"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, davalı adına trafikte kayıtlı ... plaka sayılı aracı noterce düzenlenen 25.03.2008 tarihli sözleşme ile vekil olarak tayin edilen şahıstan satın aldığını, ancak teslim edilen aracın tescili için idareye başvurulduğunda vekilin azledildiğini ve bu azilin sicile şerh verilmesi nedeniyle işlem yapılamayacağının öğrenildiğini ileri sürerek; davaya konu aracın davacı adına tescilini talep etmiştir....
Nitekim aynı husus Hukuk Genel Kurulunun 05.12.2019 tarihli ve 2017/13-505 E., 2019/1289 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır. 40. Bu durumda, davacı tarafından davaya konu araca ilişkin tescil kararı istenilmiş olmakla çoğun içinde azın da olduğu ilkesinden hareketle mahkemece, asıl dava ile ilgili olarak davaya konu aracın mülkiyetinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekmektedir. Yargıtayın kökleşmiş uygulamaları da bu yönde olup aksi değerlendirme yanılgıya matuftur. 41. Sonuç itibariyle; (a) bendindeki uyuşmazlık yönünden usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının kararda belirtilen nedenler yanında yukarıda açıklanan genişletilmiş gerekçe ve nedenlerle birlikte onanmasına karar vermek gerekmiş, (b) bendindeki uyuşmazlık yönünden ise Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. IV....
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu edilen ... plakalı aracın mülkiyetinin davacı ...'a ait olmadığının tespitine, trafikte ... adına olan tescil kaydının silinmesi ve iptaline karar verilmiştir. Davaya konu eylem ve işlem, kamu hizmeti niteliğindeki idari faaliyetlerin yürütülmesi sırasında meydana gelmiştir. Somut olayda davacı, idari kurumlara sunulduğunda, idareyi belli doğrultuda işlem yapmaya zorlayacak bir karar verilmesini istediğine göre, istemin niteliği gereği uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin idari yargı yeri olduğu sonucuna varılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesinde de yargı yolu dava şartları arasında sayılmış olup dava şartlarının mevcudiyeti açıkça veya hiç ileri sürülmese de mahkemece yargılamanın her aşamasında, kendiliğinden (re’sen) dikkate alınır. Şu halde, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Ç. üzerine amca yeğen ve kardeş şeklinde ticari faaliyetler yürüttüklerini, köydeki tarım faaliyetlerinin ise Yunüs'in yarıcılık usulü ile yürüttüğünü, bu tarım faaliyetleri için gerekli olan traktör alınması kararı aldıklarını ve bunun üzerine Kargı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/78 Esasında taşınır malda ortaklığın giderilmesine konu olan traktörü birlikte piyasadan 1998 yılında aldıklarını, traktörü Yunüs adına tescil yaptırıp daha sonrasında traktör üzerinde ortaklık protokol senedi düzenlediklerini, Yunüs'ün vefatından sonra mirasçıları arasındaki ortaklığın giderilmesi davasına müdahil olduklarını, söz konusu dosyada mülkiyetin tespiti davası açılması için kendilerine süre verildiğini bu nedenle ..... plaka sayılı traktörün Yunüs adına bulunan trafikteki kaydının iptali ile anlaşma senedindeki müvekkili ile diğer ortaklar Mehmet ve Y. K.' nın mirasçılarının müşterek mülkiyetinde olduğunun tespiti ile adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, asıl davaya ilişkin dava dilekçesinin talep sonucu kısmında, dava konusu taşınmazların mülkiyetlerinin davacı adına tespiti ile onun adına tescili talep edilmiştir. Birleşen davaya ilişkin dava dilekçesinde ise davacının hissesine isabet eden taşınmazın tespit ile adına tescili, olmazsa payına düşen değeri için 30.000,00 TL'nin tahsili talep edilmiştir. Görüldüğü üzere, asıl ve birleşen davalarda davacı tarafın talebi, yalnızca tespit talebi olmayıp tapu iptal ve tescil, birleşen davada ise ayrıca terditli olarak bedel istemidir. Diğer taraftan, hükmün gerekçesinde, mahkemenin 2013/325 E. Sayılı dosyasında açılmış ayrı bir tapu iptal ve tescil davası bulunduğu belirtilmiş ise de anılan bu davaya ilişkin olarak UYAP sistemi üzerinden temin edilen 17.01.2017 tarih 2013/325 E., 2017/2 K. sayılı ilamda, davanın 51 ada 250 parselde bulunan 1 ve 8 nolu taşınmazlara ilişkin olduğu görülmüştür. Birleşen davanın konusunu teşkil eden taşınmaz ise 51 ada 6 nolu parseldir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS-ALACAK Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Asıl ve birleştirilen davalarda davacı, mirasbırakan babası ...’in maliki olduğu ... parseldeki ... nolu bağımsız bölümün 1/2 intifa hakkını ikinci eşi davalı ...'e, çıplak mülkiyetin tamamını ise kızı olan diğer davalıya temlik ettiğini, ... parselde ... no’lu ve ... paerselde ... nolu bağımsız bölümleri de mirasbırakanın bedelini ödeyerek satın aldığını, ancak davalılar adına tescil edildiğini, mirasbırakanın ortak hesabındaki paraların davalılar tarafından çekildiğini ileri sürerek, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal, tescil, tenkis ve alacak talebinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairece, “...Mirasbırakanın ... parselde ... nolu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetinin davalı kızı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kabulüne dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.06.2014 gün ve 2016/310 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, .......
Davalılardan ..., ..., Eşe Mantar ve ... yargılama oturumunda davaya konu muhdesatlar hakkında hak talep etmediklerini beyan etmişler, ..., ..., ..., Ismahan Çelik, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... 24.02.2012 havale tarihli dilekçe ile davaya konu iki katlı ev, iki hayvan ahırı, su havuzu, 90 adet çeşitli cinsteki ağaçlardan hak talep etmediklerini açıklamışlar ancak Cemile Kurt ve ... dışındakiler daha sonra verdikleri dilekçelerinde davayı kısmen kabul ettiklerini, su havuzu ve ağaçlarda davalılar murisi ... Uysal'ın da katkısı olduğunu, davalı ... da su havuzu ve ağaçlarda muris ... Uysal'ın da katkısı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, diğer bir kısım davalılar savunmada bulunmamışlardır....
Mahkemece; davaya konu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 284 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde 4090 m2'lik alanın kadastro çalışmalarının 1990 yılı içerisinde yapıldığı, bu yerin tescil dışı bırakıldığı, yapılan keşfe istinaden alınan bilirkişi raporlarında dava konusu yerin dikili tarım alanı olarak göründüğü, imar ve ihya edildiği, davaya konu olan bu yerin bilirkişilerin raporları, mahkemenin gözlemi ile hava fotoğrafları ve memleket haritası değerlendirildiğinde davacının dava konusu bu yeri imar ve ihya ederek, zilyetlik ile edinme koşullarının gerçekleştirdiği, bu nedenle davacının dava konusu bu yerin TMK'nın 713. maddesi gereğince mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tescili koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 101 ada 284 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde, teknik bilirkişi ...'...
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin talebe konu bağımsız bölüm için davalı kooperatif üyeliğini diğer davalı ...’den devraldığını, bu hususta yönetim kurulu kararı alındığını, ancak usulsüz işlemlerle söz konusu daireye tekabül eden üyeliğin kooperatif tarafından yeniden davalı ...’e ondan da davalı ...’e devredildiğini, bunun üzerine adı geçen davalılar aleyhine açmış olduğu mülkiyetin tespiti davasının kabul edilerek ... denetiminden de geçmek suretiyle kesinleştiğini, ancak bu aşamada üyeliğin yine usulsüz olarak ... tarafından bu davadaki diğer davalılardan olan ...’e devredildiğini, taşınmazın da kooperatif tarafından ferdileşme işlemiyle birlikte davalı ... adına tescil ettirildiğini ileri sürerek, sonucu kesinleşen mülkiyet tespitine ilişkin karar da gözetilmek suretiyle, davaya konu bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....