Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belge gizlemek HÜKÜM : Mahkumiyet 1-Sanık hakkında 2005 yılına ait defter ve belge gizleme suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanık müdafinin temyiz dilekçesinde istenilen defter ve belgelerin sanığın söz konusu şirketteki hisseleri devraldığı 12.07.2007 tarihinden önceki döneme ait olduğunu, şirketin devri nedeniyle düzenlenen teslim tutanağında 2005 yılına ait defter ve belgelerin teslim edildiğine ilişkin ibare olmadığını, sözü edilen defter ve belgelerin önceki yönetici ... ......'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Beraat Defter ve belgeleri gizlemek suçunun oluşabilmesi için, "varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit..." olan defter ve belgelerin, saklama zorunluluğu bulunan 5 yıllık süre içerisinde usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen vergi incelemesi için yetkili memura ibraz edilmemesinin yeterli olduğu cihetle, sanıktan 2006, 2007,2008, 2009 ve 2010 takvim yılına ait yasal defter ve belgelerin VDENY-2011-1193/173 sayılı yazı ve 13.10.2011 tarihli usulüne uygun tebligatla ibrazının istenmesi, sanığın 01.11.2011 tarihli Vergi Müfettiş Yrd. ...'...

      adresinde tebliğ edildiği; sanığın, farklı bir adres belirterek,..... adresinde bulunan işyerini 11.11.2011 tarihinde su bastığını, bu nedenle defter ve belgeleri ibraz edemediğini savunması; defter ve belge isteme yazısının dosyada mevcut olmadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; 1)Dosya içerisinde bulunmayan 21.06.2012 tarihli AGB-A-428/74-61 sayılı isteme yazısının aslı ya da onaylı örneğinin getirtilerek dosya arasına konulması, hangi yıla ilişkin defter ve belgelerin hangi amaçla istendiğinin tespit edilmesi, 2)Sanıktan ve katılan kurumdan yeniden sorulmak suretiyle, sanığın işyeri adresinin kuşkuya yer vermeyecek bir şekilde tespit edilmesi; defter ve belgelerin bulunduğu ve su baskını olduğu belirtilen adresin, iş yeri adresinden farklı bir adres olduğunun belirlenmesi halinde, defter ve belgelerin neden farklı adreste bulunduğunun sanıktan sorularak açıklığa kavuşturulması, 3)Sanık tarafından defter ve...

        nin 2008 yılındaki defter ve belgelerinin, vergi incelemesi için istenmesine rağmen, kanuni süre içinde ibraz edilmediği iddia olunan davada; üç yıl önce iflas ettikleri için şirketin kapandığını savunan sanığın, işyerinde vergi incelemesi yapılması zorunluluğunun bulunmadığı, bu durumda 213 Sayılı VUK'nin 139/2. maddesindeki istisnai şartların varlığının kabulü gerektiği ve süreklilik gösteren Dairemiz kararları ve Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 tarihli 1999/11-273/288 sayılı kararında açıklandığı üzere, mükellefe usulüne uygun tebligat yapılmasının aranmayacağı; aynı Kanun'un 253. maddesine göre ilgili bulundukları yılı takip eden yıldan başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmesi mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin 13. maddede düzenlenen mücbir sebeplere veya kastı kaldıran diğer nedenlerden birine dayanmadığı; ancak tutulması gereken yasal defter ve belgelerin varlığının, noter tasdik kayıtları veya başka şekilde sabit olması gerektiği dikkate alınarak; ibrazı istenen defter...

          Hal böyle olunca, cezalı tarhiyatın dayanağının vergi ödevlerinden olan, 2000 yılına ait yasal defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi olduğu ve defter ve belgelerin incelemeye ibrazı yazısının da 3.1.2006 tarihinde tebliğ edildiği görüldüğünden 2000 yılına ait yasal defter ve belgelerin muhafaza ve ibraz külfeti de 2005 yılı sonunda sona ereceğinden, defter ve belge muhafaza süresi ve tarh zamanaşımı geçtikten sonra yasal defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta isabet bulunmamaktadır. Bu durumda defter ve belge muhafaza süresi ve tarh zamanaşımı süresi geçtiğinden cezalı tarhiyatın tamamının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle verilen vergi mahkemesi kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne … Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına 7.6.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Somut olaya gelince; vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın sanığa 05.04.2010 tarihinde iş yeri adresinde yapıldığı, defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazı için denetmenlik adresine getirilmesinin istenerek sürecin mükellef aleyhine tersine çevrilmesi; sanığın tebligat tarihinde tüm defter ve belgeleri ibraz ettiğini savunması; dosya içerisinde bulunan 04.08.2011 tarihli basit raporda 2005 yılına ait defter ve belgeleri sanığın ibraz ettiğinin belirtilmesi; 31.12.2011 tarihli vergi suçu raporunda ise, 2005 yılına ait defter ve belgelerde eksiklik olduğuna değinilmesine rağmen hangi defter ve belgelerin eksik ibraz edildiğine dair bir tespitin bulunmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti açısından; eksik belgelerin neler olduğu açıklığa kavuşturularak, varlığı noter onayı veya sair surette sabit kabul edilen defter ve belgeler olup olmadıklarının araştırılması, hesapların dairede incelenmesine imkan veren...

              saklama zorunluluğu bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesi için istenmesi ve yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluşacağı, her ne kadar Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 13.02.2013 tarihli iddianamesi ile açılan dava dosyasında bulunan vergi inceleme raporlarında, 2007 yılına ilişkin defter ve belgelerin istendiği belirtilse de, dosya içerisinde 27.11.2012 tarihli ... sayılı isteme yazısının mevcut olmadığı anlaşılmakla; bahse konu isteme yazısının aslı ya da onaylı örneğinin getirtilerek dosya arasına konulması, hangi yıla ilişkin defter ve belgelerin hangi amaçla istendiğinin tespit edilmesi, aynı takvim yılına ilişkin defter ve belgelerin ibrazı için ikinci kez yapılan tebliğin yeni bir suç oluşturmayacağı ve anılan yıllara ait hesapların incelenmesi aynı yazı ile talep edilebilecek iken, birbirine yakın iki ayrı tarihli yazıyla istenmesinin nedenleri de katılan kurumdan sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine, beraat kararı verilmesi...

                Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/358 Esas KARAR NO : 2021/456 DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi DAVA TARİHİ : 21/05/2021 KARAR TARİHİ : 26/05/2021 Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; tarafına ait ... vergi nolu şahıs işletmesinin resmi muhasebesinde bulunan 2015/, 2016 ve 2017 mali yılına ait tüm defter, fatura vs belgelerin 30/10/2020 tarihindeki İzmir depremi sebebiyle zayi olduğunu, iş bu belgelerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Tüm dosya kapsamından; davacı TTK'nun 82. maddesi gereğince ticari defter ve belgelerini zayi olduğu gerekçesi ile zayi belgesi verilmesini talep etmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme HÜKÜMLER : Beraat Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluşması, 213 sayılı VUK'nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl saklama ve tekrar istenildiğinde ibraz etme zorunluluğunun bulunması, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun tebligat tarihinde şirket ortağı oldukları anlaşılan sanıklara ait olması, bu yükümlülüğün başkasına devredilememesi, işleri fiilen yürüten ve tebligatı alan tanık ...’in de sanıkları tebligattan haberdar ettiğini, istenen belgelerin de bulunamadığını belirtmesi karşısında, sanıkların savunmalarına itibar edilemeyeceği gözetilmeden, tüm unsurları itibarıyla oluşan suçtan mahkumiyetleri yerine beraatlerine hükmolunması...

                      UYAP Entegrasyonu