WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Beraat Defter ve belgeleri gizlemek suçunun oluşabilmesi için, "varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit..." olan defter ve belgelerin, saklama zorunluluğu bulunan 5 yıllık süre içerisinde usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen vergi incelemesi için yetkili memura ibraz edilmemesinin yeterli olduğu cihetle, sanıktan 2006, 2007,2008, 2009 ve 2010 takvim yılına ait yasal defter ve belgelerin VDENY-2011-1193/173 sayılı yazı ve 13.10.2011 tarihli usulüne uygun tebligatla ibrazının istenmesi, sanığın 01.11.2011 tarihli Vergi Müfettiş Yrd. ...'...

    adresinde tebliğ edildiği; sanığın, farklı bir adres belirterek,..... adresinde bulunan işyerini 11.11.2011 tarihinde su bastığını, bu nedenle defter ve belgeleri ibraz edemediğini savunması; defter ve belge isteme yazısının dosyada mevcut olmadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; 1)Dosya içerisinde bulunmayan 21.06.2012 tarihli AGB-A-428/74-61 sayılı isteme yazısının aslı ya da onaylı örneğinin getirtilerek dosya arasına konulması, hangi yıla ilişkin defter ve belgelerin hangi amaçla istendiğinin tespit edilmesi, 2)Sanıktan ve katılan kurumdan yeniden sorulmak suretiyle, sanığın işyeri adresinin kuşkuya yer vermeyecek bir şekilde tespit edilmesi; defter ve belgelerin bulunduğu ve su baskını olduğu belirtilen adresin, iş yeri adresinden farklı bir adres olduğunun belirlenmesi halinde, defter ve belgelerin neden farklı adreste bulunduğunun sanıktan sorularak açıklığa kavuşturulması, 3)Sanık tarafından defter ve...

      Hal böyle olunca, cezalı tarhiyatın dayanağının vergi ödevlerinden olan, 2000 yılına ait yasal defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi olduğu ve defter ve belgelerin incelemeye ibrazı yazısının da 3.1.2006 tarihinde tebliğ edildiği görüldüğünden 2000 yılına ait yasal defter ve belgelerin muhafaza ve ibraz külfeti de 2005 yılı sonunda sona ereceğinden, defter ve belge muhafaza süresi ve tarh zamanaşımı geçtikten sonra yasal defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta isabet bulunmamaktadır. Bu durumda defter ve belge muhafaza süresi ve tarh zamanaşımı süresi geçtiğinden cezalı tarhiyatın tamamının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle verilen vergi mahkemesi kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne … Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına 7.6.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        nin 2008 yılındaki defter ve belgelerinin, vergi incelemesi için istenmesine rağmen, kanuni süre içinde ibraz edilmediği iddia olunan davada; üç yıl önce iflas ettikleri için şirketin kapandığını savunan sanığın, işyerinde vergi incelemesi yapılması zorunluluğunun bulunmadığı, bu durumda 213 Sayılı VUK'nin 139/2. maddesindeki istisnai şartların varlığının kabulü gerektiği ve süreklilik gösteren Dairemiz kararları ve Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 tarihli 1999/11-273/288 sayılı kararında açıklandığı üzere, mükellefe usulüne uygun tebligat yapılmasının aranmayacağı; aynı Kanun'un 253. maddesine göre ilgili bulundukları yılı takip eden yıldan başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmesi mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin 13. maddede düzenlenen mücbir sebeplere veya kastı kaldıran diğer nedenlerden birine dayanmadığı; ancak tutulması gereken yasal defter ve belgelerin varlığının, noter tasdik kayıtları veya başka şekilde sabit olması gerektiği dikkate alınarak; ibrazı istenen defter...

          Somut olaya gelince; vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın sanığa 05.04.2010 tarihinde iş yeri adresinde yapıldığı, defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazı için denetmenlik adresine getirilmesinin istenerek sürecin mükellef aleyhine tersine çevrilmesi; sanığın tebligat tarihinde tüm defter ve belgeleri ibraz ettiğini savunması; dosya içerisinde bulunan 04.08.2011 tarihli basit raporda 2005 yılına ait defter ve belgeleri sanığın ibraz ettiğinin belirtilmesi; 31.12.2011 tarihli vergi suçu raporunda ise, 2005 yılına ait defter ve belgelerde eksiklik olduğuna değinilmesine rağmen hangi defter ve belgelerin eksik ibraz edildiğine dair bir tespitin bulunmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti açısından; eksik belgelerin neler olduğu açıklığa kavuşturularak, varlığı noter onayı veya sair surette sabit kabul edilen defter ve belgeler olup olmadıklarının araştırılması, hesapların dairede incelenmesine imkan veren...

