Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

edilmesi talebinin konusu kalmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 4)Çek yaprağı sorumluluk bedellerine ilişkin depo talebinin davalı kefiller T5 ve T4 yönünden REDDİNE, 5)Davacının 2.670,00 TL çek yaprağı sorumluluk bedeli depo talebinin davalı asıl borçlu İB-FA Tur....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NUMARASI: 2017/1135 Esas - 2019/989 Karar TARİH: 05/11/2019 DAVA: Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Depo Edilmesi İstemlİ) KARAR TARİHİ: 12/10/2022 İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili banka ile ... Tic. A.Ş. arasında Genel Alacaklı Cari Hesap Sözleşmesi imzalandığını ve adı geçen firma talebi sonrası gerekli tetkikler yapılmak suretiyle firmaya çek karnesi teslim edildiğini, davalı taraf adına keşide olunan Beyoğlu ......

    Dava konusu paya yönelik önalım davasının açıldığı tarih ile önalım bedelinin depo edildiği tarih arasında 6 yıl gibi uzunca bir zamanın geçtiği; bu süre gözönüne alındığında, önalım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle enflasyon oranında veya faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır. Mahkemelerce, ön inceleme tarihi itibariyle resmi senetteki bedelin, satış masraflarıyla birlikte, vadeli bir mevduat hesabında depo edilmesine karar verilerek yargılama sürecinin uzaması nedeniyle önalım bedelinde meydana gelecek değer kaybının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır....

      Somut olaya gelince; mahkemece, ilki 30.11.2012, sonuncusu 06.02.2013 tarihinde yapılan satışlar nedeniyle açılan önalım davasında önalım bedeli ve masraflar toplamı olan 953.440,00 TL'nin 07.04.2022 tarihinde depo edilmesine karar verilmiş, belirtilen bedel depo edildikten sonra da davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı temyiz dilekçesiyle, satış tarihi üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra depo kararı verilmesinin haksız menfaat temini oluşturduğunu, bu nedenle taşınmazın güncel bedelinin depo edilmesi gerektiğini iddia etmiştir. Mahkemece, önalım bedeli tensip tarihi itibariyle depo ettirilmemiş, satış tarihinden yaklaşık 9 yıl sonra mahkeme veznesine yatırılmasına ilişkin depo kararı verilerek satış bedelinin değerinde meydana gelen azalmanın önüne geçilmemiştir....

        Bu yön gözetilmeksizin kurulan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2- İİK’nun 160’ıncı maddesine göre iflâs talebi hakkında bir karar verilmeden önce iflâs avansının yatırılması gerekli olup, bu husus gözetilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3- Mahkemece davalıya gönderilen depo emrine ilişkin tebligatta; “depo kararına esas borcun ödenmemesi hâlinde iflâsına” karar verileceğine dair ihtar yazılmadan davalının iflâsına hükmedilemeyeceğinin düşünülmemesi isabetsizdir. Öte yandan depo emrinin düzenlendiği tarihe kadar olan alacak miktarı belirlenerek depo emrinin bu miktar üzerinden düzenlenmesi gerekir(İİK.m.158). Bilirkişinin belirlediği depo emrine esas alacak tutarından daha yüksek olan iflâs takip tarihinde talep edilen miktar üzerinden depo kararı tebliği usul ve yasaya uygun değildir....

          Mahkemece, davalının takibe şikayet ve itirazının bulunmadığı, iflas takibinin usulüne uygun ilan edilmesine rağmen müdahale veya itiraz edilmediği, depo emrine konu borcun ödenmediği, davacı tarafın ilk alacaklılar toplantısına kadar yapılacak masrafın depo ettiği gerekçesiyle davalı şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle depo emrinin vekile tebliğinin İİK'nun 158.maddesi hükmüne uygun bulunmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,17.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava konusu paya yönelik ön alım davasının açıldığı tarih ile ön alım bedelinin depo edildiği tarih arasında uzunca bir zamanın geçtiği;  bu süre gözönüne alındığında, ön alım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır. Mahkemelerce, ön inceleme tarihi itibariyle resmi senetteki bedelin, satış masraflarıyla birlikte, vadeli bir mevduat hesabında depo edilmesine karar verilerek yargılama sürecinin uzaması nedeniyle önalım bedelinde meydana gelecek değer kaybının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır....

              Mahkemece davalı aleyhine başlatılan iflas yoluyla takibin itirazsız kesinleştiği, iflas talebinin ilan edilmesine rağmen müdahale ve itiraz eden olmadığı, depo emri tebliğine rağmen davalının ödeme yapmadığı gerekçesiyle davalı şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, temyiz istemi kararın süresinde temyiz edilmemesi nedeniyle kesinleştiği gerekçesiyle 15.05.2009 tarihli ek kararla reddedilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Kararın davalıya tebliği Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca yapılmışsa da tebliğ işlemi anılan hükme uygun yapılmadığından davalının temyiz istemi süresinde olup temyiz isteminin reddine ilişkin kararın bozularak kaldırılmasına karar verilip, davalının esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir. Davalıya İİK.’nun 158. maddesi uyarınca gönderilen depo emrinde depo edilecek meblağ gösterilmediğinden depo emri anılan hükme uygun çıkarılmamıştır....

                Mahkemece dosya kapsamına göre, davalı aleyhine iflas yolu ile yapılan takipte ödeme emri tebliğine rağmen beş gün içinde borcun ödenmediği, itiraz ve şikayette bulunulmadığı anlaşıldığından İcra İflas Kanunu'nun 158. maddesi gereğince borcun ödenmesi veya o miktar meblağı mahkeme veznesine depo etmesi için verilen depo kararı uyarınca davalıya ihtarlı davetiye tebliğ edildiği, ancak verilen süre içerisinde borcun ödenmediği, depo kararının yerine getirilmediği gerekçesiyle, davalı kooperatifin iflasına karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takip itirazsız kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemenin yapacağı inceleme sınırlıdır. Takip konusu borcun ödenmediğinin, itiraz ve şikayette bulunulmadığının tespit edilmesi halinde borçluya depo emiri tebliğ edilerek sonucuna göre karar verilir....

                  Mahkemece 06.09.2018 ve 27.09.2018 tarihli celselerde davacı idare vekilinin yokluğunda tespit edilen bakiye bedeli depo etmek üzere davacı idareye iki kez ayrı ayrı 15 günlük süre verildiği; ancak kamulaştırma bedelinin depo edilmesi yönündeki ara kararların usulüne uygun olarak davacı idareye tebliğ edilmediği, bu itibarla idareye bloke için verilmiş geçerli bir sürenin varlığından söz edilemeyeceğinden, verilen süreler içinde kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan sair hususlar incelenmeksizin hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu