Bu olgu gözönüne alındığında kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği gözönüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekir....
Fakat, sözleşmenin ifası ancak elbirliği mülkiyetinin sona ermesi halinde istenebilir. Ne var ki, elbirliği ortaklarının birbirine yaptıkları satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Çünkü, bu gibi durumlarda bir ortağın tasfiye payı azalmakta veya kalmamakta bu pay elbirliği mülkiyetinin diğer ortağının tasfiye payına ilave edilmiş olmaktadır. Somut olayda, davaya konu 1676, 1983, 1995, 2142 ve 135 ada 9 parsel sayılı taşınmazlar kök muris ...'ye ait olup, ...'nin 1975 yılında ölümü ile bir kısım payı...'ye intikal etmiş, ...'nin de 11.01.2006 tarihinde ölümüyle kendisine düşen payın bir kısmı davacı ...'ya intikal etmiştir. Böylece davacı ... de davaya konu taşınmazın elbirliği ortaklarından biri olmuştur....
Davacının dava konusu araca ilişkin fatura ve fatura tarihi ile aynı tarihli 41.000 TL bedelli banka dekontunu sunduğu görülmüş, hayatın olağan akışı içinde davaya konu araç için ödemenin davacı tarafından yapıldığı ve ancak vergi indiriminden yararlanmak için aracın davalıların murisi adına satın alınmış gibi gösterilerek muris adına kayıtlandığı, bu hususun davacı tarafından sunulan havale dekontları ve fatura ve ayrıca davacı tanıklarının beyanları ile ispatlandığı kabul edilmiştir....
Birleşen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde ki şekilde aynı beyanda davaya konu 34 XX 749 plakalı aracında aynı şekilde araçları kardeşi olan diğer davalı adına devrettiğini, bu devrin muvazalı olduğunu ileri sürerek davaya konu aracın devrini iptali ile davacı adına tescil edilmesini, aksi halde araç bedelinin tespit edilerek davalılardan satış tarihi itibariyle yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....
Maddesi gereğince temliken tescil hükümleri doğrultusunda bu yerin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline bu talepleri de kabul görmediği takdirde taşınmaz üzerinde inşa ettirdiği evin müvekkiline aidiyetinin tespiti ile bu hususun tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesine talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, asıl davanın ve karşı davanın kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 15.Hukuk Dairesince istinaf talebi esastan reddedilmiş; hüküm, davalı - karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir Asıl dava, muhdesatın tespiti, karşı dava ise ecrimisil istemine ilişkindir. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK mad. 684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dava davalılara ait iş yerinde davacı---------kullanımı iddiası nedeniyle davacı markasına tecavüz ve haksız rekabette bulunup bulunulmadığının tespiti, men'i ve önlenmesine ilişkin olup, davacı---- markasının tescilli sahibi olduğu, davalılardan--- --- tescilli sahibi olduğunu, taraf markaları benzerlik açısından incelendiğinde, davacı markası ile davalı ----- numaralı markaların ortak unsurunun sadece-----ibaresi olduğu, davalı adına tescilli diğer marka olan ----davacı adına tescilli ----benzer olduğu, tescil tarihi itibariyle davacının davalıya göre---- yönünden öncelik ve üstün hak sahibi olduğu, davalılardan----------davaya konu edilen iş yerinde yapılan tespitte davaya konu -----kullanılmadığı, tabelalarda ve diğer materyallerde --- kullanıldığı, buna göre davaya konu edilen iş yerinde dava konusu------ kullanılmadığı, her ne kadar davacı tarafından dosyaya delil olarak sunulan ----- tarihli...
D.İş sayılı dosyasında 27.12.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının alındığını belirterek, sözleşmeye konu “1 ADET ... MODEL ... TESCİL PLAKA NOLU, ...TİPİ ... MARKA KANAL Kazıcı Yükleyici, ŞASİ NO:..., MOTOR NO: ...” ile “1 ADET ... MODEL ... TESCİL PLAKA NOLU, ... TİPİ ... MARKA KANAL KAZICI YÜKLEYİCİ, ŞASİ NO:.., MOTOR NO:...”’nin müvekkiline aynen iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesi, delil listesi ve ekleri ile tensip zaptı davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir. DELİLLER ve GEREKÇE: Dava; 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 22. vd. maddeleri (Mülga 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunun 24 ve 25. Maddesi) hükümlerine dayalı olarak açılmış finansal kiralama konusu malların aynen teslimi istirdat davasıdır....
Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır(TMK mad. 722, 724 ve 729). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir....
Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer(TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır(TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir....