WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 1- TCK'nın 125/1. maddesi uyarınca gıyapta hakaret suçunun en az üç kişi ile ihtilat edilerek işlenmesi, ayrıca failin sözleri en az üç kişinin duyabileceği bir ortamda ve şekilde söylemesi yeterli olmayıp, muhataplarının bizzat anlamaları ve vakıf olmaları gerektiği karşısında, soruşturma aşamasında beyanı alınan ve sendika genel kurul toplantısına delege olarak katılan İsmail Koç ve İlyas Çağlar’ın suça konu sözleri duymadıklarını ifade etmelerine karşın, gıyapta hakaret suçunun ihtilat öğesinin ne suretle oluştuğu kanıtlarıyla birlikte açıklanıp tartışılmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle hakaret suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; a- Sanığın adli sicil kaydında yer alan ilamın kesin nitelikteki adli para cezasına ilişkin olması nedeniyle tekerrüre esas teşkil etmediği gözetilmeden, seçimlik ceza öngören hakaret suçunda temel cezanın belirlenmesi sırasında TCK'nın 58/3. maddesi gerekçe gösterilerek hapis cezasının tercih edilmesi, b- TCK'nın...

    CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iptali istenen maddenin kanuna aykırı olmadığını, davacının delege olarak bu davayı açma yetkisinin bulunmadığını, bu nedenle aktif husumet itirazlarında bulunduklarını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. TOPLANAN DELİLLER: Mahkemesince dava konusu dernek tüzüğü İl Dernekler Müdürlüğünden celp edilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, "davalı federasyon üyeleri spor kulüpleri derneğinden oluştuğundan dava açma ehliyetinin federasyona üye derneklerde olması gerektiğinden davacının aktif dava ehliyeti olmadığından aktif husumet nedeniyle açılan davanın reddine" karar verilmiştir. Karar davacı ve davalı vekillerine 01/02/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekilince sunulan 06/02/2018 tarihli dilekçe ile istinaf talebinde bulunulmuş, bu dilekçe 20/02/2018 tarihinde davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekilince buna karşı cevap dilekçesi sunulmuştur....

    Davalı vekili tanık beyanlarına karşı beyan dilekçesinde, şube yöneticisi pozisyonunda çalışan personellerin görevi gereği müşteri ziyaretleri yaptığını, müşteri ziyareti, izin kullanımı ve özel işleri nedeni ile şubeden uzaklaşacağı zaman müvekkili banka ekranlarından yetkiler Şube Operasyon Yetkilisine delege edildiğini, bu şekilde şube yöneticisi şube dışında olduğunda onay akışlarının operasyon yetkilisine düştüğünü, bu şekilde şube yöneticisinin şube verilmesi engellendiği, zaruri durumlarda şube yöneticisinin şifresin ne şekilde delege edeceği belirlendiğini belirtmiştir....

    Dava, sendika genel merkezine karşı açılmış ve mahkemece de, genel kurulunun iptali talep edilen sendika şubesine davanın yöneltilmesi sağlanmamıştır. Yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere, şube genel kurulunun iptali davalarının sendika genel merkezi ile sendika ilgili şubesine yöneltilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, davacıya, davasını ... Sivas 1 nolu şubesine de yöneltmesi için süre verilmesi, daha sonra sendika şubesine dava dilekçesinin tebliği ile ilgili şubenin göstereceği deliller toplandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır. Diğer taraftan, mahkemece, sendika genel yönetim kurulunun 17.11.2015 tarihli kararının iptali istemi hakkında olumlu yahut olumsuz bir karar verilmemesi de isabetsizdir. Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

      Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Sanık ...’in divan başkanı, sanıklar ..., ..., ... ve ...’in sandık kurulu üyesi olarak görev aldıkları Tarsus Sahil Sulama Birliğinin Özel Bahşiş Belediyesi meclis üyeliği seçimlerinin yapılmamasına karşın, sanıkların seçimin yapıldığına ilişkin seçim sayım tutanağı düzenledikleri iddia edilen olayda; katılanların beyanları, seçimin yapılacağı yer ve zamana dair ilan askı tutanağı ile seçimde oy kullananlara ilişkin isim listesinin mahkemece yapılan bütün araştırmalara rağmen bulunamaması, 21.05.2006 tarihinde belediye ve ilköğretim okulu binalarının kapalı olduğu ve etrafında herhangi bir seçim hareketliliğinin bulunmadığına ilişkin kolluk tarafından düzenlenen tespit tutanağı ve tutanağı düzenleyen tanık ...’in tutanak içeriğini doğrulayarak, düğün salonunun belediyenin bitişiğinde olduğunu ve dışarıda kimseyi görmediklerini beyan etmesi, tanıklar ..., ...., ... ve ...'...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/67 Esas KARAR NO : 2022/124 DAVA : Tapu İptali ve Tescil DAVA TARİHİ : 20/01/2022 KARAR TARİHİ : 10/02/2022 Mahkememizin 2022/57 esas sayılı dosyasından tefrik edilerek 2022/67 esasa kaydı yapılan dava dosyası incelendi....

          Etap konutların yönetilmesi için ... tarafından toplu konutlardaki malikler dışından tek bir geçici Yönetim ve Denetim Kurulu oluşturulduğunu belirterek Toplu Yapı Temsilciler Kurulunun toplanması ve Toplu Yapı Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üye seçimlerinin yapılması için gerekenlerin yapılması, seçimlerin adil, hakkaniyete ve demokratik kurallara uygun biçimde gerçekleşmesi için karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli ve yetkili ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık yönetici ve denetçi seçimine ilişkindir....

            in ise görevi kötüye kullanma ve iştirak halinde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarını işlediklerinin iddia olunduğu kamu davasında; 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 1.maddesinde belirtildiği üzere özel kanunlarına göre yapılacak Cumhurbaşkanı, milletvekili, il genel meclisi üyeliği, belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği, muhtarlık, ihtiyar meclisi üyeliği, ihtiyar heyeti üyeliği seçimlerinde ve Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halk oyuna sunulmasında bu kanun hükümlerinin uygulanacağı, hükümde sayılan kamu tüzel kişiliklerinden olmayan Sulama Birlikleri'nin üyelik seçimleri ise 298 sayılı Kanun kapsamında olmayıp, bu birliklerin organlarına seçilecek meclis üyesi, başkan ve denetim görevlilerinin seçim esasları 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu'nun 6, 7, 8 ve 9. maddelerinde düzenlenmiş olmakla, suça konu Çayboğazı Sulama Birliği belde temsilcisi seçimlerinin 298 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği...

              dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, altın ticareti yapan kuyumcuların öncülüğünde 1972 yılında kurulan olan şirketin ana sözleşmesinde A ve B grubu şeklinde hissedarların belirtilip, bir kısım hissedarlara imtiyazlı pay sahipliği statüsü sağlandığını, şirketin ana sözleşmesinin 8. maddesinde şirketin yönetim kurulu pay sahipleri arasından seçilecek 9 üyeden oluşacağı ve yönetim kurulunun genel kurul seçiminde 9 üyeden 5'i A grubu hisse senetleri sahiplerince gösterilecek adaylar arasında 4 üyenin de B grubu hisse senetlerine sahip paydaşlar arasından gösterilecek adaylar arasından genel kurula seçileceği öngörüldüğü halde, 12/05/2011 tarihli olağan genel kurulda ana sözleşme hükümlerinin ihlal edildiğini, bu nedenle davalı şirketin 12/05/2011 tarihli pay sahipleri olağan genel kurul toplantısında yapılan yönetim kurulu üye seçimlerinin...

                süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda, müvekkilinin davalı şirkette 10.556 payla ortak olduğunu, 2008 ve 2009 faaliyet yıllarına ilişkin 04.05.2009, 03.05.2010 ve 02.05.2011 tarihli genel kurullar için müvekkiline çağrı yapılmadığını, hazirun cetvellerinde müvekkilinin ortak olarak yer almadığını, oysa bir devir olgusunun bulunmadığını, genel kurulların yapılabilmesi için tüm ortakların toplantıya katılmış olması gerektiğini, bu toplantılarda yönetim kurulu ve denetçi seçimine ilişkin kararların yok hükmünde bulunduğunu, dolayısıyla şirketin organsız kaldığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkette 10.556 payı olduğunun tespiti ile hükmün pay defterine yazılmasını, 04.05.2009 ve 03.05.2010 tarihli toplantıların yok hükmünde olduğunun saptanmasını, organ seçimlerinin...

                  UYAP Entegrasyonu