Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında 31/12/2005 tarihli sözleşmeyle Gemlik ve Kuzuluk'ta olmak üzere iki depo için sözleşme yapıldığı ancak sonradan ek bir depoya daha ihtiyaç olması nedeniyle Kuzuluk'ta 3. bir depoda daha hizmet verdiği, bu ek 1 depo için belirlenen işletim bedelinin 2012/489 Esas, 2017/288 Karar sayılı dosyası ile karara bağlandığı, davacının davalıya karşı karara bağlanan dosyadaki depolar dışında başka depo hizmeti verdiğine ilişkin iddiasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan depo yönetimi - alt işveren hizmet sözleşmesi gereğince ödenmeyen depo yönetimi hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında aynı sözleşme kapsamında açılmış bir davanın bulunduğu, bu dava gerekçe gösterilerek mahkemece derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve bu kararın darimizce bozulduğu anlaşılmaktadır....

    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Dava konusu taşınmazların m² birim değeri 87,22 TL/m² belirlenerek, kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için davacıya verilen sürelerde bedelin depo edilmemesi nedeniyle dava usulden reddolunmuştur. İstinaf Yoluna Başvuran: İstinaf kanun yoluna davacı vekili başvurmuştur. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma bedeli depo edilmiş olup ilgili banka dekontunu ekte sunduklarını, Usul ekonomisi ve daha önce verilen depo ara kararlarının usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davacı tarafa dava konusu taşınmazın belirlenen kamulaştırma bedelini yatırması için 2942 S.K'nun 10....

    Dava, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinden kaynaklanan nakdi alacağın tahsili-gayri nakdi alacağın depo edilmesi amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup yasal sürede açılmıştır. Deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmıştır. Davaya dayanak Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ... E sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı banka tarafından davalı borçlular aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talepnamesinde müteselsil kefiller ... ve ...'...

      Davalı vekili, satış bedelinin mahkeme veznesine depo edilmesi ve 100.000,00TL üzerinden açılan dava harcının satış bedeli üzerinden tamamlanması kaydıyla davayı kabul ettiklerini, aksi halde davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 11.01.2017 gün ve 2015/6783 Esas, 2017/192 sayılı Kararı ile "...davacı tarafa satış bedelinin mahkeme veznesine depo edilmesi için verilen sürenin, ihtaratlı davetiyenin davacı vekiline tebliğ edildiği tarihten itibaren hesaplanması gerektiği, tebliğ tarihinden itibaren bir aylık sürenin 10.12.2014 tarihinde dolduğu, davacı tarafa verilen bir aylık süre dolmadan önalım bedelinin depo edilmediğinden söz edilerek davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği," gerekçesi ile bozulmuş ve bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

        Dava konusu paya yönelik önalım davasının açıldığı tarih ile önalım bedelinin depo edildiği tarih arasında 2 yıl gibi uzunca bir zamanın geçtiği; bu süre gözönüne alındığında, önalım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle enflasyon oranında veya faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır....

          Somut olaya gelince; davacı dava dilekçesinde muvazaa iddiasında bulunmuş, mahkemece bozma öncesi verilen ilk kararda davacının muvazaa idiası kabul edilerek 217.215,58 TL'nin depo edilmesi için 28.04.2016 tarihli celsede süre verilmiş, davacı vadeli hesaba belirtilen miktarı 09.05.2016 tarihinde depo etmiştir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 10.02.2020 tarihli 2016/13106 Esas- 2020/1541 Karar sayılı ilamında bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından dava konusu payın tapuda gösterilen satış bedeliyle, ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelinin depo edilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

            -2- 3-Herhangi bir işyerinin eklentisi niteliğinde olmayan depo vasfındaki yapıya -ve deponun etrafı dış dünyadan ayrılacak ölçüde çevrili bahçesine- sahibinin rızası hilafına girilmesi eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 116/2. maddesinde düzenlenen işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturmayacağı gözetilerek, etrafı duvarla çevrili bahçe içerisinde bulunan ve 10.07.2007 tarihli krokide -depo haricinde- “ev” olarak tanımlanan yapının konut olarak kullanılıp kullanılmadığı araştırılarak, konut olarak kullanıldığının tespiti halinde sanık ...'...

              Davacı KGM vekilince ileri sürülen ve yukarıda belirtilen istinaf sebeplerine göre yapılan incelemede; Dava konusu taşınmaza ilişkin mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelin depo edilmesi için davacı tarafa en son 04/11/2020 tarihli celsede 15 günlük kesin süre verildiği, 6100 sayılı HMK'nın 94....

              Davacı vekiline acele kamulaştırma dosyasında tespit edilen 253.635,00 TL kamulaştırma bedelini bankaya depo etmesi için 13.10.2020 tarihli celsede 15 günlük süre verildiği, kamulaştırma bedelinin verilen süre içerisinde depo edilmemesi üzerine 05.11.2020 tarihli duruşmada ikinci bir süre verildiği ve verilen sürenin kesin olduğu ve kesin süre içerisinde bedelini depo edilmemesi halinde davanın reddedileceğinin ihtar edildiği buna rağmen verilen kesin süre içerisinde kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeniyle 08.12.2020 tarihli celsede davanın reddedildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafa kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için verilen süre içerisinde bedeli depo etmediği verilen ikinci ve kesin olduğu ihtar edilen süreye rağmen bedelin depo edilmemesi üzerine mahkemece davanın reddine karar verilmesinin 2942 sayılı kamulaştırma kanununun 10. Maddesi hükümleri dikkate alındığında usul ve yasaya uygun bulunduğu kabul edilmiştir....

              Temyiz Sebepleri Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; ekonomideki dalgalanmalar, seçimler gibi nedenler yüzünden depo kararının yerine getirilememesi olağan kabul edilmesi ve depo kararını yerine getirmek üzere yeniden süre verilmesi gerektiğini, davanın reddi kararının usul ekonomisine, kanuna ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu ileri sürmüş, ek beyan dilekçesi ile depo kararının gereğini yerine getirdiklerini belirterek, bedelin depo edildiğini gösteren banka dekontlarını dilekçesi ekinde dosyaya sunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası. 3. Değerlendirme 1....

                UYAP Entegrasyonu