olan deprem sayısının ise 8 olduğu, bu ilk deprem sonrası artçı şoklar devam ederken bu sefer 9 Kasım 2011 tarihinde şiddeti 5.6 olan ve farklı bir faydan kaynaklanan ikinci bir depremin meydana geldiği, bu depremin merkez üssünün Van İl Merkezinin güney batısında kalan Edremit ilçesi olduğu, 9 Kasım 2011 tarihinde meydana gelen depremin tetiklemesi sonucu, Van il merkezinde faaliyet gösteren Aslan otel’in yıkıldığı, göçük ve enkaz altında kalan 11 kişinin yaşamını yitirdiği olayda, ön hasar tespiti başlıklı AFAD il müdürlüğü tarafından dosyaya gönderilen, hangi personel tarafından hangi tarihte düzenlendiği belli olmayan ön hasar tespit raporunda "otel binasının sağlam olduğunun" belirtilmesi, ilk deprem sonrası il yetkililerin, büyük bir depremden sonra fay hattının enerjisini boşalttığını, bu nedenle yıkıcı bir deprem beklenmediğini bildirip, evlere girilebileceğini basın yolu ile ifade etmeleri karşısında, binanın yapımında herhangi bir sorumluluğu bulunmayan sanığa yüklenebilecek...
Taraflar arasında zorunlu deprem sigortası poliçesi tanzim edildiği ve bu kapsamda deprem sebebiyle oluşan hasar nedeniyle davalı sigorta şirketinin, poliçesi gereğince gerçek zarar kapsamında sigorta tazminatı ödemekle yükümlü olduğu dosya kapsamı itibariyle sabit olmakla birlikte dosya içeriği incelendiğinde, taraflar arasında tanzim edilen sigorta poliçesinin eksik sigorta hükümlerine tabi olduğu, buna karşın bilirkişiler ve mahkemece eksik sigorta uygulamasına ilişkin değerlendirme yapılmadığı, eksik sigortanın sadece muafiyet tenzili esnasında dikkate alındığı anlaşılmaktadır....
Sigorta A.Ş aracılığı ile davalı kuruma 06.02.2020 tarihinde düzenlenen poliçe ile yaptırdığı, poliçenin bitiş tarihinin 06.02.2021 tarihi olduğu, depremin sigorta poliçe süreleri içerisinde meydana geldiği, davaya konu konutun riskli yapı kapsamına alınıp oturulamaz olması nedeniyle boşaltılması ve binanın yıkılarak yeniden inşası nedeniyle ortaya çıkacak bedel sebebiyle müvekkillerinin bir zararının söz konusu olduğu, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın 30.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Dava ; deprem nedeniyle DASK poliçesinden kaynaklanan tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; 1 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, binanın 40 yıl önce temelsiz olarak yapılması nedeniyle, meydana gelen deprem sonrasında duvarlarda ağır çatlaklar oluştuğunu, zeminin çöktüğünü, balkonların ana binadan ayrıldığını, üst kat pervaz betonlarının bahçeye düştüğünü, B......
ın diğer davalıyla imzaladığı 29.07.1996 tarihli sözleşme uyarınca kendisine verilecek dairelerden bir tanesini 08.01.1997 tarihli sözleşme ile davacıya satmayı vadettiği, bu vaadin 29.07.1996 tarihli sözleşmenin gerçekleşmesi şartına bağlı olduğu, ancak 1999 yılında meydana gelen deprem nedeniyle davalıların 29.07.1996 tarihli sözleşmeyi feshedip 31.08.2002 tarihinde yeni bir sözleşme imzaladıkları, 29.07.1996 tarihli sözleşmenin imar mevzuatındaki değişiklik nedeniyle ifasının mümkün olmadığı, bu nedenle de davalı ...'ın davacıya karşı edimini yerine getirmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
K A R A R Davacı, Marmara bölgesinde meydana gelen 17 Ağustos 1999 depremi sebebiyle TC Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından Sakarya 2.Bölge Camili Mahallesi 1571 ada, 1 parsel, 3 Blok zemin kat 1 no’lu bağımsız bölümün, deprem konutu olarak kendisine tahsis edildiğini, deprem konutlarının geri ödemesi ile ilgili olarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından Ziraat Bankasının aracı kılınması nedeniyle deprem konutu hak sahipleri ile Ziraat Bankası arasında sözleşme yapıldığını, ayrıca konut üzerine Banka lehine ipotek tesis edildiğini, borcunu ödemiş olmasına rağmen, alacaklı Banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, oysa ki kredi borcunun bulunmadığını ileri sürerek, davlıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, ipoteğin fekkine, %40 inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir....
Nevar ki, yapım süresi içinde 17.08.1999’da büyük Marmara depreminin vukua geldiği ve deprem nedeniyle idari mercilerce ek tedbirler ve kararlar alınarak inşaat faaliyetlerinin geçici bir süre durdurulduğu -bu konuda dosyada herhangi bir delil bulunmasa da- bilinmektedir. Davalı kooperatif vekili 2. ek rapora itirazlarını sunduğu 12.03.2007 tarihli dilekçesinde açıkça deprem nedeniyle inşaatın durdurulduğunu ileri sürüp ek süre verilmesini talep etmiş ise de, bilirkişilerce ve mahkemece bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmamış, kararın gerekçesinde de talebin hangi haklı nedenlerle reddedildiği açıklanmamıştır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; davacıya ait, davalıya zorunlu deprem sigortası ile sigortalı konutta deprem nedeniyle meydana gelen hasar talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ve 26 ncı maddenin 1 inci fıkrası, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, 6102 sayılı ... Ticaret Kanunu, Doğal Afet Sigortaları Kurumu Çalışma Esasları Yönetmeliği, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları’nın C.7 nci, A.3.6 ncı maddesi, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16 ncı maddesinin 13 üncü fıkrası 3. Değerlendirme 1....
kabulünü, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla deprem nedeniyle deprem tarihi olan 06.02.2023 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faiziyle birlikte şimdilik 10.000-TL zarara ilişkin tazminat talebinin kabulüne, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Deprem Sigortasının yapılmış olması kaydıyla, sigorta şirketleri tarafından ihtiyari deprem sigortası yapılabildiğini, kendi özel kanununu havi olan --------- ruhsatı bulunmayan, kanunla kurulmuş olan, kendine özgü istisnai bir kurum olduğunu, --------bir sigorta şirketi olmadığından ve faaliyette bulunmak için ruhsatı da mevcut olmadığından TTK m.1401/2 uyarınca TTK hükümlerine tabi olmadığını, zeyil yapılmaksızın ve prim arttırılmaksızın tüm sigortalıların artırılmış teminatlardan faydalanmasının Zorunlu Deprem Sigortası sistemi ile örtüşmediğini, aksi durumun sigortalının sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını, davacının talebine ilişkin sigorta kapsamı ve teminat dışı kaldığı hallerin mevcut olup olmadığının araştırılmasını, bu hallerin mevcut olması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bu doğrultuda işbu davaya konu hasar dosyası çerçevesinde temini sağlanan herhangi bir eksper raporu bulunmamakla birlikte Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartlarında sigorta kapsamı...