılmakla,bozma ilamına 4.bent olarak eklenmesine karar vermek gerekmiştir....

        Davalılardan ..., ... ve ...; olay günü ölenin işyerlerinde bulunmadığını, deprem sırasında aynı sokaktaki binaların birbirleri üzerine yıkıldığını, binanın deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edildiğini, 7.2 şiddetindeki depremin yüzeysel yakınlığı da göz önünde bulundurulduğunda binanın yıkılmasının kaçınılmaz olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; otopsi raporunda davacıların desteğinin Vanyolu Mahallesinde öldüğünün yazılı olduğu, davacıların desteklerinin davalılara ait apartmanda öldüğüne ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunmadıkları, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarının çelişkili olduğu, bu nedenlerle davacıların desteğinin davalılara ait apartmanda ölmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava; deprem nedeniyle desteğin ölümünden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....

          Diğer taraftan, Mahkeme kararında davacı tarafından ileri sürülen, nüfus cüzdanının deprem sırasında kaybolduğuna ilişkin iddiaya, deprem gününden sınav gününe kadar bir aylık sürenin bulunduğu, bu süre zarfında nüfus cüzdanının yenilenmemesi nedeni ile itibar edilmediği belirtilmiş ise de, davacının 20.11.2011 tarihinde yapılacak olan 2011 Sonbahar Dönemi Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavına normal koşullar altında ikamet ettiği yer olan Van İlinde girecekken 23.10.2011 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle oluşan fevkalade durumdan kaynaklı olarak ailesiyle birlikte … Öğretmenevi'ne yerleştirildiği ve sınav yeri değişikliği sonucunda sınava Ege Üniversitesi'nde depremzedeler için açılan salonda girdiği, davacının, deprem sonrasında zorunlu olarak İzmir'de ikamet etmeye başladığı, deprem öncesinde sınava başvuran ve sınav gününü bekleyen davacının bu esnada meydana gelen deprem nedeniyle yaşadığı maddi ve manevi sıkıntının ötesinde ikamet ettiği yerden ayrılarak...

            Davalı üniversite teftiş raporu nedeniyle süre uzatımı verilmesi ve ödenek aktarılmasına dair kararından bilahare vazgeçmiş ve 2001 uygulama yılı için ödenen fiyat farklarının yersiz olduğunu belirterek iade edilmesini istemiştir. Yanlar arasındaki sözleşme deprem yönetmeliğinden sonra imzalanmıştır. Davalı üniversitece davacı yükleniciye teslim edilen avan projeler eski (1975) deprem yönetmeliğine göre hazırlanan ve I. Kısım inşaatlarda kullanılan avan projelerdir. Bu projelere göre dava konusu II. Kısım inşaatın yapılması mümkün olmadığından davalının avan proje teslimine dair sözleşmedeki yükümlülüğünü yerine getirdiği söylenemez. Bu nedenle davalı üniversite yeni (1988) deprem yönetmeliğine göre daha hassas zemin etüdü yapılmasını ve sonuçlarına göre projelerin revize edilmesini davacı yükleniciden talep etmiş, davacı yüklenici de idarenin isteği doğrultusunda gerekli zemin etüdlerini yaptırarak sonuçlarına göre yeni proje tanzim etmiştir....

              İşin tesliminden 4 ay kadar önce meydana gelen büyük deprem nedeniyle inşaat yasağı getirildiği ve bu yasağın 22.03.2001 tarihinde kalktığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Ne var ki, gerek inşaatın teslimine 4 ay kala meydana gelen deprem ve gerek 26.01.2001 dava tarihi itibariyle (A) blokun sadece hafriyatının yapılıp temelinin döküldüğü, (E) blokun ise sadece hafriyatının yapıldığı, (B) blokun da temelinin atılarak perdelerinin döküldüğü ve bodrum tavan kalıbının yapıldığı tespit edilmiştir. Üstelik, davalı yüklenici de, inşaatı bu haliyle bırakıp, inşaat mahallini terk etmiştir. İnşaatın deprem olmasa dahi kalan sürede tesliminin yapılamayacağı aşikar olduğuna ve yüklenici de inşaatı terk ettiğine göre, BK'nın 358/1. maddesi uyarınca, davacı arsa sahiplerinin vadeden önce dahi sözleşmeden dönme haklarının doğduğu da gözönüne alındığında, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                Dava ; Davacı şirkete ait tüm ticari defterlerin deprem felaketi nedeniyle ağır hasar alıp, daha sonra yıkılmasına karar verilen bina içerisinde kalarak zayi olduğu iddiasıyla TTK 82/7.maddesi gereğince zayi nedeniyle iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. TTK 82/7.maddesi gereğince bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde ziyaa uğrarsa, tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Dava dilekçesi ekindeki belgelerin incelenmesinden davacıya ait iş yerinin bulunduğu binanın deprem nedeniyle ağır hasarlı binalar arasında yer aldığı ve davacı şirket yetkilisi ...'...

                  nda bulunan ofislerinde tutulduğunu, ancak İzmir'de meydana gelen deprem nedeniyle binanın yıkıldığını, bu nedenle ofisinde bulunan müşterilerine ait muhasebe evraklarınında zayi olduğunu, bu durumu 15.11.2020 tarihli tutanak ile davacıya bildirdiğini, bu kapsamda davacıya ait ticari defter kayıtları ile belgelerin de deprem nedeniyle yıkılan binada bulunan ofisinde bulunması nedeniyle zayi olduğunu belirtmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı asil 24.03.2022 ve 21.04.2022 tarihli duruşmadaki beyanında celse arasında el yazısı ile yazmış olduğu dilekçesinde de belirttiği üzere Karşıyaka ......

                    ve ....... no'lu hasar dosyalarının açıldığını ve hasar oluşmadığı iddiasıyla müvekkiline ödeme yapılmadığını, müvekkilinin 2 adet taşınmazının bulunduğu bina depremde hasar görüp, riskli olduğunun tespit edilmesi neticesinde yıkıldığı halde davalı tarafça hukuka aykırı bir şekilde zorunlu deprem poliçelerinden kaynaklanan zararı karşılanmadığını belirterek müvekkiline ait ticarethane nitelikli taşınmazların deprem nedeniyle tam ziyana uğradığını kabulü ile davanın kabulüne, her bir taşınmaz için 5.500,00'er TL'den toplam 11.000,00 TL sigorta bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu