Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tekstil aleyhine delil tespiti istemli tasarım hakkına tecavüzün tespiti önlenmesi ve durdurulması davası açıldığını, işbu dosyanın birleştirilmesine karar verilmesini, müvekkilinin TPMK nezdinde ...... tescil nolu tasarımın sahibi olduğunu, davalıların müvekkiline ait tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ettiklerini, bu nedenle şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat, 100 TL itibar tazminatının delil tespiti yapılan tarihten itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini, 20.000,00 TL manevi tazminatın delil tespiti yapılan tarihten itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalılar..........

    iş sayılı tespit dosyası incelendiğinde; davacı ...’nun 25/06/2014 tarihli dilekçe ile delil tespiti talep ettiği, mahkemece tespiti istenen mahalde bilirkişi refakatinde keşif yapıldığı, keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunda evdeki hasarlı eşyaların bedelinin 172.895,00 TL olarak tespit edildiği ve davalı tarafından yapılan tespite itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Dosya incelendiğinde; davacıların evdeki eşyaların sel nedeniyle zarar gördüğünü belirterek uğradıkları zararın tazminini talep ettikleri ve olaya ilişkin delil tespiti yaptırdıkları anlaşılmaktadır. Davalı tarafından delil tespiti sırasında alınan bilirkişi raporundaki zarara ilişkin değerlendirmeye itiraz edildiği halde, mahkemece zarara uğrayan eşyaların gerçek değerlerine ilişkin bir araştırma yapılmamıştır....

      Çünkü, yüklenici tarafından sözleşme dışı işlerin yapılmış olduğu davacı tarafından kabul edilmediği gibi; davalı yanca da delil tespiti dosyasına sunulan bilirkişi raporunda başkaca delil sunulmamıştır. Delil tespiti sonucu sunulan rapor, “takdiri delil” niteliğindedir. Kaldı ki, davacı tarafça, davalının yaptırdığı delil tespiti sonucu sunulan rapora 22.10.2008 tarihli dilekçe ile itiraz olunmuştur....

        , 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kâğıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir. 01.10.2011 ./.....

          , 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kağıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. ve 202. maddelerinde de bu düzenlemeler korunmuştur....

            Bu nedenle davacı tarafın, şerefiye bedelinin mahkeme kanalıyla tespit ettirmek istediği ve talebin de icrai bir sonuca yönelmediği anlaşıldığından, istemin delil tespiti olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Yapılan değerlendirmelere göre, delil tespitine ilişkin taleplerin 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Aynı yasanın 383. maddesinde, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir. Yine, HMK.'nun 401/1 maddesinde “Henüz dava açılmamış olan hâllerde delil tespiti, esas hakkındaki davaya bakacak olan mahkemeden veya üzerinde keşif yahut bilirkişi incelemesi yapılacak olan şeyin bulunduğu veya tanık olarak dinlenilecek kişinin oturduğu yer sulh mahkemesinden istenir.” hükmüne yer verilmiştir....

              DAVA TÜRÜ :Delil Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu istem ve karar delil tespitine ilişkin olup, temyiz yolu kapalı bulunduğundan temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2013 (Pzt.) .......

                Davalı tarafından iş bu faydalı modele yönelik tecavüzde bulunularak üretim ve satış yapıldığı iddia edilerek, tecavüzün tespiti, meni ve ref'ine karar verilmesinin talep edildiği. Davalı tarafından, tecavüz iddiasına yönelik delil sunulmadığı belirtiledek davanın reddinin talep edildiği, dava 6769 sayılı SMK.nın 141....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, prime esas kazancın tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacı, sigorta primine esas kazancının tespiti ile işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Hizmet tespiti davaları 506 sayılı Yasa'nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/8.) maddelerinde düzenlemiş olup hizmet tespiti kararı ile sigortalının Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmaları ile bu dönemdeki sigorta primine esas kazancı belirlenmektedir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, sigorta primine esas kazancının tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacı, sigorta primine esas kazancının tespiti ile işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Hizmet tespiti davaları 506 sayılı Yasa'nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/8.) maddelerinde düzenlemiş olup hizmet tespiti kararı ile sigortalının Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmaları ile bu dönemdeki sigorta primine esas kazancı belirlenmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu