Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, iş sözleşmesinde belirtilen rekabet yasağı hükümlerine aykırı davranış nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın taraflar arasındaki iş sözleşmesine aykırılık nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, bu nedenle de iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Denizli 2. İş Mahkemesi ise, taraflar arasındaki işçi-işveren ilişkisinin son bulduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. Maddesinde, işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yerinin iş mahkemeleri olacağı düzenlenmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık (Değişen Suç Vasfı Nedeniyle Karşılıksız Çek Keşide Etme) HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 18.12.2007 tarihli duruşmada katılma talebinde bulunan müşteki vekilinin ,5271 sayılı CMK'nın 238/3 maddesi gereğince sanığın görüşü sorulmadan katılan olarak duruşmalara kabulüne karar verilmiş ise de, duruşmada hazır bulunan sanığın bu hususta herhangi bir itirazının bulunmaması nedeniyle , tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır....

        Aralarındaki ticari alışveriş nedeniyle katılana iki adet çek veren sanıkların bilahare çeklerden biri ile ilgili olarak borçtan kurtulmak maksadı ile bankaya ödemeden men talimatı vermek suretiyle katılanı dolandırdıkları iddia olunan olayda, mahkemece sanıkların karşı tarafla aralarında oluşan bir takım anlaşmazlıklar nedeniyle ödemeden men talimatı verdikleri, esasen sanıkların imzalarını kabul ettikleri, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri ile sanıkların beraatlerine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 14.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Somut olayda; hamile olan sanık ...'un kanaması nedeniyle acil olarak geldiği Buca ... Devlet Hastahanesine diğer sanık ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) İş yerinde bulunan mağdurun yanına av tüfeğiyle gelen sanığın, mağdura doğru birkaç el ateş edip mağduru yaraladığı olayda, 5237 sayılı TCK'nin 44. maddesi uyarınca sadece en ağır cezayı içeren kasten yaralama suçundan dolayı mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden, ayrıca TCK'nin 170/1-c maddesine göre de mahkumiyet hükmü kurulması, Kabule göre; 2) Tarafların aşamalardaki beyanlarına, tanık anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre, mağdur tarafından sanığa yönelen haksız bir davranış bulunmadığı halde, sanığın cezasından TCK. 29. maddede düzenlenen haksız tahrik nedeniyle indirim yapılması, 3) Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve E.2014/140 -...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) İddianamede talep edilmediği halde, sanığa 5271 sayılı CMK'nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, 5237 sayılı TCK'nin 87/1-son maddesinin sanık aleyhine uygulanmasına karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2) Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, mağdurdan kaynaklanan haksız tahrik oluşturabilecek herhangi bir söz ya da davranış bulunmaması nedeniyle koşulları oluşmadığı halde, sanık hakkında yaşanan tartışmayı hangi tarafın başlattığı ve tartışmanın sebebinin anlaşılamadığı gerekçesi ile 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesinde yazılı haksız tahrik hükümlerinin yazılı şekilde (½) oranında uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, 3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe...

                Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1- Aralarında menfaat çatışması bulunan suça sürüklenen çocuklar ... ve ... ile ... ... müdafiiliğinin aynı müdafiiye yaptırılması suretiyle CMK'nın 152/1. maddesine muhalefet edilmesi, Kabule göre de; 2- Suça sürüklenen çocuk ... ... hakkında başka bir dosyadan alınan 24.12.2012 tarihli sosyal inceleme raporunda, suça sürüklenen çocuğun muhakeme yeteneğinin gelişmediği, sekiz yaşından itibaren çeşitli psikiyatrilerde davranış bozukluğu, dikkat eksikliği ve çalma hastalığı (kliptemoni) gibi teşhisler konularak tedavi gördüğünün belirtilmesi karşısında suça sürüklenen çocuğun TCK'nın 32. maddesi gereğince suçu işlediği sırada akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle eylemin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen kaldıracak veya önemli ölçüde azaltacak...

                  Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; Sanık ... adına tanzim edilmiş çekin karşılıksız çıkması nedeniyle katılanın sanığa ait işyerine gittiği sanık Süleyman'ın katılana çeki kendilerine vermelerini, muhasebeci olan sanık ...'...

                    Ancak; 1- TCK'nın 125/1. maddesi uyarınca seçenek cezalardan adli para cezasının tercih edilme imkanı varken, belirlenen hapis cezasının aynı Kanunun 50/2. maddesine aykırı olarak adli para cezasına çevrilmesi, 2- Sanık tarafından söylendiği iddia ve kabul edilen “sen benim yuvamı yıktın, aldığın para haram olsun” şeklindeki sözlerin hakaret değil beddua teşkil etmesi karşısında, sanık hakkında telefon mesajıyla gerçekleştirilen hakaret suçu nedeniyle yalnızca TCK'nın 125/1 maddesi uyarınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden; TCK'nın 43.maddesi uyarınca cezanın arttırılması, 3- Katılanın hakaret ve tehdit eylemleri öncesinde, sanığa yöneltiği herhangi bir haksız davranış bulunmadığı gözetilmeden, haksız tahrik nedeniyle cezaların indirilmesi, 4- Kabule göre de; hakaret suçunda daha lehe olan ve özel düzenleme içeren TCK'nın 129. maddesi yerine, aynı Kanunun genel nitelikteki 29. maddesinin uygulanması, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz...

                      UYAP Entegrasyonu