Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde mahkemece; yukarıdaki hususlar dikkate alınarak, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde ek rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı, dava dilekçesinde; zararının tespiti amacıyla delil tespiti yaptırdığını, yaptırılan delil tespiti dosyasında hazırlanan raporda, zararının 11.323 TL olduğunun belirlendiğini, söz konusu raporda belirlenen zarar miktarının davalı şirketten tazmini amacıyla iş bu davayı açtıklarını belirterek delil tespiti dosyasında belirlenen zararını bu miktar üzerinden sınırlandırarak talep etmiştir.Mahkemece, hakkaniyet indiriminin, dava dilekçesinde, sınırlandırılarak talep edilen bu miktar üzerinden yapılması gerekirken, bu husus dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    O halde mahkemece; yukarıdaki hususlar dikkate alınarak, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde ek rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı, dava dilekçesinde; zararının tespiti amacıyla delil tespiti yaptırdığını, yaptırılan delil tespiti dosyasında hazırlanan raporda, zararının 6.483,81 TL olduğunun belirlendiğini, söz konusu raporda belirlenen zarar miktarının davalı şirketten tazmini amacıyla iş bu davayı açtıklarını belirterek delil tespiti dosyasında belirlenen zararını bu miktar üzerinden sınırlandırarak talep etmiştir.Mahkemece, hakkaniyet indiriminin, dava dilekçesinde, sınırlandırılarak talep edilen bu miktar üzerinden yapılması gerekirken, bu husus dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      O halde mahkemece; yukarıdaki hususlar dikkate alınarak, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde ek rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı, dava dilekçesinde; zararının tespiti amacıyla delil tespiti yaptırdığını, yaptırılan delil tespiti dosyasında hazırlanan raporda, zararının 15.885,91 TL olduğunun belirlendiğini, söz konusu raporda belirlenen zarar miktarının davalı şirketten tazmini amacıyla iş bu davayı açtıklarını belirterek delil tespiti dosyasında belirlenen zararını bu miktar üzerinden sınırlandırarak talep etmiştir.Mahkemece, hakkaniyet indiriminin, dava dilekçesinde, sınırlandırılarak talep edilen bu miktar üzerinden yapılması gerekirken, bu husus dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

        Bu haliyle rapor denetime elverişli bulunmayıp, hüküm kurmaya elverişli değildir.O halde mahkemece; yukarıdaki hususlar dikkate alınarak, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde ek rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı, dava dilekçesinde; zararının tespiti amacıyla delil tespiti yaptırdığını, yaptırılan delil tespiti dosyasında hazırlanan raporda, zararının 17.233,83 TL olduğunun belirlendiğini, söz konusu raporda belirlenen zarar miktarının davalı şirketten tazmini amacıyla iş bu davayı açtıklarını belirterek delil tespiti dosyasında belirlenen zararını bu miktar üzerinden sınırlandırarak talep etmiştir....

          Nitekim Yargıtaya göre işçilik alacakları davasında -açılmış ise- kural olarak hizmet tespiti davasının sonucu beklenmelidir. Yine Yargıtay kararlarında her iki davanın birbirlerini etkilemesi mümkün ise de davaların niteliği gereği farklı sonuçlara varılabileceğinin kabul edildiği görülmektedir. Zira hizmet tespiti davalarında -kamu düzenine ilişkin olduğundan- resen araştırma ilkesinin, işçilik alacaklarıyla ilgili davalarda ise taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle işçilik alacakları davasında verilen karar hizmet tespiti davasında kesin delil değil güçlü delil olarak kabul edilmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki delil değerlendirmesi derece mahkemelerinin takdirinde olup bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içermedikçe Anayasa Mahkemesinin bu takdire müdahalesi söz konusu değildir....

            Sokak no:10 Gümüşyaka adresindeki taşınmazına ilişkin davalının kiracılarının soba yakmasından dolayı taşınmazının zarar görmesi üzerine Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/19 D.İş dosyası ile delil tespiti yaptırdığını, yapılan delil tespiti ile müvekkilinin uğradığı zararın 14.750,00 TL olarak tespit edildiğini, ayrıca delil tespiti içinde 774,40 TL masraf yapıldığını, yapılan tespite davalının itiraz ettiğini, ancak davalının yapmış olduğu itirazların yerinde olmadığını, yapılan delil tespiti ve dosyada mevcut olan Silivri Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığı ile yapılmış olan keşif değerlendirilmesine ilişkin sunulan bilirkişi raporu incelendiğinde müvekkilinin zarara uğradığının açıkça görüleceğini izah edilenlerle ve re'sen dikkat edilecek hususlarla davalının müvekkilini zarara uğrattığının açıkça anlaşılacağından davalıdan tazminata konu olan 15.524,40 TL tazminatın 15/03/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı...

            Ücret miktarı HMK’nun geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK 288. maddesinde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür. Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar için, yine, HMK’nun geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK’nun 289. maddesi gereğince tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa, tanık dinletilmesi mümkündür....

              Talep, ihtiyati tedbir ve delil tespitine ilişkindir. 21.02.2014 gün ve 2013/1 E.-2014/1 K. sayılı İBK'ya göre ve HMK 400 ve devamı maddelerine göre, ihtiyati tedbir ve delil tespiti talepleri geçici hukuki koruma niteliğinde olup temyizi kabil olmadığından taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin REDDİNE, temyiz harcı tespit isteyenden peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, istek halinde aşağıda yazılı 23,40 TL harcın temyiz eden davalı ...'ye iadesine, 16/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava muvazalı olarak yapıldığı iddia edilen hisse devir sözleşmesi nedeniyle ortaklığın devam ettiğinin tespiti taleplidir. Davacıların davalı şirkette bulunan hisselerini davalı gerçek kişiye devrettiği hususunda uyuşmazlık yoktur. Dava konusu uyuşmazlık; davacıların daha evvel ortağı olup hisselerini devrettikleri davalı gerçek kişide bulunması hususunda aralarında anlaşma bulunup bulunmadığı, muvazalı olarak devir yapılıp yapılmadığı , davacıların hala hissedar olduklarının tespiti taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmıştır. Dosyanın incelenmesinde davacıların davalı ...'...

                  Zira hizmet tespiti davalarında -kamu düzenine ilişkin olduğundan- resen araştırma ilkesinin, işçilik alacaklarıyla ilgili davalarda ise taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle işçilik alacakları davasında verilen karar hizmet tespiti davasında kesin delil değil güçlü delil olarak kabul edilmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki delil değerlendirmesi derece mahkemelerinin takdirinde olup bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içermedikçe Anayasa Mahkemesinin bu takdire müdahalesi söz konusu değildir. Bununla birlikte bağlantılı davalarda birbirine aykırı karar verilmesi hâlinde bu aykırılığın -taraflarca ileri sürülmesi durumunda- gerekçesinin açıkça ortaya konması anayasal bir yükümlülüktür ve bu husus Anayasa Mahkemesinin inceleme alanı kapsamındadır” gerekçesi ile hizmet tespit davasında işçilik alacaklarına ilişkin ücret tespitinin delil olarak dikkate alınmamasını, gerekçe yapılmamasını hak ihlali olarak kabul etmiştir(B....

                    UYAP Entegrasyonu