            saklama zorunluluğu bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesi için istenmesi ve yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluşacağı, her ne kadar Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 13.02.2013 tarihli iddianamesi ile açılan dava dosyasında bulunan vergi inceleme raporlarında, 2007 yılına ilişkin defter ve belgelerin istendiği belirtilse de, dosya içerisinde 27.11.2012 tarihli ... sayılı isteme yazısının mevcut olmadığı anlaşılmakla; bahse konu isteme yazısının aslı ya da onaylı örneğinin getirtilerek dosya arasına konulması, hangi yıla ilişkin defter ve belgelerin hangi amaçla istendiğinin tespit edilmesi, aynı takvim yılına ilişkin defter ve belgelerin ibrazı için ikinci kez yapılan tebliğin yeni bir suç oluşturmayacağı ve anılan yıllara ait hesapların incelenmesi aynı yazı ile talep edilebilecek iken, birbirine yakın iki ayrı tarihli yazıyla istenmesinin nedenleri de katılan kurumdan sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine, beraat kararı verilmesi...

              Tarafların temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi 22.5.2002 günlü ve E:2001/4752, K:2002/2556 sayılı kararıyla; defter ve belgelerin içindeki araçla birlikte çalındığı, zayi belgesi almak için açılan davada, her ne kadar Asliye Ticaret Mahkemesince yükümlü şirketin gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle istem reddedilmiş ise de, kararın içeriğinde defter ve belgelerin araçla birlikte çalındığı hususunun teyid edilmesi karşısında, olayda mücbir sebep halinin mevcut olduğunun kabulü gerektiği, ancak defter ve belgelerin ibraz edilememiş olmasının, ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, zira, ticari icaplara göre emtia satın aldığı kişi veya kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki bir alıcının, gerekli girişimleri yaparak emtia alımına ilişkin belgelerin mevcudiyetini ispat olanağına her zaman sahip bulunduğu, bu durumda, ispat külfeti kendisine düşen yükümlüler tarafından ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin...

                Yukarıda belirtilen tespitlerin bütün halinde değerlendirilmesinden, 2011 yılında yapılan yoklamada işyeri adresinin terk edildiği ve aynı adreste farklı bir firmanın faal olduğunun tespit edildiği, defter ve belge isteme yazısının tebliğine rağmen yasal defter ve belgelerin ibraz edilmediği, mal ve hizmet alım ve satımlara ilişkin ba-bs analizlerinde uyumsuzluk bulunduğu, yüksek tutarda katma değer vergisi beyanında bulunduğu, ödenecek katma değer vergisinin düşük tutarda tahakkuk ettiği, 2011 hesap dönemi için Kurumlar Vergisi beyannamesini vermediği ve gelir stopaj beyanlarından işçi çalıştırmadığının tespit edildiği, defter tasdik bilgilerine rastlanılmadığı, mal hizmet satın alınan firmaların tamamına yakını hakkında sahte belge düzenleme tespitlerinin bulunduğu, bu nedenle davacıya düzenlemiş olduğu faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği anlaşıldığından, aksi yönde verilen Vergi Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/358 Esas KARAR NO : 2021/456 DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi DAVA TARİHİ : 21/05/2021 KARAR TARİHİ : 26/05/2021 Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; tarafına ait ... vergi nolu şahıs işletmesinin resmi muhasebesinde bulunan 2015/, 2016 ve 2017 mali yılına ait tüm defter, fatura vs belgelerin 30/10/2020 tarihindeki İzmir depremi sebebiyle zayi olduğunu, iş bu belgelerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Tüm dosya kapsamından; davacı TTK'nun 82. maddesi gereğince ticari defter ve belgelerini zayi olduğu gerekçesi ile zayi belgesi verilmesini talep etmiştir....

                    yerine getirilmesi, işyerinin incelemeye müsait olup-olmadığının tespiti, müsaitse incelemenin orada yapılması, incelemenin işyerinde yapılması imkanı yoksa bu durumun saptanması ve incelemenin dairede yapılması amacıyla defter ve belgelerin ibrazı için yazı azılması gerekirken, işyerine hiç gidilmeksizin doğrudan doğruya defter ve belgelerin istenmesi ve bunların ibraz edilmemesi üzerine cezalı tarhiyat yapılmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle kabul ederek cezalı tarhiyatı terkin eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 256.maddesi uyarınca defter ve belgelerin denetim elemanına ibrazı gerekirken ibraz edilmediği, defter ve belge isteme yazısında belirtilen bilgilere uyulmadığı, 1990-1991 yıllarına ait defter ve belgelerin istenilmesini içeren … tarih ve …, … sayılı yazılar aynı tebliğ zarfı içinde posta kanalı ile şirket ortaklarından …'a 4.5.1994 tarihinde tebliğ edildiği halde...

                      UYAP Entegrasyonu