nun seçildiğini, 14/08/2020 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeni ile unvan ve işletme kaydının ticaret sicil memurluğunca silinmesine karar verildiğini ve 14/08/2020 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak unvan ve işletme kaydının sicilden silindiğinin tespit edildiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memurunun sorumlu bulunduğundan, sicil müdürlüğünün bu konuda herhangi bir tetkik mükellefiyeti bulunmadığını, dolayısıyla usulüne uygun tamamlanmamış bir tasfiyeden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, Müdürlüğün davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olduğundan ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden Müdürlük aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...'...
nde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalının, 28/12/2017 tarihin de şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine başlatılan Silivri 1 Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla)2020/11 Esasa sayılı dava dosyasının derdest olduğu, bu hale göre davacının anılan dava nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmıştır. Davalı tasfiye memuru karar başlığının davalı kısmında tasfiye memuru olarak yazıldığı hüküm fıkrasında ise davalı tasfiye memuru olarak atandığı bu haliyle kararda infazda terredüte mahal verecek bir durum olmadığı görülmüş olup, davalı tasfiye memurunun tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....
Davalı tasfiye memuru karar başlığının davalı kısmında tasfiye memuru olarak yazıldığı hüküm fıkrasında ise davalı tasfiye memuru olarak atandığı bu haliyle kararda infazda terredüte mahal verecek bir durum olmadığı görülmüş olup, davalı tasfiye memurunun tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı tasfiye memuru yeni bir tasfiye memuru atanmasını talep etmiş ise de dosyada bu görevden kaçınmasını haklı gösterecek herhangi bir sebep ileri sürülmemesi ve ispat edilemesi karşısında mahkemece TTK'nın 547/2 . Maddesi uyarınca son tasfiye memurunun tasfiye memuru olarak atanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, tasfiyeye dair tüm işlemlerin tedbiren durdurulmasını talep etmiş, mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, 250.000,00-TL teminat karşılığında davalı tasfiye memurunun Tasfiye Halinde ... A.Ş.'nin İzmir 4.ATM'nin 2019/232 Esas sayılı kararı gereğince yapılan tasfiye işlemleri kapsamında şirketin satışa konu edilen tüm malvarlığı değerlerinin satışının tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf talebinde bulunan davalı tasfiye memuru tarafından, şirketin yasal prosedüre uyularak tasfiye edildiğini, şirketin ihya talebinde bulunan davacının hukuki yararının bulunmadığını, tasfiye memurunun kalmadığı, tasfiye memurunun da belirlenmediği ileri sürülerek kararın kaldırılması talep edildiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, şirketin ihyası davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir." belirtmiştir. ------- Sayılı ilamında "...Tasfiye yapıldığı tarih itibariyle usulüne uygun yapılmış olsa bile tasfiye sonrası açılan davanın yürütülmesi amacıyla şirketin ihyası yasal zorunluluktur....
Kararı davalı Tasfiye Memuru temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı Tasfiye Memurunun tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı Tasfiye Memurunun bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı tasfiye memurunun sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı tasfiye memurunun temyiz itirazlarının kabulü ile, mahkeme kararının hüküm bölümünde yer alan (6) nolu bendin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı tasfiye memuruna iadesine, 04.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Diğer durumda ise esasen şirket tasfiye sürecine girmediğinden ve tasfiye memuru da bulunmadığından davalı olarak bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün gösterilmesi yeterlidir. Başka bir ifadeyle TTK'nın 547. maddesine dayalı ihya davalarında davalı taraf, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir. Somut uyuşmazlık TTK'nın 547. maddesine dayalı olarak açılmış ihya talebine ilişkindir. Tasfiyeyi yapan tasfiye memurunun ölmüş olması nedeniyle davada taraf teşkilinin tamamlandığının kabulü gerekir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, mahkemece davanın kabulü ile birlikte, önceki tasfiye memurunun vefat etmiş olması nedeniyle, yeni bir tasfiye memurunun görevlendirilmesi isabetlidir (Yargıtay 11. HD 2014/6312 E 2014/12952 K 07.07.2014 T.) Bu nedenle tasfiye memuru vekilinin aşağıda belirtilen husus dışında kalan ve aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle TTK'nın 547. maddesi uyarınca, ek tasfiye işlemleri için şirketin sicil kaydının ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı tasfiye memuru tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhyası talep olunan şirketin 13/11/2019 tarihinde tasfiyesinin sona erdiğine karar verildiği, tasfiye memurunun davalı ... olduğu, tasfiye kararının 25/11/2019 tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin olduğu anlaşılmıştır....