WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Davutpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü, 435 009 2666 vergi kimlik numaralı mükellef Mustafa Güney’in mirasçısı olan sanık hakkında murisinin mükellefiyetine ait 2009 takvim yılına ait defter ve belgeleri, usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen vergi incelemesi amacıyla ibraz etmediği iddiasıyla açılan kamu davasında; VUK’nin 12. maddesi uyarınca, ölüm halinde mükellefin ödevleri mirası reddetmemiş olan mirasçılarına geçmekle birlikte, defter ve belgelerin ibrazı yükümlülüğünün doğması için, defter ve belgelerin mirasçı olan sanığa intikal etmiş olmasının gerekeceği; somut olayda, suça konu defter ve belgelerin sanığa intikal ettiği hususu sabit olmadığından, yüklenen suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, sonucu itibarıyla doğru olan beraat hükmünün ONANMASINA, 05.07.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Beraat Defter ve belgeleri gizleme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, yüklenen defter ve belgeleri gizleme suçunun oluşmasında defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK'nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve tekrar istenildiğinde ibraz etme zorunluluğu bulunduğu; sanığın savunmasında, "ibrazı istenen defter ve belgelerin 2012 yılında evinde meydana gelen hırsızlık olayında çalınmış olabileceğini düşündüğünü, ancak daha sonra muhasebecisinde olduğunu öğrendiğini, ibraz etmek istediğinde ise sürenin geçmiş olması sebebiyle kabul edilmediğini" beyan etmesi karşısında; sanığın savunmasının yasanın aradığı anlamda mücbir sebep...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Beraat Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu, somut olayda da; 2008 yılına ait, defter ve belgelerin 24/04/2013 tarihli yazı ile istenildiği ve yazının 25/04/2013 tarihinde aynı konutta ikamet eden sanığın oğluna tebliğ edildiği halde, sanığın 2008 yılına ait gider belgeleri ile mahsup fişlerini kaybettiğini ve haczedilen aracının içinde gittiğini savunarak ibraz etmediği, sanığın savunmasının yasanın aradığı anlamda mücbir sebep oluşturmadığı...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Beraat Defter ve belgeleri gizleme suçundan açılan kamu davasında; defter ve belgeleri isteme yazısının sanığa tebliğinden önce iş yeri adresine çıkartılan tebligatın mükellef şirketin iş yeri adresinden ayrılması ve yeni adresinin bilinmemesi nedeniyle iade edildiği anlaşıldığından, hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Kanunun 139/2. maddesindeki istisnanın bulunduğu, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 tarihli ve 1999/11- 273/288 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, defter ve belgelerin “çalındığı, kaybolduğu veya bulunmadığı” ileri sürülerek ibrazından kaçınılması hâlinde usulüne uygun tebligatın aranmasına gerek bulunmadığı, defter ve belgeleri saklama ve istendiğinde ibraz etme yükümlülüğünün mükellef şirketin yetkilisi olan sanığa ait olduğu nazara alındığında; defter ve belgelerin muhasebecide olması nedeniyle ibraz edilemediğine ilişkin...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter belge gizleme HÜKÜM : Beraat 2006 takvim yılına ait defter ve belgelerini tebligata rağmen ibraz etmeyen sanığın, defter ve belgelerin çalındığını ileri sürerek ibrazdan kaçınmış olması, sanığın 15.10.2008 tarihinde iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayında defter ve belgelerinin buradan çalındığını savunmuş ise de, hırsızlık olayına ilişkin 15.10.2008 tarihli olay yeri inceleme ve tespit tutanağında defter ve belgelerin çalındığı hususundan bahsedilmemesi, sadece fatura ve yazar kasa fişlerinin yerde dağınık olduğunun belirtilmesi, sanığın iddia olunan hırsızlık olayının hemen akabinde verdiği ifadede, bir kısım faturalarının çalındığını söylediği, ancak defter ve diğer belgelerden bahsetmediği, 2006 takvim yılına ait varlığı noter tasdik kayıtlarıyla sabit yevmiye, envanter ve kebir defterlerinin hırsızlandığına dair o tarihte beyanının bulunmaması bir bütün halinde değerlendirildiğinde, sanığın ibrazı istenen...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanunu'na aykırılık HÜKÜM : Beraat Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK'nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu, somut olayda da; sanık halen tebligatın yapıldığı adreste oturduğunu, ancak tebliğ işleminin gerçekleştirildiği tarihte o adreste bulunmadığını, babasının da kendisine haber vermediğini beyan ederek atılı suçlamayı kabul etmemiş ise de; 2008 yılına ait defter ve belgelerin istem yazısının 04.12.2013 tarihinde kolluk araştırması ile de sabit olmak üzere aynı konutta ikamet eden sanığın babasına tebliğ...

              Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl süre ile saklama ve istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu nazara alındığında; somut olayda da; 2010 takvim yılına ait defter ve belgelerin 10.07.2015 tarihli yazı ile sanığın vergi dairesine bildirdiği ikamet adresinde usule uygun şekilde tebliğ edilmek suretiyle istenildiği halde ibraz edilmediğinin anlaşılması karşısında, sanığın tüm unsurları itibarıyla oluşan "defter, kayıt ve belgeleri gizleme" suçundan mahkumiyeti yerine beraatine hükmolunması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Beraat 1) Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için, bunların vergi incelemesi amacıyla ibrazının istenmesi gerektiğinden, varlığı anlaşılan ve sanığa 04.04.2013 tarihinde tebliğ edildiği belirtilen 29.03.2013 tarihli .... sayılı defter ve belge isteme yazısının temin edilip defter ve belgelerin hangi amaçla istendiğinin tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi 2) İstem yazısının temini ve içeriğinin de vergi incelemesine yönelik olduğunun tespiti halinde de ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 tarihli 1999/11-273 Esas ve 1999/288 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere, defter ve belgelerin çalındığı, kaybolduğu, bulunamadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde, VUK'nin 139. maddesinde yazılı hususlarla usulüne uygun tebligatın aranmasına gerek bulunmaması; defter, kayıt ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu...

                  Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir....

                    Mahkememiz ... tarihli ara kararı ile tarafların ... yılına ati ticari defter ve kayıtlarının ibrazı için taraf vekillerine TTK 83, HMK 220-222 maddeleri hükümlerince gerekli ihtar yapılarak defter inceleme günü tayın edilmiş ve dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu