Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, mağdurdan kaynaklanan haksız tahrik oluşturabilecek herhangi bir söz ya da davranış bulunmaması nedeniyle koşulları oluşmadığı halde, gerekçesi de gösterilmeden sanık hakkında TCK'nin 29. maddesi gereğince (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından, Kasti suçtan verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bu hususlar bozma nedeni yapılmamıştır....

    TÜRK MİLLETİ ADINA 1) Mağdurdan kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturan söz ve davranış bulunmadığı halde, yeterli gerekçe gösterilmeksizin sanığın cezasından tahrik nedeniyle indirim yapılmış olması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten insan öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı nedenlerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sanığın öldürme kastı bulunmadığına, teşebbüs ve tahrik indiriminin azami oranda yapılması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 16/12/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın eylemini kızkardeşi olan mağdura karşı işlediği olayda,TCK'nin 86/3-a maddesi gereğince arttırım yapılmayarak eksik ceza tayin edilmesi ve yine oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, mağdurdan kaynaklanan haksız tahrik oluşturabilecek herhangi bir söz ya da davranış bulunmaması nedeniyle koşulları oluşmadığı halde, sanık hakkında TCK'nin 29. maddesi gereğince (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından ve yine Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır....

        nin sağlık güvencesinin bulunmaması nedeniyle 19/09/2011 tarihinde sanık ...'ın kimliğini kardeşi olan sanık ...'dan alarak ... Hastanesine gelerek ... kimliği ile kayıt yaptırdığı ve üroloji bölümünde muayene olduğu, sanık ...'in ameliyatına karar verilmesi üzerine ertesi gün gelerek ... ismiyle ameliyat olduğu, bu suretle sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia olunduğu olayda; Sanık ...'nin, sanık ...'a ait kimliği kullanması şeklindeki eyleminde; kimlik üzerinde bulunan resmin sanık ...'ye ait olmadığının ilgili hastane görevlisi tarafından yapılacak basit bir denetimle belirlenebileceği, bu sebeple yasanın aradığı hileli davranış unsurunun gerçekleşmemesi karşısında; unsurları oluşmayan atılı suçtan mahkemece verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.11.2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminatın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranış nedeniyle maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. Yargılama sırasında, dava konusu duvarın davacı tarafından onarıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalıların ödemesi gereken bedel, yeni bir duvarın yapım bedeli değil, onarım bedeli olmalıdır....

            Somut olayda, davacı vekili rekabet yasağına aykırı davranış nedeniyle 10.000 TL tazminatın tahsili için dava açmış olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 24.02.2014 günlü ilamıyla düzeltilerek onanmıştır. Bu defa davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de dava değerinin yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca karar düzeltme sınırının altında kaldığı anlaşıldığından karar düzeltme dilekçesinin miktar yönünden reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, ödediği karar düzeltme peşin harcın isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 19.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : CMK'nın 223/2-a-c-e maddesi uyarınca beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, katılan şirket ile yaptığı alışveriş karşılığında toplam 226.000 TL bedelli dokuz adet çeki yetkilisi olduğu şirket adına keşide edip verdiği, sonrasında yaşadığı ekonomik kriz nedeniyle elinden rızası dışından çıktığından bahisle ödemeden men talimatı vermek suretiyle çeklerin tahsil edilmesini engellediği, böylelikle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda; Çeklerin sahte olmaması, her zaman tahsil edilme imkanının bulunması nazara alındığında, sanığın suça konu çeklerdeki borcu ve keşideci imzasını inkar etmeden borcu ödemekten kaçınmak amacıyla bankaya ödemeden men talimatı vermesi şeklindeki eyleminin hileli bir davranış olarak değerlendirilemeyeceğinden tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş, suçun unsurlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde sanığın epilepsi hastası olduğunu ileri sürüp kullandığı ilaçlarla ilgili reçete suretini ibraz etmesi karşısında; sanığın olay sırasında bu hastalığa bağlı davranış ve düşünce bozukluğu içinde bulunup bulunmadığının, suç tarihi itibariyle cezai ehliyetinin tam olup olmadığının Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden ya da tam teşekküllü ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesinden rapor alınmasının gerekmesi, Kabule göre de; 2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas - 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde belirilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde...

                  Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; Sanık...'nin, diğer temyiz dışı sanığa kendisini müşteki olarak tanıttığı ve bilgisayarı alırken sadece müşteki ismiyle kendisini tanıtmakla kalmayarak, bilgisayar tamire verilirken dükkanda olması nedeniyle, müştekinin konuşması esnasında duyduğu ve gördüğü bilgisayarın özelliklerini de söyleyerek hile ile, bilgisayar servis çalışanının iradesini fesada uğratarak bilgisayarı almış olduğu anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ...'...

                    Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 26/09/2013 NUMARASI : 2013/182 (E) ve 2013/540 (K) Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Mağdur vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mağdur vekilinin yargılamadan haberdar olmasına, 01/07/2013 ve 19/07/2013 tarihli oturumlara da bizzat katılmasına rağmen, şikayet ve katılma talebinde bulunmaması nedeniyle hükmü temyiz yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca mağdur vekilinin temyiz isteminin isteme aykırı olarak REDDİNE, 2) O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mağdurun beyanı ve sanığın savunmasına göre; sanığın oğlu olan mağdura tokat atarak mağduru yaraladığı olayda tokatın acı verecek nitelikte bir davranış olmasına rağmen, sanığın mahkumiyeti yerine mağdura acı verecek nitelikte bir davranışta bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün...

                      UYAP Entegrasyonu