Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Ziynet ve Eşya Alacağı - Mal Rejimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, nafaka verilecekse süresiz verilmemesi gerektiği, kaldırılan vekâlet ücretine yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, ... kırıcı davranış nedeniyle açılan davasının reddi, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.07.2006 gününde verilen dilekçe ile bayilik sözleşmesine aykırı davranış nedeniyle elatmanın önlenmesi ve çekişmenin giderilmesi istenmesi üzerine davalı tarafından açılan karşı davada da yapılan muhakeme sonunda; elatmanın önlenmesi davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın reddine dair verilen 08.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı-k.davacı... Tarafından istenilmekle, tayin olunan 13.07.2010 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı-k.davacı vekili gelmedi. Karşı taraftan davacı-k.davalı ... vekili Av.. .. geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davalı-karşı davacı erkeğe kusur olarak yüklenen sadakatsizlik vakıasının güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığının yine de mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen tarafların diğer kusurlu davranışları nedeniyle, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın...
TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Sanık ile mağdur arasındaki alacak borç ilişkisinden kaynaklanan hukuksal uyuşmazlığın, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre haksız tahrik oluşturmadığı gibi olay esnasında mağdurdan kaynaklanan ve haksız fiil oluşturan herhangi bir söz ve davranış bulunmadığı halde, sanık lehine haksız tahrik nedeniyle indirim yapılarak eksik ceza tayini, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç nitelikleri tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suçun sübutuna, vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile sanık hakkında kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 29/03/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, mağdurdan kaynaklanan haksız tahrik oluşturabilecek herhangi bir söz ya da davranış bulunmaması nedeniyle koşulları oluşmadığı halde, gerekçesi de gösterilmeden sanık hakkında TCK'nin 29. maddesi gereğince (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından, Kasti suçtan verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bu hususlar bozma nedeni yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.11.2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminatın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranış nedeniyle maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. Yargılama sırasında, dava konusu duvarın davacı tarafından onarıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalıların ödemesi gereken bedel, yeni bir duvarın yapım bedeli değil, onarım bedeli olmalıdır....
Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; Sanık...'nin, diğer temyiz dışı sanığa kendisini müşteki olarak tanıttığı ve bilgisayarı alırken sadece müşteki ismiyle kendisini tanıtmakla kalmayarak, bilgisayar tamire verilirken dükkanda olması nedeniyle, müştekinin konuşması esnasında duyduğu ve gördüğü bilgisayarın özelliklerini de söyleyerek hile ile, bilgisayar servis çalışanının iradesini fesada uğratarak bilgisayarı almış olduğu anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ...'...
Somut olayda, davacı vekili rekabet yasağına aykırı davranış nedeniyle 10.000 TL tazminatın tahsili için dava açmış olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 24.02.2014 günlü ilamıyla düzeltilerek onanmıştır. Bu defa davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de dava değerinin yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca karar düzeltme sınırının altında kaldığı anlaşıldığından karar düzeltme dilekçesinin miktar yönünden reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, ödediği karar düzeltme peşin harcın isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 19.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde sanığın epilepsi hastası olduğunu ileri sürüp kullandığı ilaçlarla ilgili reçete suretini ibraz etmesi karşısında; sanığın olay sırasında bu hastalığa bağlı davranış ve düşünce bozukluğu içinde bulunup bulunmadığının, suç tarihi itibariyle cezai ehliyetinin tam olup olmadığının Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden ya da tam teşekküllü ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesinden rapor alınmasının gerekmesi, Kabule göre de; 2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas - 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde belirilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : CMK'nın 223/2-a-c-e maddesi uyarınca beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, katılan şirket ile yaptığı alışveriş karşılığında toplam 226.000 TL bedelli dokuz adet çeki yetkilisi olduğu şirket adına keşide edip verdiği, sonrasında yaşadığı ekonomik kriz nedeniyle elinden rızası dışından çıktığından bahisle ödemeden men talimatı vermek suretiyle çeklerin tahsil edilmesini engellediği, böylelikle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda; Çeklerin sahte olmaması, her zaman tahsil edilme imkanının bulunması nazara alındığında, sanığın suça konu çeklerdeki borcu ve keşideci imzasını inkar etmeden borcu ödemekten kaçınmak amacıyla bankaya ödemeden men talimatı vermesi şeklindeki eyleminin hileli bir davranış olarak değerlendirilemeyeceğinden tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş, suçun unsurlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir...