Ek tasfiye işlemlerinin de daha önce tasfiye memuru olan davalı -- tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevine devam etmesine karar vermek gerekmiş, yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır. 9-Yargılama giderleriyle ilgili inceleme ve gerekçe: Davalı --- yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/2629 E. sayılı dosyasında ise ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin ticaret sicilinden silindiğini öğrendiklerini ileri sürerek, davalı şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili birleşen davada aynı beyanları tekrar ederek davayı Tasfiye Memuru ...'ya da yöneltmiştir. Asıl davada davalı ... temsilcisi, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün yasal hasım konumunda olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek, kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir. Birleşen davada davalı tasfiye memuru, davalı şirkette muhasebeci sıfatıyla sigortalı olarak çalıştığını, tasfiye sırasında tasfiye memuru olarak görevlendirildiğini beyan etmiştir....
Sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacının şirketin Yönetim Kurulu Üyelerinden olduğu, aynı zamanda şirket ortağı olduğu, şirketin tasfiye sürecine girdiği, tasfiye tamamlanmadan tasfiye memurunun öldüğü, bu durumda iş bu davanın açılmasında ortak sıfatıyla davacının yararına olduğu, davanın haklı olduğu, bildirilen tasfiye memurunun atanmasına karar vermek gerektiği vicdani kanaati hasıl olmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: 1-Davacının davasının Kabulü ile, ...'nün ... Sicil numarasında kayıtlı Tasfiye halinde ... Şirketi'nin Tasfiye işlemlerini sürdürmek üzere davacı tarafça bildirilen ... T.C Kimlik Nolu ...'...
İZMİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/542 Esas KARAR NO : 2021/261 DAVA : Şirketin İhyası DAVA TARİHİ : 13/10/2020 KARAR TARİHİ : 15/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ... ve ... hakkında İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi... Esas sayılı dosyasıyla menfi tespit davası açıldığını ve davanın halen derdest olduğunu, ...nden gelen yazı cevabında davalı şirketin tasfiye sonucu terk olduğunu, ticaret sicil kaydından silindiğini ve ...'ın tasfiye memuru olduğunun bildirildiğini, İzmir ... ATM'nin... Esas sayılı dosyasının 30/09/2020 tarihli duruşmasında davalı şirketin ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edildiği gerekçesiyle tüzel kişiliğin ihyası davacı açmak için tarafına 1 aylık kesin süre verildiğini, bu nedenlerle ...'nin ihyasına ve ticaret sicile tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
İZMİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/542 Esas KARAR NO : 2021/261 DAVA : Şirketin İhyası DAVA TARİHİ : 13/10/2020 KARAR TARİHİ : 15/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ... ve ... hakkında İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi... Esas sayılı dosyasıyla menfi tespit davası açıldığını ve davanın halen derdest olduğunu, ...nden gelen yazı cevabında davalı şirketin tasfiye sonucu terk olduğunu, ticaret sicil kaydından silindiğini ve ...'ın tasfiye memuru olduğunun bildirildiğini, İzmir ... ATM'nin... Esas sayılı dosyasının 30/09/2020 tarihli duruşmasında davalı şirketin ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edildiği gerekçesiyle tüzel kişiliğin ihyası davacı açmak için tarafına 1 aylık kesin süre verildiğini, bu nedenlerle ...'nin ihyasına ve ticaret sicile tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/479 Esas sayılı dosyalarında temsilinin sağlanması için tasfiye memuru atanması talep edilmiş olup; mahkememizce toplanan deliller ve dosyadaki tüm bilgi ve belgelere göre davacıların davalı şirkete tasfiye memuru tayininide hukuki yararların bulunduğu, davalı şirketin hali hazırda bir temsilcisinin bulunmadığı ve bu şirketin temsil edilmesinde yeniden tasfiye mumuru tayininin yasal bir zorunluluk olduğu kanaatine varıldığından, davacıların davasının kabulü ile TTK 547/2. maddesi gereğince şirketin son tasfiye memuru olan T5 yeniden tasfiye memuru olarak tayinine ve her ne kadar tasfiye memuru tayin edilen şirketin önceki tasfiye memuru T5 tarafından tasfiye işlemlerine ilişkin masraf ve ücret talebinde bulunulmuş ise de; davalı şirketin mal varlığının bulunmadığı Mahkememizce yapılan araştırma ve SGK kayıtları, tapu kayıtları, emniyet müdürlüğü kayıtları, vergi kayıtlarından anlaşılmış olup; davanın nitelik olarak şirketin TTK'da düzenlenen feshi ve tasfiyesi...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin gerekçesinde belirttiği Yargıtay kararının taleplerine örnek teşkil edemeyeceği, kararın şirketin feshine ilişkin olduğu, taleplerinin şirketin feshine ilişkin olmayıp, tasfiye halindeki şirkete önceden atanan tasfiye memurunun vefatı nedeniyle yeniden tasfiye memuru atanmasına ilişkin olduğu, tasfiye memurunun vefatı nedeniyle şirketi temsil edebilecek kimsenin bulunmadığı, bu nedenle şirketin davalı gösterilmesinin yasal dayanağının bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve şirkete ...'nın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; tasfiye halindeki kollektif şirketin, tasfiye memurunun vefatı nedeniyle yeniden tasfiye memuru atanması talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355....
şirketin tasfiyesinin tamamlanmamış olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına, son tasfiye memuru olan davalı ------- tasfiye memuru olarak atanmasına, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir....
Davalı tasfiye memuru vekili ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru olarak son tasfiye memurunun atanmasının zorunlu olmadığını ,son tasfiye memurunun bu işi yapabilecek yeterliliği konusunda araştırma yapılmadan seçilmesine ve davalı tasfiye memurunun yeni den atanması itiraz ederek yeni bir tasfiye memuru atanmasını talep etmiş ise de davalı tasfiye memurunun dosyada bu görevden kaçınmasını haklı gösterecek herhangi bir sebep ileri sürülmemesi ve ispat edilemesi karşısında mahkemece TTK'nın 547/2 . Maddesi uyarınca son tasfiye memurunun tasfiye memuru olarak atanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Buna göre mahkemece davanın kabulü ile derdest davalarahasren şirketin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....
ın tasfiye memuru olarak atanmasını, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sicil müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicili Müdürlüğünün sorumluluğunun bulunmamakta olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmamış olduğunu, bu nedenle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, müvekkil yönünden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı şirketin tasfiye memuruna tebligatın yapılmadığı, taraf olarak gösterilmediği, zira tasfiye memurunun davacı olduğu, bu nedenle taraf teşkilinden usuli bir engelin bulunmadığı açıktır. Taraflar arasındaki tartışma şirketin ihyasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır....