Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur....

    Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir....

      TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, şirketin ticaret sicil gazetesinde tasfiyesinin tamamlandığının ilan edilmesinden sonra kanuni temsilci olarak defterleri saklama ve sunma yükümlülüğünün bulunmadığı, Türk Ticaret Kanununun 82. maddesi uyarınca defterleri muhafaza ve saklama görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu, Mahkemece istenildiğinde gerekli incelemelerin yapılması için defter ve belgelerin ibraz edilebileceği, verilen kararın hukuka aykırı olduğu ve bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir. TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Türk Ticaret Kanununda, "Belgelerin saklanması, saklama süresi" başlıklı 82. maddesinin 8. fıkrasında, tüzel kişi sona ermişse defter ve kâğıtların on yıl süreyle sulh mahkemesi tarafından saklanacağı belirtilmiş, "Saklama zorunluluğu" başlıklı 290. maddesinde ise, tasfiye sonunda belgelerin ve defterlerin saklanması hakkında 82. madde hükmünün uygulanacağı ifade edilmiştir....

        Dava dosyasının incelenmesinden; vergi dairesi müdürlüğünce, inceleme yapılmak üzere defter ve belgelerinin yükümlüden istendiği, mükellefin kanuni defterlerini teslim ederek defter kayıtlarına ilişkin belgeleri ibraz etmemesi nedeniyle 213 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca takdire gidildiği ve takdir edilen matrah üzerinden cezalı katma değer vergisi tarh edildiği anlaşılmıştır. Vergi mahkemesince; 213 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin 3 üncü fıkrasında defter ve belgelerin birlikte ibraz edilmemesi hali resen vergi tarh sebebi sayıldığı olayda kanuni defterler ibraz edilmiş bulunması nedeniyle ortada resen takdir sebebi bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyat terkin edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Beraat Bozma ilamında da belirtildiği üzere; "defter, kayıt ve belgeleri gizlemek" suçunun oluşabilmesi için varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olan defter ve belgelerin vergi incelemesi için istenmesi ve bunların ibraz edilmemesi gerektiği dikkate alınarak; ibrazı istenen defter ve belgelerin varlığını kanıtlayan belgelerin bulunup bulunmadığının bağlı olduğu vergi dairesinden sorularak, varsa bunlara ilişkin tutanak ve belgelerin getirtilip incelenmesi ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve isabetsiz gerekçe ile beraat hükmü kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin...

            HMK'nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Mahkumiyet 1-213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2. maddesinde öngörülen defter ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için varlığı noter tasdiki, belge basım-teslim formu gibi belgelerle sabit olan defter veya belgelerin incelenmek üzere ibrazının istenmesi gerektiğinden, ilgili idareden, ibrazı istenen 2010 takvim yılına ilişkin defter veya belgelerin varlığını kanıtlayan belgelerin bulunup bulunmadığı sorularak, varsa bunlara ilişkin tutanak ve belgelerin denetime olanak verecek biçimde dosyaya intikalinin sağlanmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Kabule göre de; a) Şikayetçi kurum vekilinin 14.05.2014 tarihli dilekçesiyle yaptığı katılma talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden, müşteki kurumun sıfatının gerekçeli karar başlığında müdahil olarak gösterilmesi ve müşteki kurum lehine katılan olduğu belirtilerek...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belge gizleme HÜKÜM : Beraat Defter ve belgeleri gizleme suçu yönünden; 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesine göre, incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden, faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken sonuç doğurmadığı ayrıca; bir tehlike suçu olan defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve 5 yıllık saklama zorunluluğu bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesi için istenmesi ve yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluşacağı dikkate alınarak; sanığın iş yerinin tebliğ tarihi itibarıyla faal olup olmadığı yönünden dosyada herhangi bir tespit bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, defter ve belgelerin istendiği 03.09.2009 tarihi itibarıyla iş yerinin faal olup olmadığının araştırılması, hesapların...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Beraat Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 tarihli 1999/11-273 Esas ve 1999/288 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere, defter ve belgelerin çalındığı, kaybolduğu, bulunamadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde, VUK'nin 139. maddesinde yazılı hususlarla usulüne uygun tebligatın aranmasına gerek bulunmaması; defter, kayıt ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu gözetildiğinde; sanığın 2012 yılında şirket hisselerini devraldığı, istenilen defter ve belgelerin sanığın söz konusu şirketteki hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ait olduğu ve sanığın savunmasında, şirketi 2012 yılında devraldığını, 2008 yılında şirketin kanuni temsilcisi olmadığını, şirketi devralırken defter ve belgeleri istediğinde kendisine muhasebede olduğunun söylendiğini, hisse devir sözleşmesine bu konuda herhangi bir şerh yazmadığını belirtmesi karşısında...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Beraat Defter ve belge ibraz etmeme suçu yönünden; 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesine göre, incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden, faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı, ayrıca; defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve 5 yıllık saklama zorunluluğu bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesi için istenmesi ve yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluşacağı dikkate alınarak; somut olayda 08.09.2012 tarihli İstanbul Vergi Dairesi’nin cevabi yazısına göre sanığın iş yerinin 30.09.2008 tarihinde resen terkinine karar verildiğinin belirtildiği, bu nedenle incelemenin iş yerinde yapılmasının mümkün olmadığı, ancak dosya arasında, ibrazı istenen 2006 takvim yılına ait defter ve belgelerin varlığına...

                      UYAP Entegrasyonu