Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Beraat 1) Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, yüklenen suçun oluşmasında defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK'nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve tekrar istenildiğinde ibraz etme zorunluluğu bulunduğu; ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 tarihli ve 1999/11- 273/288 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere defter ve belgelerin çalındığı- kaybolduğu-bulunamadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde VUK'nin 139. maddesinde yazılı hususlarda usulüne uygun tebligat aranmayacağı; somut olayda, 2008 yılına ait defter ve belgelerin ibrazı hakkındaki 10.04.2013...

    Dava konusu çekle ilgili olarak mal teslimi yapılıp yapılmadığına dair belgelerin sunumu için davalı yana süre verilmiş ve davalı tarafından bir kısım belge ibraz edilmiş ise de teslim belgelerinin çekin tanzim tarihinden önceki tarihlere ilişkin olduğu yani avans olarak verilen çekten sonra teslim yapılmadığı anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Mahkûmiyet 1) Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için, defter ve belgelerin vergi incelemesi amacıyla ibrazının istenmesi gerektiğinden, isteme yazılarının dosya arasına alınması, defter ve belgelerin vergi incelemesi amacıyla istenilip istenilmediğinin tespit edilmesi sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile mahkûmiyetine hükmedilmesi, 2) Kabule göre de; a- Sanığın, 21.02.2012 ve 08.03.2012 tarihlerinde yapılan tebligatlara rağmen kendisinden istenilen 2010 ve 2011 takvim yıllarına ait defter ve belgeleri ibraz etmemesi eylemlerinin tek suç oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini, b- Suç tarihinin defter ve belgelerin ibrazına ilişkin en son istem yazısının ''08.03.2012'' tarihinde tebliğ edilmesinden itibaren 15 günlük sürenin bitimi olan "26.03.2012...

        Yukarıda belirtilen tespitlerin bütün halinde değerlendirilmesinden, 2011 yılında yapılan yoklamada işyeri adresinin terk edildiği ve aynı adreste farklı bir firmanın faal olduğunun tespit edildiği, defter ve belge isteme yazısının tebliğine rağmen yasal defter ve belgelerin ibraz edilmediği, mal ve hizmet alım ve satımlara ilişkin ba-bs analizlerinde uyumsuzluk bulunduğu, yüksek tutarda katma değer vergisi beyanında bulunduğu, ödenecek katma değer vergisinin düşük tutarda tahakkuk ettiği, 2011 hesap dönemi için Kurumlar Vergisi beyannamesini vermediği ve gelir stopaj beyanlarından işçi çalıştırmadığının tespit edildiği, defter tasdik bilgilerine rastlanılmadığı, mal hizmet satın alınan firmaların tamamına yakını hakkında sahte belge düzenleme tespitlerinin bulunduğu, bu nedenle davacıya düzenlemiş olduğu faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği anlaşıldığından, aksi yönde verilen Vergi Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir....

          Anılan TTK'nun 82/7. maddesinde zayi belgesi istenebilmesi için tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin ziyaa uğraması halleri tahdidi olarak sayılmamış ise de, yapılan tadadi sayımdan defterlerin tacirin elinde olmayan sebepler ile ziyaa uğraması gerektiği anlaşılmıştır. Bir başka anlatımla, tacir saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin saklanması ve korunmasına yönelik gerekli özeni göstermekle yükümlü olup, bu özene rağmen defter ve belgelerin ziyaa uğraması halinde zayi belgesi verilmesini talep edebilecektir. TTK anlamında zayi belgesi verilebilmesi için tacirin defter ve belgelerin korunması anlamında gereken özeni göstermesi, ziyaa uğramanın onun iradesi dışında gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu hususta ispat külfeti de davacının üzerinde bulunmaktadır....

            Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören ve kovuşturma evresinde usulüne uygun olarak duruşmadan haberdar edilmediği için davaya katılma talebinde bulunamayan şikayetçi İstanbul Muhakemat Müdürlüğü adına vekilinin hükmü temyiz ederek katılma iradesi gösterdiği anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nin 260/1. ve 237/2. maddeleri uyarınca şikayetçinin katılan ve vekilinin de katılan vekili olarak davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede; 1)Sanık hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan açılan kamu davasında; varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile suçun oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun vergi mükellefi şirketin müdürü olan sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl süre ile saklama ve istenildiğinde ibraz etme zorunluluğunun...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Beraat 1)Sanık hakkında “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan açılan kamu davasında; varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile suçun oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun vergi mükellefi olan sanığa ait olduğu , 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl süre ile saklama ve istenildiğinde ibraz etme zorunluluğunun bulunduğu nazara alındığında, 2005 takvim yılına ait defter ve belgelerin istenilmesine ilişkin yazının şirket yetkilisi olan sanığın ikametgah adresinde 25.11.2010 tarihinde tebliğ edildiği hâlde, istenilen defter ve belgelerin 15 günlük yasal sürede ibraz edilmediği, sanığın savunmasının yasanın aradığı anlamda mücbir sebep oluşturmadığı...

                Davacı alacağı davacı tarafın defter ve belgeleri ve kargo teslim belgeleri ile sabit olduğundan ve davalı tarafça ürünlerin bedelinin davacıya ödendiğine dair geçerli bir delil dosyaya sunulmadığından davacının harcını yatırdığı dava değeri üzerinden açılan davanın kabulüne, takipten önce davalı tarafa temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, davacının alacağının davacının ticari defter ve belgeler ve faturalar ile belirli ve likit olduğu anlaşılmakla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Açılan davanın KABULÜ İLE; Davalı borçlunun Büyükçekmece .......

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Beraat Defter, kayıt ve belgeleri gizlemek suçunun oluşabilmesi için "varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit..." olan defter ve belgelerin vergi incelemesi için istenmesi ve bunların ibraz edilmemesi gerektiği dikkate alınarak; ibrazı istenen defter ve belgelerin varlığını kanıtlayan belgelerin bulunup bulunmadığının bağlı olduğu vergi dairesinden sorularak, varsa bunlara ilişkin tutanak ve belgelerin getirtilip incelenmesi ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve isabetsiz gerekçe ile yazılı şekilde beraat hükmü kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi...

                    Vergi Denetmenleri Büro Başkanlığı’nın 11/02/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.54.15.02-054-1959/228 sayılı ile 17/02/2011 tarih ve B.07.1.GİB. 4.54.15.02.054-1959/315 sayılı yazılarına istinaden hakkında inceleme başlatılan sanıktan, 2008 ve 2009 takvim yıllarına ait defter-belgelerin 14/02/2011 tarih ve ...-2011-2053/86 sayılı isteme yazısı ile 2010 takvim yılına ait defter-belgelerin de 17/05/2011 tarihli ve ...-2011-2053/133 sayılı isteme yazısı ile talep edildiğinin tespit edilmesi karşısında; aynı isteme yazısı ile birden fazla takvim yılına ait defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazının talep edilmesi halinde, tek bir “defter ve belge gizleme” suçunun oluşacağına ilişkin yerleşik uygulama ile 2008-2009 ve 2010 takvim yıllarına ait defter-belgelerin ibrazı talebini içerir yazıların birbirlerine yakın tarihli olması da dikkate alınarak, inceleme için talep edilen defter-belgelerin aynı yazı ile talep etme olanağı varken birbirlerine yakın tarihli iki ayrı yazıyla istenmesinin nedenleri...

                      UYAP Entegrasyonu