GEREKÇE : Dava, TTK'nın 54 ve devamı maddeleri gereğince açılmış haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası içinde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, talep eden vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....
HMK 390. maddesine göre ihtiyati tedbirin, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edileceği gözetildiğinde tedbir kararının görevsiz mahkemeden talep edildiği ve verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin bu yoldaki belirlemesi doğrudur. Ancak ihtiyati tedbir görevsiz mahkemeden istenmiş ve verilmiş bulunduğuna göre yine itiraz üzerine mahkemece görevsiz olduğu anlaşıldığına göre görevsizlik kararı verilmekle birlikte, görevsiz olarak verdiği ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına da karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir." ifadelerine yer verilerek bu hususa işaret edilmiştir (Mehmet Özdemir, Yargıtay ve İstinaf Uygulamasında Geçici Hukuki Korumalar, İhtiyati Tedbir, İhtiyati Haciz, Delil Tespiti, Ankara 2018, s.71 vd.)....
İcra ve İflas Kanunu'nun 258/1.maddesinde; "Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur." şeklinde belirtilen husus alacağın yaklaşık ispat kurallarına göre, ispatına ilişkin delil ve belgelerin sunulmasını gerektirir. Somut olayda davacının iddiaları , alacağın varlığı ve uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirecek nitelikte olduğu, mevcut delil durumu itibarıyla yaklaşık ispat hususunda dosyada şu aşama itibariyle yeterli delil bulunmadığı ve ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediği kanaatine varıldığından, ihtiyati haciz talebinin de reddine dair karar vermek gerekmiştir." gerekçeleriyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
ileri sürerek yerel mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin vermiş olduğu kararın kaldırılmasına ve en nihayetinde ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dosya kapsamı ve delil tespiti dosyasında düzenlenen rapor kapsamında oluşan kanaat sonrası verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek yeni bir vakıanın bulunmadığı, davalının ihtiyati tedbire itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Karşı taraf vekili, mahkemece itirazlarının gerekçesiz şekilde reddedildiğini, ihtiyati tedbir kararının müvekkillerinin savunmaları alınmadan verildiğini, yaklaşık ispat koşulu sağlanmadan asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verildiğini, takdir edilen teminatın yetersiz olduğunu , ihtiyati tedbir kararının infazı sırasında yapılan işlemlerin ihtiyati tedbir kararının esasına ve usulüne aykırılık teşkil ettiğini, "...-..." ibarelerinin SMK.'...
un TÜRKPATENT'e başvurusu yönünden patent ve faydalı model verilmesi işlemlerinin durdurulması ve her türlü devir, temlik, lisans, rehin ve teminat gibi rızai tasarruflara konu edilmesinin önlenmesi için sicil kaydına ihtiyati tedbir konulması talep edilmiştir....
Yasanın 390/3. maddesinde "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir....
FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2021 NUMARASI ... DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz Taraflar arasında görülen davada Ankara 1....
çıktığını, markanın esas unsur , benzerlik ve marka sınıfı kıyası yapılması gerektiğini, davalının tescil dışı "..." şeklindeki kullanımının 44 nolu sınıfa tekabül ettiğini, aynı sektör olması nedeni ile karıştırılma tehlikesi olduğunu, ihtarnameye rağmen kullanımı devam ettiğinden davalının kötüniyetli olduğunu, açılan tecavüz davasına karşılık davalının SMK 155 maddesi geerğince tescilli marka savunmasında bulunamayacağını, davalının eyleminin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini, mahkemenin delilleri incelemeden delil tespit talebini ve ihtiyati tedbir talebini reddetmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını, ihtiyati tedbir talebinin kabulünü talep etmiştir....
Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır" hükmü düzenlenmekle ihtiyati tedbir açıklanmıştır. 6100 Sayılı HMK'nın 390.maddesinde; "İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. (2)Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. (3)Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." Tedbir talep eden tarafın, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır....