Davalı vekili, satış bedelinin mahkeme veznesine depo edilmesi ve 100.000,00TL üzerinden açılan dava harcının satış bedeli üzerinden tamamlanması kaydıyla davayı kabul ettiklerini, aksi halde davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 11.01.2017 gün ve 2015/6783 Esas, 2017/192 sayılı Kararı ile "...davacı tarafa satış bedelinin mahkeme veznesine depo edilmesi için verilen sürenin, ihtaratlı davetiyenin davacı vekiline tebliğ edildiği tarihten itibaren hesaplanması gerektiği, tebliğ tarihinden itibaren bir aylık sürenin 10.12.2014 tarihinde dolduğu, davacı tarafa verilen bir aylık süre dolmadan önalım bedelinin depo edilmediğinden söz edilerek davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği," gerekçesi ile bozulmuş ve bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....
Dava konusu paya yönelik önalım davasının açıldığı tarih ile önalım bedelinin depo edildiği tarih arasında 2 yıl gibi uzunca bir zamanın geçtiği; bu süre gözönüne alındığında, önalım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle enflasyon oranında veya faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır....
Somut olaya gelince; davacı dava dilekçesinde muvazaa iddiasında bulunmuş, mahkemece bozma öncesi verilen ilk kararda davacının muvazaa idiası kabul edilerek 217.215,58 TL'nin depo edilmesi için 28.04.2016 tarihli celsede süre verilmiş, davacı vadeli hesaba belirtilen miktarı 09.05.2016 tarihinde depo etmiştir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 10.02.2020 tarihli 2016/13106 Esas- 2020/1541 Karar sayılı ilamında bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından dava konusu payın tapuda gösterilen satış bedeliyle, ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelinin depo edilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
A.Ş vekili tarafından bankaya iadesi yapılan çeklere ilişkin bir kısım tutanakların dosyaya ibraz edildiği, ancak dosyada yaptırılan bilirkişi incelemesinde taraflar arasındaki sözleşmede çek yaprakları sorumluluk bedellerinin asıl borçlu ve kefiller tarafından karşılanacağı ve bankaca talep edilmesi halinde de bedellerinin depo edileceğine dair açık bir sözleşme hükmü bulunmadığının tespit edilmesi karşısında davacının çek yaprakları sorumluluk bedellerinin depo edilmesi yönündeki taleplerinin yerinde olmadığı, öte yandan sözleşmenin 8.04-g maddesinde teminat mektubu bedellerinin depo edilmesi talebine ilişkin açık düzenleme bulunması karşısında davacının meri teminat mektubundan kaynaklı 71.137,88 TL depo talebinin yerinde olduğu sonucuna ulaşılmış, bu bağlamda, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, dava konusunun gayri nakdi alacakların depo edilmesi istemine ilişkin olması nedeniyle maktu karar ve ilam harcına ve yine kabul ve reddolunan dava değerleri dikkate alınarak tarafların...
Davacı vekiline acele kamulaştırma dosyasında tespit edilen 253.635,00 TL kamulaştırma bedelini bankaya depo etmesi için 13.10.2020 tarihli celsede 15 günlük süre verildiği, kamulaştırma bedelinin verilen süre içerisinde depo edilmemesi üzerine 05.11.2020 tarihli duruşmada ikinci bir süre verildiği ve verilen sürenin kesin olduğu ve kesin süre içerisinde bedelini depo edilmemesi halinde davanın reddedileceğinin ihtar edildiği buna rağmen verilen kesin süre içerisinde kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeniyle 08.12.2020 tarihli celsede davanın reddedildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafa kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için verilen süre içerisinde bedeli depo etmediği verilen ikinci ve kesin olduğu ihtar edilen süreye rağmen bedelin depo edilmemesi üzerine mahkemece davanın reddine karar verilmesinin 2942 sayılı kamulaştırma kanununun 10. Maddesi hükümleri dikkate alındığında usul ve yasaya uygun bulunduğu kabul edilmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; ekonomideki dalgalanmalar, seçimler gibi nedenler yüzünden depo kararının yerine getirilememesi olağan kabul edilmesi ve depo kararını yerine getirmek üzere yeniden süre verilmesi gerektiğini, davanın reddi kararının usul ekonomisine, kanuna ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu ileri sürmüş, ek beyan dilekçesi ile depo kararının gereğini yerine getirdiklerini belirterek, bedelin depo edildiğini gösteren banka dekontlarını dilekçesi ekinde dosyaya sunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası. 3. Değerlendirme 1....
Mahkemece 07/10/2020 tarihli celsede kamulaştırma bedeli olan 80,040,64 TL kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına, ödenmek üzere depo edilmesi için 15 günlük kesin süre verildiği, bedelin depo edilmemesi nedeni ile takip eden 30/12/2020 tarihli celsede aynı bedelin depo edilmesi için süre verildiği, yine bedelin depo edilmemesi nedeni ile takip eden 08/02/2021 tarihli celsede aynı bedelin depo edilmesi için 15 günlük kesin süre verildiği, verilen kesin süreye rağmen kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeni ile 24/03/2021 tarihli celsede davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Kamulaştırma Kanunu 10/8 maddesi uyarınca "... kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın 10. maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir." hükmü düzenlenmiştir....
Mahkemece 29/03/2019 ve 17/05/2019 tarihli celselerde kamulaştırma bedeli olan toplam 3.002,52- TL'nin depo edilmesi için 15 gün süre verildiği, bedelin depo edilmemesi nedeni ile takip eden 05/07/2019- 20/09/2019- 26/09/2019 tarihli celselerde aynı bedelin depo edilmesi için son kez süre verildiği, ancak gerekli ihtaratın celselerde yapılmadığı, verilen kesin süreye rağmen kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeni ile 06/12/2019 tarihli celsede davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Kamulaştırma Kanunu 10/8 maddesi uyarınca "... kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın 10. maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir." hükmü düzenlenmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kesin süreye rağmen kamulaştırma bedeli depo edilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirlenen bedelin fahiş olduğunu ancak Mahkemece depo edilmesi istenen bedeli depo ettiklerini belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, davacının bedelde muvazaa iddiasının da kabulü ile tapu masrafları ile birlikte depo edilen 82.587,50 TL'nin davalıya ödenmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 14....