Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ya devredildiğinin öğrenildiğini, davalıların işbirliği içinde birlikte hareket ederek müvekkilini dolandırdıklarını belirterek, hile nedeniyle davaya konu aracın satışının iptalini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davalılar ..., ... ve ... arasında yapılan satışların danışıklı olduğu, dosya kapsamına göre davalı ...'nın da iyiniyetli üçüncü kişi olarak kabulünün mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davaya konu aracın davacı adına sicile kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Tescil, idari bir işlem olup, trafik kaydındaki tescilin iptali sonucunu doğuracak şekilde, yeni kayıt ve tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapamaya zorlayıcı bir karardır. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez....

    plakalı aracın satışının ve buna istinaden trafiğe yapılan tescilin iptali ile davacı ... adına yeniden kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Tescil, idari bir işlem olup trafik kaydındaki tescilin iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapamaya zorlayıcı bir karardır. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez. Mahkemece, davaya konu aracın mülkiyetinin, davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, trafik tescil kaydının iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası'nın 438/7. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. b) Mahkemece yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Davalı ...'...

      Gıda ve İhtiyaç A.Ş. tarafından yapılması planlanan davaya konu binanın henüz taşınmaz maliki Belediyeye devri gerçekleşmeden önce Hazinenin binanın yapıldığı 171 m2'lik kısımda hak sahibi olduğunun belirlendiği, Hazinenin paydaş olmasından sonra davaya konu binanın kira ücretlerinin hissesi oranında Hazineye de ödendiği gözönünde bulundurulduğunda davaya konu binanın paydaşlardan sadece belediyeye ait olduğunun kabulünün doğru olmadığı, kabule göre de taşınmaz üzerinde bulunan ve bütünleyici parça niteliğindeki bina, ağaç gibi muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemeyeceğinden kural olarak ve aksine bir Kanun hükmü bulunmadıkça muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyecek olduğundan dava konusu binanın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna işaret edilerek bozulmuş; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda taşınmaz üzerinde bulunan ve bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların...

        bunu kabul etmediğini, davalının davaya konu 34 XX 172 ve 34 XX 773 plakalı araçları satma girişiminde bulunduğunu, araçların devrinin yapılması durumunda müvekkilinin geri dönüşü olmayan zarara uğrayacağını belirterek, davaya konu araçların 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla araçların kayıtlarına tedbir konulmasına, davaya konu 34 XX 172 ve 34 XX 773 plakalı araçların müvekkili adına tesciline, bu olmadığı takdirde belirlenecek bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Çatak yolunun geçtiği yerde tapu dışı bırakılarak yola terk edilen kısımların da kendisine ait olduğunu, kadastro çalışmaları yapılırken yol olarak bırakılması nedeniyle mülkiyetinin üzerine yapılmadığını ileri sürerek mülkiyet iddiasına konu olan kısmın m2 sinin hesaplanmasına, yol altında olan kısımların mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        motor numaralı ... tipi iş makinesinin davalı şirketten fatura bedeli peşin ödenmek suretiyle satın alınarak söz konusu makine kara yolu ile müvekkili olan şirketin adresinin bulunduğu yerde teslim edildiğini, müvekkili şirket yetkilileri tarafından araç tescil işlemleri için başvurdukları Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı başvuruyu reddederek, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi alma işleminin, ikinci el satışlarda satın alanın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu mahkeme kanalıyla tespitini sağladıktan sonra Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı'na başvuru yapmak suretiyle gerçekleştirebileceğini taraflarına iletildiğini, bu bağlamda davaya konu iş makinesinin mülkiyetinin davacı şirkete ait olduğunun tespitine karar verilmesi için yasal yollara başvurmak zorunluluğu meydan geldiğini, söz konusu davaya konu iş makinesinin tescil işleminin henüz yapılamadığını, tescilin yapılabilmesi için T.O.B.B ile Maliye Bakanlığı arasında imzalanan 06/08/1985 tarihli protokole göre çıkarılan...

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/35 Esas sayılı dosyasıyla tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, taşınmazın halen muris adına kayıtlı olup elbirliği mülkiyetine tabi olması sebebiyle mahkemece iş bu davayı açmak üzere taraflarına yetki ve süre verildiğini belirterek, dava konusu taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilerek miras payları oranında davalılar adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davacının açtığı tapu iptal tescil davasına karşılık satış vaadi sözleşmesinin iptali istemiyle dava açtıklarını, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti için anılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalılar ..., ..., ... ve ..., davaya bir diyeceklerinin olmadığını, dava konusu taşınmazdaki miras paylarının adlarına tescilini istediklerini bildirmiş; diğer davalılar ise davaya cevap vermemişlerdir....

            Bu olgu gözönüne alındığında kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği gözönüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gereklidir. Bundan ayrı, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmektedir....

              Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davalının sahtecilik yaparak biçerdöveri kendi adına kayıt ettirip Rusya'ya götürdüğünü ve bir daha biçerdöverin Türkiye'ye gelmediğini, davalının davaya konu biçerdöveri müvekkilinden yada para ödeyerek herhangi bir kişiden satın aldığını iddia etmediğini, dolayısıyla mahkemece ''davalının araç satış bedeli olarak ödediği 30.000,00- TL'nin davacı tarafından davalıya ödendiği takdirde'' şeklinde kurduğu hükmün yasal veya maddi bir dayanağının bulunmadığını, kararı bu yönüyle istinaf ettiklerini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir....

              e ödediklerini, aracın zilyetliğinin devredildiğini, mülkiyetinin devredilmediğini, Trafik Şube Müdürlüğü'nce haciz konulması nedeniyle yakalanarak haciz ve muhafaza altına alındığını, davalının bedeli iade etmediğini ileri sürerek , satış bedeli olan 34.500,00 YTL'nin karar tarihindeki değeri ve paranın karar tarihindeki ulaştığı değer tespit edilerek sebepsiz zenginleşme ve denkleştirici adalet prensibine göre olay tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini istemişlerdir. Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalılar duruşmalara katılmamış davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, araç için ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanan bilirkişi raporu ile belirlenen 69.731.62 YTL'nin satış tarihinden yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu