Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanunu'na muhalefet HÜKÜM : Beraat 1- Sanık hakkında 2009 takvim yılına ait defter ve belgeleri yapılan tebligata rağmen süresinde ibraz etmediği iddiasıyla açılan kamu davasında; defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun kendi rızası ile vergi mükellefi olan sanığa ait olduğu, 213 sayılı Yasanın 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl saklama ve istenildiğinde ibraz etme zorunluluğunun bulunduğu; somut olayda, mükellefiyetin 30.04.2010 tarihinde re'sen terkin edildiğinden işyerinin faaliyette bulunmaması nedeniyle, 11.10.2012 tarih ve AGB- A-763/224- 125 sayılı isteme yazısının, sanığın MERNİS adresinde bizzat sanığa 22 Ekim...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Mahkumiyet 1- Defter ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için, bunların vergi incelemesi amacıyla ibrazının istenmesi gerektiğinden, öncelikle 16.09.2009 tarihli tebligatta varlığı anlaşılan 17.08.2009 tarihli, 1668/55 sayılı defter ve belge isteme yazısı temin edilip, defter ve belgelerin hangi amaçla istendiğinin belirlenmesi, 13.11.2008 tarihli Ticaret sicil gazetesinde yayınlanan 21.08.2008 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiye haline giren ... Gümrük Müşavirliği Ltd....

      Defter ve belge isteme yazısı tebliğ edilmesine rağmen mücbir sebep olmaksızın defter ve belgelerin ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmediğinden bahisle katma değer vergisi indirimlerinin reddedilmesi suretiyle davacı adına 2009 yılının Mart ilâ Temmuz dönemleri için katma değer vergileri tarh edilmiş ve vergilerin üç katı tutarında vergi ziyaı cezaları kesilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde, okuryazar olmadığını ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinin 7061 sayılı Kanun'un 17. maddesiyle değiştirilmeden önceki halinde yer alan düzenleme uyarınca kendisine sol elinin başparmağı bastırılmak suretiyle tebligat yapılabileceği ve tebliğ alındısının anılan maddenin son fıkrasında sayılan kişilerce imzalanmadığı, dolayısıyla defter ve belge isteme yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini iddia etmektedir....

        Asliye Ceza Mahkemesinin 06.04.2017 tarihli, 2014/335 Esas ve 2017/329 Karar sayılı kararı ile sanığın 213 sayılı VUK‘nin 359/a-2 ve TCK’nin 62. maddeleri uyarınca 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair hükmün Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11.Ceza Dairesince sanığın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek 27.11.2017 tarihinde kesinleştiği, işbu temyize konu dava dosyasının dayanağı olan Bartın Cumhuriyet Başsavcılığının 19.03.2014 tarihli ve 2014/508 Esas sayılı iddianamesi ile de 31.07.2013 tebliğ tarihli yazı ile istenen 2008 yılına ait defter ve belgeler ile 04.10.2013 tarihli yazı ile ibraz edilmediğinden yeniden istenen defter ve belgelerin ibraz edilmediğinden bahisle defter,kayıt ve belgeleri gizleme suçundan kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında; aynı isteme yazısı ile birden fazla takvim yılına ait defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazının talep edilmesi halinde, tek bir “defter ve belge gizleme” suçunun oluşacağına ilişkin yerleşik uygulama...

          . maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 2-Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekili ve sanık müdafisinin temyizlerinin incelenmesinde; a)Sanık hakkında “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan açılan kamu davasında; varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile suçun oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun vergi mükellefi olan sanığa ait olduğu , 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl saklama ve istenildiğinde ibraz etme zorunluluğunun bulunduğu, 2008 yılına ait defter ve belgelerin istenilmesine ilişkin yazının şirket yetkilisi olan sanığa 29.01.2010...

            Bu nedenle, sanığın defter ve belgelerinin bir kısmını kaybettiğine ilişkin savunması karşısında, suçun oluşması yönünden usulüne uygun tebligatın aranmayacağı, dosya arasında bulunan Vergi Dairesi Müdürü ... tarafından düzenlenmiş olan 27 Haziran 2008 gün ve 37863 numaralı tutanakta 2006-2007 hesap dönemlerine ilişkin defter tasdik bilgilerine rastlanmadığının belirtildiği gözetilerek, öncelikle 213 sayılı Yasanın 359/a-2. maddesindeki suçun oluşması için istenen defter ve belgelerin varlığının noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olması gerektiği cihetle, vergi dairesinden sanığın ibraz etmediği iddia edilen defter ve belgelerin ayrıntılı dökümünün çıkartılması istenerek, bu belgelerin varlığının ne suretle anlaşıldığının sorulması, istenen bu defter ve belgelere ilişkin sanık tarafından hukuk mahkemelerine müracaatla usulünce alınmış bir zayi belgesinin bulunup bulunmadığı da araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik...

              Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim Grup Müdürlüğünün 23.05.2011 tarihli yazısı ile şüpheliden 2006, 2007, ve 2011 dönemlerine ait defter ve belgelerin incelemeye esas olmak üzere istendiği ancak usulüne uygun tebliğine rağmen sanık tarafından 2006 takvim yılına ait yasal defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediğinden bahisle Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2. maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı ve Mahkemenin 27.03.2013 tarihli mahkumiyet hükmünün kesinleştiği anlaşılmakla; aynı yazı ile birden fazla takvim yılına ait defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazının istenmesi halinde, tek bir “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçunun oluşacağı gözetilerek ilgili dava dosyası getirtilip incelenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; a)Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunda suç tarihinin, defter ve belgelerin ibrazına ilişkin istem yazısının tebliğ edilmesinden itibaren...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belge gizleme HÜKÜM : Beraat Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, ... Gıda Paz. Tic. Ltd. Şti. yetkilisi olan sanık hakkında, şirketin 2005 takvim yılına ait defter ve belgelerini usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yasal süresi içerisinde ibraz etmediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, işyerinin 2009 yılında iflas ettiğini, muhasebecinin de parasını alamadığı için kendisiyle ilgilenmediğini, defter ve belgelerin istendiğinden haberdar olmadığını, adres değişikliği nedeniyle tebligatın kendisine ulaşmamış olabileceğini, defter ve belgelerin ... ilçesinde muhasebecilik yapan ... isimli kişide olduğunu beyan etmesine karşın, şirketin tebligat tarihi itibariyle faaliyette olup olmadığına dair dosya kapsamında bir tespitin bulunmadığı, ......

                  gönderilmek üzere muhasebeci --- yazılı olarak istendiğini, ihtarnamenin 03.05.2021 tarihinde muhatabın adresin ulaştığında ---edilerek üzerine tebliğ edilemediğine dair şerh düşülerek iade edildiğini, bu hususun taraflarına tebliğ edildiğini, sözkonusu mücbir sebep nedeniyle kendisinde bulunan --- ait tüm ticari defterleri, faturaları, vergiye esas belgeleri ve sair her türlü belge ve evrakları zayi olduğundan TKK madde 82, (7) numaralı fıkra uyarınca, Mahkemenizden, --ve geçmiş yıllara ait tüm defter, fatura ve sair belgelerimizin zayii olduğuna dait zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Bu kapsamda tarafların ticari defter kayıtları karşılıklı incelendiğindeTarafların defter ve kayıtları, mevcut deliller ve bilirkişi raporu ile birlikte yapılan değerlendirme hükme esas alınarak davacı tarafından düzenlenen takibe konu faturaların davalı kayıtlarında bulunduğu ve davalı ticari defterleri ile doğrulandığı, davacının bakiye alacağının tahsili haklı görüldüğünden, Davalı tarafa ödemeyi ispatı noktasında mahkememizce verilen kesin sürede yemin deliline de başvurmadığı görülmekle davanın asıl alacak yönünden kabulüne, takip açılmadan önce davalı temerrüde düşürülmediğinden birikmiş faiz isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu