Sayılı dosyası ile hizmet tespit davası açtığını, dava safahatında davalı şirketin tasfiye edildiğini, tasfiye memuru olarak ...'ın atandığını, ancak tasfiye memurunun vefat ettiği için şirket ile yapılacak işlemlerde taraf bulunamadığından İstanbul BAM 33. Hukuk Dairesinin 2021/1134 E. Sayılı dosyası ile bu davayı açması için kendisine süre verildiğini belirterek, ...nün sicilinde kayıtlı ...Şti unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı İdare vekili cevabında; İhyası istenen müflis şirketin iflas ve tasfiye sürecinin devam ettiğini, hükmi şahsiyetini kaybetmediğini, ticaret sicilden terkin edilmediğini, bu nedenle davacının ihya davası açmakta hukuki yararının olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Şirketin incelen sicil dosyasından, tasfiye aşamasında olduğu, henüz tasfiyenin kapatılmadığı, tüzel kişiliğinin devam ettiği ancak tasfiye görevlisi ...'...
davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir." belirtmiştir. ------.Tasfiye yapıldığı tarih itibariyle usulüne uygun yapılmış olsa bile tasfiye sonrası açılan davanın yürütülmesi amacıyla şirketin ihyası yasal zorunluluktur....
Hukuk Dairesi'nin 23/03/2022 tarih E: 2022/265 -K: 2022/2291 ) Tasfiye memuru tarafından yapılan ilan sonucu başvuru olmaması alacağı düşürmeyeceği gibi derdest icra takibi şirketin terkininden önce başlatılmış olması ve tasfiye memurunun TTK 541/3 maddesindeki sorumluluğu da gözetildiğinde derdest bir takip bulunması nedeniyle tasfiyenin usülune uygun eksiksiz tamamlandığından bahsedilemeyeceğinden davalı tasfiye memuru vekilinin tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir Davacının anılan icra takibi nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğundan terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluşmuştur. Bu durumda mahkemece davaya konu şirketin derdest icra dosyası ile ilgili ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olarak şirketin yeniden ticaret siciline kayıt ve tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Hukuk Dairesi'nin 23/03/2022 tarih E: 2022/265- K: 2022/2291 ) Tasfiye memuru tarafından yapılan ilan sonucu başvuru olmaması alacağı düşürmeyeceği gibi derdest icra takibi şirketin terkininden önce başlatılmış olması ve tasfiye memurunun TTK 541/3 maddesindeki sorumluluğu da gözetildiğinde derdest bir takip bulunması nedeniyle tasfiyenin usülune uygun eksiksiz tamamlandığından bahsedilemeyeceğinden davalı tasfiye memuru vekilinin tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir Davacının anılan icra takibi nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğundan terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluşmuştur. Bu durumda mahkemece davaya konu şirketin derdest icra dosyası ile ilgili ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olarak şirketin yeniden ticaret siciline kayıt ve tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Bu davada tasfiye memurunun hasım gösterilmesi gerektiğinden, dava dilekçesinde açıkça davalı olarak tasfiye memurunun gösterilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesi tarafından, daha önce şirketi tasfiye eden tasfiye memuru atanmasında da hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Tasfiye işlemleri tamamlanıp ticaret sicilinde ilan edildiği tarihte, itirazın iptali davasına konu ticari ilişki bulunduğundan bu durumu bilebilecek durumda olan tasfiye memurunun tasfiyeyi kapatması ve HMK'nın 326. maddesi dikkate alındığında yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması da isabetli olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve kararı isabetli olmakla, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
yerinde görüldüğü gerekçesiyle dahili davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulüne, Tasfiye Halinde Toros Gemi Kontrüksüyon Makina İnşaat ve Turizm Sanayi Tic....
Sayılı dosyası ile dava açtığını, takipler ve davadan çok kısa bir süre sonra Kuşadası Ticaret Siciline kayıtlı ihyası istenen şirketin tasfiye sürecine girdiği ve 06/03/2018 tarihinde sicilinden terkin edildiğini, şirketin tasfiye memurunun ise şirketin büyük ortağı ... olduğunu, aynı zamanda tasfiye memurunun kötü niyetli olarak şirketin tasfiye işlemlerini tamamlayarak sicilden terkin ettiğini, hacizlerin kesinleşmesi ve iş davasının ikamesinin tasfiye kararından önce olduğunu, şirketin ihyasına ihtiyaç duyulduğunu beyanla Kaptan Ortak Sağlık Güvenlik Birimi İş Sağlığı ve Güvenliği Ticaret Ltd. Şti. isimli şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....
Tasfiye memurunun şirketin herhangi bir malvarlığının bulunmadığı, ücretini ve diğer tasfiye masraflarını davacıların karşılaması gerektiği yönündeki istinaf sebebi incelendiğinde ise; İlk derece mahkemesince davalı şirketin malvarlığı bulunup bulunmadığı araştırılmadan tasfiye memuru ücreti ve tasfiyeye ilişkin masrafların davalı şirketin malvarlığından karşılanmasına karar verilmiştir. Fesih ve tasfiyesine karar verilen şirketler bakımından, tasfiye iş ve işlemleri için gerekli masraflar ile tasfiye memuru ücreti, ilgili şirketin malvarlığından karşılanması gerekli bedeller olup, ancak şirketin malvarlığının bulunmaması halinde söz konusu ücret ve masrafların davacı tarafça karşılanması gerekecektir....
Davanın, TTK 547 maddesi gereğince açılan ek tasfiye davası olduğu, gelen ticari kayıtlarda tasfiye halindeki ---------tasfiyeyi sonuçlandırıp, ---- başvurmak suretiyle ---- kendisini terkin ettirdiği görülmüştür.Davaya dahil edilen ------ tasfiye memuru olarak atanan şahıs olduğu, davanın ----yılında açılmış olduğu, dava dilekçesinin davalı şirkete terkinden çok önce tebliğ edildiği ancak davalı tasfiye memurunun iş bu davanın açıldığından haberdar iken şirketi tasfiye ettiği, bu nedenle haksız olduğu, açılmış bir dava sonuçlanmadan tasfiyeyi tamamlamaması gerektiği nazara alınarak, davanın kabulü halinde yargılama gideri ve vekalet ücretlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır.Bu tür ihya davalarında, terkin edilen şirketin alacaklıları tarafından başka mahkemelerde dava açılmış olmasının ihya davası yönünden yeterli hukuki menfaati sağlayacağı; zira o davaya devam edilip, alınacak muhtemel bir kararın infazı aşamasında da karara muhatap şirketin mutlaka...
Diğer davalı tasfiye memurunun sorumluluğuyla ilgili olarak yapılan incelemede, ihyası istenen şirketin tasfiyesinin --- tarihinde tamamlandığı anlaşılmıştır.---- takip dosyasının açılış tarihinin tasfiyenin tamamlanmasından önceye ilişkin olduğu, bu durumda davalı tasfiye memurunun ihya davası açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla, harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutularak, davanın ve birleşen dosya davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....