"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet HÜKÜM : Beraat Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 23.11.1999 tarih ve 1999/11-273/288 sayılı kararında da açıklandığı üzere, defter ve belgelerin çalındığı-kaybolduğu-bulunamadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde, VUK'nın 139. maddesinde yazılı hususlarla ilgili usulüne uygun tebligatın aranmayacağı cihetle; sanığın savunmasında, “2005 yılına ait defter ve belgelerin kendisinden istendiğini ancak şirket kayıtlarında araştırma yapmasına rağmen defter ve belgelerini bulamadığını" beyan etmesi karşısında, defter ve belgelerin ibraz edilemeyeceği anlaşıldığından, yüklenen suçun unsurları itibarıyla oluştuğu gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine “usulüne uygun tebligat yapılmadığı” gerekçesiyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belgeleri gizlemek HÜKÜM : Beraat Tasfiye halindeki... Reklamcılık Ltd. Şti. isimli şirkette tasfiye memuru olarak görevlendirilen sanığın, 2008 takvim yılına ait defter ve belgeleri usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yasal süresi içerisinde ibraz etmediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, defter ve belgelerin Babaeski ilçesinde bulunan depoda bulunduğu sırada meydana gelen sel nedeniyle kaybolduğunu bildirmesi ile defter belgelerin ibrazı talebini içerir yazıdan önceki bir tarihte açılan dava neticesinde İstanbul Anadolu 20....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Beraat Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan açılan kamu davasında; sanığın, defter, kayıt ve belgelere ilişkin isteme yazısının kendisi ile aynı apartmanda alt katında oturan, aralarındaki husumet nedeniyle görüşmediği akrabası Sevgi Ustaoğlu'na tebliğ edilmiş olması nedeniyle tebligattan haberinin olmadığını savunması ve defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için, "varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit" olan defter ve belgelerin, saklama zorunluluğu olan 5 yıllık süre içerisinde usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen vergi incelemesi için yetkili memura ibraz edilmemesinin gerekli olduğu nazara alındığında; 29.11.2012 tarihli 2012-A-2790/15 sayılı vergi suçu raporu ve ekindeki vergi tekniği raporunda mükellefin defter tasdiki ile belge basımına ilişkin bir tespit yer almadığı gibi, yapılan tebligatta varlığı anlaşılan 05.10.2012...
Bu kapsamda tarafların ticari defter kayıtları karşılıklı incelendiğindeTarafların defter ve kayıtları, mevcut deliller ve bilirkişi raporu ile birlikte yapılan değerlendirme hükme esas alınarak davacı tarafından düzenlenen takibe konu faturaların davalı kayıtlarında bulunduğu ve davalı ticari defterleri ile doğrulandığı, davacının bakiye alacağının tahsili haklı görüldüğünden, Davalı tarafa ödemeyi ispatı noktasında mahkememizce verilen kesin sürede yemin deliline de başvurmadığı görülmekle davanın asıl alacak yönünden kabulüne, takip açılmadan önce davalı temerrüde düşürülmediğinden birikmiş faiz isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Mahkûmiyet 1) Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için, defter ve belgelerin vergi incelemesi amacıyla ibrazının istenmesi gerektiğinden, isteme yazılarının dosya arasına alınması, defter ve belgelerin vergi incelemesi amacıyla istenilip istenilmediğinin tespit edilmesi sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile mahkûmiyetine hükmedilmesi, 2) Kabule göre de; a- Sanığın, 21.02.2012 ve 08.03.2012 tarihlerinde yapılan tebligatlara rağmen kendisinden istenilen 2010 ve 2011 takvim yıllarına ait defter ve belgeleri ibraz etmemesi eylemlerinin tek suç oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini, b- Suç tarihinin defter ve belgelerin ibrazına ilişkin en son istem yazısının ''08.03.2012'' tarihinde tebliğ edilmesinden itibaren 15 günlük sürenin bitimi olan "26.03.2012...
Anılan TTK'nun 82/7. maddesinde zayi belgesi istenebilmesi için tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin ziyaa uğraması halleri tahdidi olarak sayılmamış ise de, yapılan tadadi sayımdan defterlerin tacirin elinde olmayan sebepler ile ziyaa uğraması gerektiği anlaşılmıştır. Bir başka anlatımla, tacir saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin saklanması ve korunmasına yönelik gerekli özeni göstermekle yükümlü olup, bu özene rağmen defter ve belgelerin ziyaa uğraması halinde zayi belgesi verilmesini talep edebilecektir. TTK anlamında zayi belgesi verilebilmesi için tacirin defter ve belgelerin korunması anlamında gereken özeni göstermesi, ziyaa uğramanın onun iradesi dışında gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu hususta ispat külfeti de davacının üzerinde bulunmaktadır....
gönderilmek üzere muhasebeci --- yazılı olarak istendiğini, ihtarnamenin 03.05.2021 tarihinde muhatabın adresin ulaştığında ---edilerek üzerine tebliğ edilemediğine dair şerh düşülerek iade edildiğini, bu hususun taraflarına tebliğ edildiğini, sözkonusu mücbir sebep nedeniyle kendisinde bulunan --- ait tüm ticari defterleri, faturaları, vergiye esas belgeleri ve sair her türlü belge ve evrakları zayi olduğundan TKK madde 82, (7) numaralı fıkra uyarınca, Mahkemenizden, --ve geçmiş yıllara ait tüm defter, fatura ve sair belgelerimizin zayii olduğuna dait zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir....
Defter ve belge isteme yazısı tebliğ edilmesine rağmen mücbir sebep olmaksızın defter ve belgelerin ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmediğinden bahisle katma değer vergisi indirimlerinin reddedilmesi suretiyle davacı adına 2009 yılının Mart ilâ Temmuz dönemleri için katma değer vergileri tarh edilmiş ve vergilerin üç katı tutarında vergi ziyaı cezaları kesilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde, okuryazar olmadığını ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinin 7061 sayılı Kanun'un 17. maddesiyle değiştirilmeden önceki halinde yer alan düzenleme uyarınca kendisine sol elinin başparmağı bastırılmak suretiyle tebligat yapılabileceği ve tebliğ alındısının anılan maddenin son fıkrasında sayılan kişilerce imzalanmadığı, dolayısıyla defter ve belge isteme yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini iddia etmektedir....
Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören ve kovuşturma evresinde usulüne uygun olarak duruşmadan haberdar edilmediği için davaya katılma talebinde bulunamayan şikayetçi İstanbul Muhakemat Müdürlüğü adına vekilinin hükmü temyiz ederek katılma iradesi gösterdiği anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nin 260/1. ve 237/2. maddeleri uyarınca şikayetçinin katılan ve vekilinin de katılan vekili olarak davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede; 1)Sanık hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan açılan kamu davasında; varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile suçun oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun vergi mükellefi şirketin müdürü olan sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl süre ile saklama ve istenildiğinde ibraz etme zorunluluğunun...