-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin talebe konu bağımsız bölüm için davalı kooperatif üyeliğini diğer davalı ...’den devraldığını, bu hususta yönetim kurulu kararı alındığını, ancak usulsüz işlemlerle söz konusu daireye tekabül eden üyeliğin kooperatif tarafından yeniden davalı ...’e ondan da davalı ...’e devredildiğini, bunun üzerine adı geçen davalılar aleyhine açmış olduğu mülkiyetin tespiti davasının kabul edilerek ... denetiminden de geçmek suretiyle kesinleştiğini, ancak bu aşamada üyeliğin yine usulsüz olarak ... tarafından bu davadaki diğer davalılardan olan ...’e devredildiğini, taşınmazın da kooperatif tarafından ferdileşme işlemiyle birlikte davalı ... adına tescil ettirildiğini ileri sürerek, sonucu kesinleşen mülkiyet tespitine ilişkin karar da gözetilmek suretiyle, davaya konu bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği gözönüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekir. -//- Hal böyle olunca, az yukarı da açıklanan hukuksal olgu gözetilerek mahkemece mülkiyetin tespitine karar verilemeyeceği, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediği gözetilerek hükmün 1. fıkrasındaki '' ..... mülkiyetinin davacıya aidiyetine '' ibarelerinin hükümden çıkartılarak bunun yerine 2. ve 3. normal katlarının ibarelerinden sonra gelmek üzere '' .... davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine'' ibaresinin eklenmesine ve böylece kararın düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 388/4....
Bu olgu gözönüne alındığında kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatın meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği gözönüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekir....
Bu hüküm anataşınmaz üzerinde yapının yıkılıp kat mülkiyetinin veya kat irtifakının sona ermesinden sonra uygulanabileceğinden davaya konu kat malikleri kurul kararın alındığı tarihte dava konusu taşınmaz üzerinde yapının mevcut olduğu ve kat mülkiyetinin kurulu bulunduğu dikkate alındığında binanın yıkılarak yeniden yapılması yönünde kararın Kat Mülkiyeti Kanununun 45. maddesi gereğince tüm kat maliklerinin oybirliği ile verecekleri kararla mümkün olduğundan bu koşulu sağlamayan 14.07.2014 günlü kat malikleri kurulu kararının iptali yerine yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmediğinden” bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne; 14/07/2014 tarihli Kat Malikleri Kurul Kararının iptaline karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kat malikleri kurulu toplantısının iptali istemine ilişkindir....
Bu hüküm, anataşınmaz üzerindeki yapı yıkılmamış olsa da kat mülkiyetinin veya kat irtifakının sona ermesinden sonra uygulanabileceğinden dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının iptali istenen toplantının yapıldığı tarihte halen mevcut olduğu ve davaya konu kat malikleri kurul kararının alındığı tarihte kat mülkiyetinin kurulu bulunduğu dikkate alındığında somut olayda Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanması gerekmektedir. Her ne kadar 6306 sayılı Kanunun 6. maddesine 14.04.2016 tarihli değişiklik ile “yapılar yıktırılmadan önce “ifadesi eklenmiş olsa da somut olayda ilgili bina yıkılmadığı ve kat mülkiyeti terkin edilmediğine göre anılan Kanunda da asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağına dair özel bir hüküm bulunmadığına göre hal böyle olunca tek parselde kurulu kat mülkiyetine tabi binaya ilişkin kat malikleri toplantısının iptali davasında 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Geçici EK 1. maddesi gereği sulh hukuk mahkemesi görevlidir....
Mahkeme kararı olmaması sebebiyle tescil talebi reddedilmiş ve mahkemeden sahiblik belgesi getirilmesi gerektiği tarafımıza şifaen bildirildiğini, İş makinalarının Tescilli ile ilgili Esasların ” iş makinesinin tescil edilmesi için istenen belgeler”” başlıklı 9. maddesine göre, mahkemeden alınacak sahiplik belgesi ile iş makinasının tescilinin yapılması gerektiğini, 1 Adet ... ... paletli ekskavatör / Şase No: ....,motor no : ... ) şeklinde özellikleri belirtilen iş makinasının mülkiyetinin müvekkil şirkete ait olduğunun tespit ve sahiplik belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya karşı herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır....
No:43" adresindeki taşınmazın tapu maliklerinden ve hissedarlarından olduğunu, kat malikleri kurulunun .../03/2015 tarihinde aldığı ... sayılı karar ile taşınmazın 6306 sayılı Kanun kapsamında yıkılıp yeniden inşa edilmesinin kararlaştırıldığı, davacıların 08/.../2014 ve .../03/2015 tarihlerinde yapılan kat malikleri kuruluna katılmadığını ve alınan kararları kabul etmediğini, davalıların konu ile ilgili almış oldukları tüm kararların toplantı ve karar yeter sayısı yönünden usûl ve kanunlara aykırı olduğunu, tüm kat malikleri kurulu kararlarının iptali istenilmiştir. Mahkemece, davacı her ne kadar kat malikleri kurulu kararının .... maddesinin iptalini istemiş ise de dava konusu binanın iptali istenen kararda belirtildiği üzere yıkıldığı böylelikle yargılamanın devam etmesi halinde eski hale getirilmesi mümkün olamayacağından ve bu sebeple davanın konusu olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacılardan ... tarafından temyiz edilmiştir....
Ne var ki dosyaya celp edilen kamulaştırma dosyaları arasında yalnızca davaya konu olan 101 ada 16 parsel sayılı taşınmaz ile 133 ada 1 ve 4 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının bulunduğu, taşınmazların komşularına ilişkin tutanakların bulunmadığı, böylece davaya konu taşınmazların evveliyatında kimin adına kayıtlı ya da kullanımında olduğunun ve davanın taraflarının bu taşınmazlarda hakları olup olmadığının usulune uygun araştırılmadığı anlaşılmaktadır....
Diğer kabule konu olan muhdesatlar yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacı Fatma'nın 1990 yılında eşi Mehmet ile evlendiği ve Mehmet'in iç güveysi olarak muris kayın babası Eşref'in evine taşındığı, bu şekilde eşi Fatma ile birlikte muris ile birlikte yaşadığı, 1996 yılında murisin davaya konu bu taşınmazın yarı payını davacı kızı Fatma'ya devrettiği bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere (iddia edilen muhdesatların yaşlarına yönelik) yine dinlenen taraf tanıklarının beyanlarında belirtildiği üzere davacının kocasının ve oğlunun davacı nam ve hesabına davacının paydaşı olduğu bu taşınmazda ona tebaen iddiaya ve kabule konu olan muhdesatları yaptığı ve yaptırdıkları anlaşıldığından mahkemece bu şekilde bu muhdesatlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından bir kısım davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 10/11/2015 gününde verilen dilekçe ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, davaya konu 71, 118, 537, 539 ve 1230 parsel sayılı taşınmazların paydaşı olan muris dedesi ...’a ait payların elbirliği mülkiyetinin müşterek mülkiyete çevrilmesini talep etmiştir....