Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacıya ait olup davalı tarafından zorunlu deprem sigortalı konutun Van İli'nde gerçekleşen depremde ağır hasar görüp yıkıldığını, davalının kusuru ile konut M2'sinin eksik yazılması nedeniyle eksik tazminat ödendiğini, davalının bu yanlışlık nedeniyle talep ettiği 26,45 TL. eksik prim de ödendiği halde davalının 40 M2'lik kısım için tazminat ödemesi yapmadığını belirterek, eksik ödenen 23.600,00 TL'nin ödenmesi için başlatılan icra takibine davalının itirazının iptalini talep etmiştir. Davalı DASK vekili ve ihbar olunan ... Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur....

    Davacı taraf, davacıya ait olup davalı nezdinde zorunlu deprem sigorta poliçesiyle sigortalı olan 8 nolu bağımsız bölümün deprem nedeniyle ağır hasar gördüğünü ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuş; davalı ise, depremin doğrudan sebep olduğu zarar bedelinin eksperce belirlenmesi üzerine gerekli ödemeyi yaptığını savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, sigorta eksperi bilirkişinin 20.12.2020 tarihli raporu benimsenerek, depremin etkisiyle sigortalı konutta oluşan hasarın hafif hasar olduğu ve bu zararın giderildiği, binanın yapım eksiği nedeniyle oluşan hasarın da sigorta teminatında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      Davacı taraf, davacıya ait olup davalı nezdinde zorunlu deprem sigorta poliçesiyle sigortalı olan 6 nolu bağımsız bölümün deprem nedeniyle ağır hasar gördüğünü ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuş; davalı ise, depremin doğrudan sebep olduğu zarar bedelinin eksperce belirlenmesi üzerine gerekli ödemeyi yaptığını savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, sigorta eksperi bilirkişinin 20.12.2020 tarihli raporu benimsenerek, depremin etkisiyle sigortalı konutta oluşan hasarın hafif hasar olduğu ve bu zararın giderildiği, binanın yapım eksiği nedeniyle oluşan hasarın da sigorta teminatında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında mesken niteliğindeki taşınmaz nedeniyle düzenlenen zorunlu deprem sigortası poliçesinden kaynaklı hukuki ilişki bulunduğu, bu hukuki ilişki uyarınca davacının tüketici, taraflar arasındaki sigorta ilişkisinin de tüketici işlemi sayılacağı ve davacı tarafça zorunlu deprem sigortası poliçesinden kaynaklı tazminat talebinde bulunulduğu gözetildiğinde, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 73. maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle, somut uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemeleri görevli olduğu anlaşılmakla davanın görev şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....

          (X) KARŞI OY : Davalı idare olan belediyenin, deprem sonucu yıkılan yapı hakkında yasal denetim ve gözetim görevlerini yerine getirmemesi nedeniyle hizmet kusuru bulunmakla birlikte, bu kusurun tamamının idarede olmadığı, kiracı olan davacının da ailenin oturacağı evin seçimi konusunda basiretli bir aile reisi gibi hareket ederek kendisine düşen araştırma görevini yerine getirmediği anlaşıldığından, temyiz isteminin davacının kusurunun da tespitine yönelik olarak kabulü ile mahkeme kararının bozulması oyuyla çoğunluk kararına karşıyım....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait konutların davalı sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Deprem Sigortası ile sigortalandığını, 12.02.2013 tarihinde meydana gelen büyük ölçekli sayılabilecek deprem sonucunda müvekkilinin konutunun ağır hasar gördüğünü ve oturulamaz hale geldiğini açıklayıp 3.000,00 TL hasar bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

              Dava Dask poliçesinin bitiminden sonra meydana gelen deprem sebebi ile meydana gelen hasarın 587 sayılı KHK’nın 9. maddesi gereği davalıdan tahsili isteminden ibarettir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; 587 sayılı KHK’nın 9. maddesi 3. fıkrasına göre meydana gelen deprem sebebi ile oluşan hasardan davalının sorumlu bulunduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Sigorta sözleşmesine konu olan taşınmazın mesken niteliğinde bulunması nedeniyle temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi isabetli görülmemiştir. 3-Yine davalı kurum, 585 sayılı KHK’nin 5.Maddesi ve 6305 sayılı Afet Sigortalan Kanunu’nun 3. ve devamı maddeleri uyarınca kamu tüzel kişiliğine haiz olup, Kurum ve gelirlerinin her türlü vergi, resim ve harçtan...

                İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacıya ait konutta, dava konusu deprem olayı nedeniyle meydana gelen hasarın depremden kaynaklanan ağır hasar olduğunun ve ... teminatı kapsamında kaldığının kabulünde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve 587 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesi gereğince davalı ... (...) harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Nedir bu yanlış politika deprem öncesine değil deprem sonrasına ağırlık veren bir politika. Yani depremler olduktan sonra depremzedelerimize nasıl yardım ederiz, onların yıkılan evlerini yeniden yaparız, Kızılay çadır, battaniye, aş götürür ve depremzedelerimizin mağduriyetini gidermek için çalışırız. Bu konuda 99 depreminden sonra bir miktar yol alınmıştır, onu da inkâr etmiyorum ama çağdaş ülkelerde depremle mücadelede esas olan deprem sonrası olan değil deprem öncesidir. Yani deprem öncesi zarar azaltma politikasıdır. Deprem olmadan önce alacağımız önlemler ile olası bir depremin oluşturacağı zararları azaltmak minimuma indirmek politikasıdır. ... Şimdi 99 depreminden sonra aradan 21 yıl geçti. Hep dile getiriyoruz depremle mücadelede başarının anahtarı binalarımızı o bölgede beklenen olası en büyük depreme dayanıklı hâle getirmektir. Bunu 99 depreminden sonra İstanbul’da kentsel dönüşüm adı altında uygulamaya başladılar....

                    CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ----- sayılı ---- faaliyetlerine devam eden kamu tüzel kişiliğini haiz bir kurum olduğu, müvekkili Kurumun, davacı sigortalının hasar talebini , ----- raporlarının tesbitlerine göre değerlendirdiği, binada meydana gelen hasarın deprem sebebiyle meydana gelip gelmediğinin nasıl ve kimlerce yapılacağı ise yasal düzenlemelerle ----------- açıkça belirlendiği, binanın yapısal sorunları ve mevcut yönetmeliklere uymaması nedeni ile yıkılıp yapılması yasal olarak iyileştirme olup---- olmadığı, ----- poliçeleri sigortalıların beyanlarına göre oluşturulmadığı, poliçedeki teminat miktarının-----sorumluluğunun üst sınırını teşkil ettiği ve zararın meydana geldiği tarihteki serbest piyasa rayiç birim fiyatlarına göre hasar bedelinin -----belirlenmesi gerektiği, sigorta poliçesindeki deprem rizikosunun amacının deprem nedeniyle meydana gelen hasarın yani riziko nedeniyle oluşan gerçek zararın giderilmesi olduğu, rizikonun yapının yapım eksikliğinden...

                      UYAP Entegrasyonu