"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, trafikte adına kayıtlı kamyonu noter satış sözleşmesi ile davalıya satarak teslim etmesine rağmen, davalının trafik tescil işlemlerini yaptırmadığını, bu nedenle vergi yükümlülüğünün devam ettiğini ve mağdur olduğunu belirterek, aracın yeni malikinin davalı olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı, satılan aracın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu, ancak araç çalındığından şu anda elinde bulunmadığını ve davaya itirazı da olmadığını bildirmiştir....
olmadığı, zaten açılan davanın da söz konusu aracın ilk el değiştirmesi dışında tescil edilmemesinden kaynaklandığı kanaati ve gerek davacının gerek ise davalının davaya ilişkin aracın mülkiyeti konusunda aralarında bir ihtilaf olmadığı ve söz konusu aracın da davacının elinde bulunduğu ve bu nedenle Medeni Kanunun Zilyetliğe ilişkin esasları da dikkate alındığında, mevcut dosyadaki faturalar, deliller gözetilerek davacının davasının kabulü ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
Davalı vekili, davanın tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerektiğini, davalıların murisinin 25.02.2000 tarihinde ortaklığının sona erdiğini, ayrıca daha önce davalının murisi tarafından aynı konuda açılan davanın reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının murisi... tarafından davalı kooperatif aleyhine dört adet bağımsız bölümün mülkiyetinin tespiti ve tapuya tescili için açılan davanın ispatlanamaması nedeniyle esastan reddine karar verildiği, kararın Yargıtay onamasından geçerek 09.07.2008 tarihinde kesinleştiği, bu kararın davaya konu talepler yönünden kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif ortaklığının tespiti ve bu ortaklığa bağlı dört adet villanın teslim ve tescili ile mümkün olmazsa tazminat istemlerine ilişkindir....
Davacının davası terditli istemlere dayandığına göre HMK’nin yukarıda belirtilen 111. maddesi gereğince, davacının ilk ya da asli talebi olan tapu iptali ve tescil talebi hakkında bir karar verilmesi ve ancak bu ilk ya da asli talebin reddi halinde ikinci ya da feri talebin incelenmesine geçilerek ikinci talep hakkında karar verilmesi gerekirken, ilk ya da asli talep hakkında bir karar verilmeksizin ve ilk ya da asli talep reddedilmeksizin ikinci talebin incelenmesine geçilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tapu kaydında yer alan isim ile murisin aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkin talep hakkında Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Şanlıurfa 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Talep, tapu kaydındaki... oğlu ... ile davacının babası ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacının murisi ile tapu kaydında geçen şahsın aynı şahıslar olduğunun tespitinin istendiği, davanın basit yargılama usulüne tabi olup taşınmazın mülkiyetinin de çekişmeli olmadığından davanın çekişmesiz yargı kapsamında olup HMK.nun 382 ve 383. maddeleri gereğince davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Şanlıurfa 1....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ihbar olunanlar ile davalı arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığı gibi davaya dahil müessesesinin dava açıldıktan mümkün görülmediği, davacının ihbar olunanlara karşı ayrıca dava açmak suretiyle husumet yöneltebileceğinden bu yöndeki istinaf nedenin yerinde olmadığı, davalı şirketin 09.12.2013 tarihinde iflasına kararı verilmiş olduğu, ancak davacı alacağının iflas masasına kaydedildiğine dair bir delil bulunmadığı gibi davaya konu makinelerin davacıya iade edildiğinin müflis şirket yetkilerince bildirilmesi nedeniyle terditli olarak tazminat talepli açılan davanın kayıt kabul davası olarak görülüp sonuçlandırılması gerektiği, hüküm fıkrasında davacının öncelikli iade talebi hakkında karar verilmeden terditli tazminat talebi hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, yabancı para alacaklarının iflas masasına kayıt şekli konusunda İcra ve İflas Kanunu'nda açık bir hüküm bulunmadığı, sadece...
Dairemiz iş bölümünde ise 'Aşağıda yazılı davalar gibi şahsi haklara dayalı ve taşınmaz mallarla ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar: a) Satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları, b) Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olup, 30.09.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı tapu iptali ve tescil davaları, c) Tahsis kararlarına dayalı el atmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil davaları, d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı' denilmek üzere istemde tapu iptal ve tescil bulunan uyuşmazlıklar konu edinilmiştir....
nın yüklendiği işi imar ve projesine uygun yasal bir yapı olarak yapmadığını, projede belirtildiği gibi bodrum katını iki bölüme ayırdığını, bu bölümlerden 91 m²'lik alana ise su deposu, kazan dairesi ve kömürlük vs yapılması gerekirken, bahse konu sığınak olarak kullanılması gereken bölüm diğer davalı ...' e satıldığını, diğer taraftan projenin yanı sıra hem yapı ruhsatında hemde sığınak tespit ve denetleme komisyonu tarafından gerekli incelemelerde bahse konu alanın sığınak olduğu ve bu amaçla kullanılması gerektiğinin belirtildiğini, buna rağmen her nasılsa sığınak olarak tahsis edilen davalı müteahhit tarafından diğer davalıya satıldığını ve tapuya tescil edildiğini arz edilen nedenlerle haklı davalarının kabulü ile projeye aykırılığın eski hale getirilerek bahse konu bölümün amaca uygun sığınak olarak tespiti, davalılardan eski hale getirme ve ecrimisil tazminatın tahsili, davalı ... adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, 30-30 pafta 407 ada 10 sayılı parselde kat irtifakının iptaliyle...
Mahkemece, davacının muhdesatın tespiti talebi yönünden; muhdesatın tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı belirtilerek davanın HMK 114/1- h ve HMK 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, davacının tazminat talebi yönünden; koşulları oluşmayan davanın reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Nizip 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/1 Esas 2022/133 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava muhdesatın tespiti ve tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.01.2009 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden temlik alınan hakka dayalı mülkiyetin tespiti, tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yükenicinin temliki nedenine dayalı olarak sözleşme konusu taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti, ikinci kademedeki istek ise kat mülkiyeti kurulması halinde tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Davalılar, eda davası açılması imkanının bulunduğu yerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....