in 29/09/2021 tarihinde vefat ettiğini, yeni bir tasfiye memuru atanmadığını, şirketin 30/06/2018 tarihinde resen terk ettirildiğini, şirketin vergi borcunun bulunduğunu, tasfiye memurunun vefatı nedeniyle organsız kaldığını, vergi alacağının tahsili için gerekli işlemlerin yürütülebilmesi için tasfiye memuru atanmasının gerekli olduğunu ileri sürerek şirketin organ eksikliğinin giderilmemesi halinde feshi ile tasfiye memuru atanmasını talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 23/12/2022 tarihli duruşmada birincil taleplerinin vefat eden tasfiye memurunun yerine yeni tasfiye memuru atanması, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde TTK 636 maddesi uyarınca şirketin fesih ve tasfiyesine ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi olduğunu beyan etmiştir. Davalı şirket adına davaya cevap verilmemiştir. Davacı tarafça sunulan deliller, tasfiye memuru atanması istenen şirketin sicil kayıtları incelenmiş vergi dairesinin cevabi yazısı değerlendirilmiştir....
için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." hükmü dikkate alındığında davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına, son tasfiye memuru olan davalı------ tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, ihyası talep edilen şirket hakkında devam eden icra takibinin olması, dava konusu şirketin tasfiyesinin tamamlanmamış olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına, son tasfiye memuru olan davalı -----tasfiye memuru olarak atanmasına, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir....
Şti'ndeki görevinin ....08.2011 tarihinde kesinleştiği, tasfiye halindeki şirketin 6111 sayılı Yasa'nın ... ve geçici .... maddeleri kapsamında vergi borçlarının yapılandırılmasına gittiği, ilk taksidinin 30.06.2011 tarihinde şirket ortağı tarafından ödendiği, Temmuz 2011 taksidinin 30.08.2011 tarihinde kadar tasfiye memuru davalı tarafından ödenmesi gerekirken ödenmediği, bu haliyle tasfiye memurunun görevini ihmal ederek şirketin yapılandırma hakkını kaybettiği, ....675,... TL toplam vergi borcunun ödenmesi gerekirken yapılandırma hakkını kaybettiğinden ....590,50 TL ödenmek zorunda kaldığı, dolayısıyla davalının tasfiye memuru olarak atandığı şirketi 5.913,37 TL zarara uğrattığı ve oluşan zarardan da ... m. 553. maddesi uyarında şahsi sorumluluğu oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının ... .......
Davalı tasfiye memuru ..., terkin işleminin eksiksiz olarak yerine getirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne ilişkin verilen karar şirket tasfiye memurunun temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez davalı şirket tasfiye memuru karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı şirket tasfiye memurunun HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....
Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin TTK. nun 547 maddesi uyarınca ihyasına, şirketin ticaret siciline tesciline, bu işlemleri yürütmek üzere son tasfiye memurunun, tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına, karar verilmiş, davacının dava dilekçesinde yer alan iddialarına göre, davacının işçilik alacağı olup olmadığı ancak şirketin ihyasından sonra ilerleyen süreçte yapılacak yargılama neticesinde anlaşılacak olup; davacının karşı yan şirketten alacağı bulunmadığı eldeki ihya davasının konusunu teşkil etmemektedir. Davalı tasfiye memurunun hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı ...'nın istinaf başvurusunun HMK'nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davalı ...'...
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/232 Esas-2022/135 Karar sayılı kararı ile tasfiye memuru olarak atandığı, dosyanın istinaf incelemesinde olduğunun anlaşıldığı, tasfiye memurunun görevine geçici veya kesin olarak son verme yetkisinin atayan mahkemede olduğu, bu nedenle mahkemece başka bir mahkemenin atadığı tasfiye memurunun görevinin durdurulması konusunda değerlendirme yapılarak karar verilemeyeceği, bu halin yetki aşımı mahiyetinde olduğu, yine tasfiye memurunun hangi şartlar ve teminatlar ile atanacağının atayan mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varılmakla, tasfiye memurunun görevinin tedbiren durdurulması, kendisinden teminat alınması yönündeki ve davacı vekilinin 17.10.2022 tarihli dilekçesindeki yerinde olmayan tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Maddesi uyarınca son tasfiye memurunun tasfiye memuru olarak atanmasında bir isabetli olup,davalı tasfiye memuru vekilinin tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olup, yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasında usulsüzlük bulunmamaktadır. Yargıtay 11....
Davacı tarafça tasfiye sırasında davalı şirketin kendi alacağına yetecek kadar malvarlığı olduğu iddia ve ispat edilememiştir. BAM kaldırma kararında tasfiyenin yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle dosya mahkememize gönderilmiş ise de ,eldeki dava tasfiye memurunun sorumluluğu davasıdır.Ve mahkememiz taleple bağlıdır.Tasfiye memurunun tüm tasfiye işlemlerini tamamladığını iddia edilmiş ise de mahkememizce talep aşılarak davalı yeniden tasfiye işlemleri yapması için zorlanamaz.İspatlanabilirse tasfiye memurunun sorumluluğuna karar verilebilir.Ancak incelenebilen ticari defterlerden tasfiyesine karar verilen şirketin tasfiye sonucunda kasasında davacı alacağını karşılayacak kadar malvarlığı kaldığı ıspatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ihyası istenen şirket aleyhine alacak davası açtığının sabit olduğu gerekçesi ile şirketin ihyasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında karşı davalı ... ve davalı tasfiye memurunun istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, davacı tarafından açılan rücu davasında taraf teşkilinin sağlanması için ihyanın gerektiği, ancak ihyasına karar verilen şirket yönünden bir tasfiye memuru atanması gerektiği gerekçesi ile davalı tasfiye memurunun istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, şirketin ihyası ile ek tasfiye işlemleri için ...’nun tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir. Karar, Tasfiye Memuru ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Tasfiye Memuru, ...'nun tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir....
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının sayılı dosyasında kredi alacağının tahsili davası açtığı ve şirketin bu davada davalı olarak gösterildiği, anılan dosyada taraf teşkilinin sağlanabilmesi için şirketin ihyasının zorunlu olduğu gerekçesiyle davalı olarak gösterilen tasfiye memuru ve hakkındaki davanın kabulüne, hyasına ve daha önceki tasfiye memuru ...'in ek tasfiye işlemlerini yapmasını teminen tasfiye memuru olarak atanmasına, ihyanın ve tasfiye memuru tayininin sicile tescil ve ilanına karar verilmiştir. Kararı, davalı tasfiye memuru temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı tasfiye memurunun tüm temyiz itirazları yerinde değildir....