Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP : Davalı -------- çerçevesinde işlem yapıldığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini,bu yapılmadan,şirketin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler, mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kaydı sicilden terkin edilmiş ise; terkin işleminin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçileceğini, tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkilinin tespit etmesinin mümkün olmadığını, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan tasfiye sürecini eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı------ sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu sebeple yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

    E. sayılı dosyasında ilamlı takip başlatıldığını, takibin halen derdest olduğunu, icra emrinin tasfiye memuru şirket yetkilisi ... gönderildiğini, ... ise, şirketin tasfiye edildiğini, ticaret sicilden de terkin edildiğini, bu sebeple görevinin sona erdiğini bildirdiğini, davalı şirketin, şirketin usulsüz şekilde tasfiyesini tamamlayıp sicilden terkin edildiğini, böylece icranın imkansız hale gelip, infazının mümkün olmadığını, tasfiye sonucunda sicilden terkin edilen davalı şirketin tasfiyesi tamamlanmadığından gereken hususların eksik bırakıldığını belirterek, şirketin ihyasını talep ve dava etmiştir....

      Mahkememizce ek tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için, TTK'nın 547/2. maddesine göre, daha önce de ihyası istenilen şirketin tasfiye memurunun olduğu ve sadece tek bir mal varlığının tasfiyesi için işbu talebin yapıldığı anlaşılmakla ---- tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir. Davalı -----yasal hasım olduğu, dava konusu tasfiyenin, ihyası istenilen davacı şirketin tasfiye memurunun olmadığı ve sadece tek bir mal varlığının tasfiyesi için iş bu talebinin yapıldığı anlaşılmakla, ----- tasfiye memuru olarak atanmasına ve tasfiye memuru ücretlerinin tasfiye memuru atanan şirketten tasfiye sırasında karşılanmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....

        Aynı zamanda dava konusu şirketin ihyası ile birlikte yapılan yargılama giderlerinin de bu davada (İzmir 4. İş Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyasında) verilecek hükmün Tasfiye Halinde ... Cephe Sistemleri Limited Şirketi’ne rücu edileceği ve bu dava sonucunda şirketin sorumlu olabileceğini ihbar olunan olarak ... Cephe Sistemleri Limited Şirketi’nin ve tasfiye memurunun ön görmesi gerektiğinden tasfiye gerçekleşerek bu davadan önce şirketin sicilden silinmesi sonucunu doğuracak işlem yapılması nedeniyle tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu olmasına karar vermek gerekmiştir. Davalı ... Ticaret Sicil Memurluğu yasal hasım olduğundan yargılama gideri, vekâlet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmamasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün Merkez-... Sicil sırasında kayıtlı Tasfiye Halinde. ......

          Davalı tasfiye memuru, tasfiye işlemleri devam ederken, davacı kurumun şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını, kararının tarihinin tasfiye tarihinden sonra olduğunu, şirketin davacıya borcu bulumadığını, husumet yöneltilmesinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tasfiyesi sona eren tüzel kişilik aleyhine .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/139 Esas 2013/635 Karar sayılı ilamın olduğu sonradan ortaya çıkmakla, tüzel kişiliğin yeniden tescili gerektiği gerekçesiyle, davalı tasfiye halindeki şirketin tüzel kişiliğinin anılan dava dosyasının infaz işleri de dahil tüm sonuçları ile birlikte kesinleşmesine kadar ihyasına, son tasfiye memurunun görevine devamına karar verilmiştir. Kararı, davalı tasfiye memuru temyiz etmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi kararının tescil ve ilan edilmediği, tasfiye memurunun göreve başlamadığı ve davacı tarafından dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacı şirketin resen terkin edilmek suretiyle tüzel kişiliğinin sona erdirildiğinden dava tarihinde davacı şirketin ve tasfiye memurunun aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı tasfiye memuru temyiz etmiştir. Dava, TTK geçici 7. maddesine göre terkin edilen şirketin ihyasına ilişkindir....

              Sayılı dosyası ile hizmet tespit davası açtığını, dava safahatında davalı şirketin tasfiye edildiğini, tasfiye memuru olarak ... 'ın atandığını, ancak tasfiye memurunun vefat ettiği için şirket ile yapılacak işlemlerde taraf bulunamadığından ... BAM ... Hukuk Dairesinin 2021/... E. Sayılı dosyası ile bu davayı açması için kendisine süre verildiğini belirterek, ...nün sicilinde kayıtlı ... Ltd. Şti unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında; İhyası istenen müflis şirketin iflas ve tasfiye sürecinin devam ettiğini, hükmi şahsiyetini kaybetmediğini, ticaret sicilden terkin edilmediğini, bu nedenle davacının ihya davası açmakta hukuki yararının olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Şirketin incelen sicil dosyasından, tasfiye aşamasında olduğu, henüz tasfiyenin kapatılmadığı, tüzel kişiliğinin devam ettiği ancak tasfiye görevlisi ......

                davalı tasfiye memurunun kanun gereği görevi olmasına rağmen iflas bildiriminde bulunmadığını, dosya kapsamından davalı tasfiye memurunun işçi alacaklarından haberdar olduğuna ilişkin taahhütlü mektup veya bildirimde bulunma yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair bilgi ve belgenin mevcut olmadığını, dosya kapsamından tasfiye işlerinin kanunda öngörüldüğü şekilde yapıldığı sonucuna varılmasının da mümkün olmadığını, tasfiye memurunca tasfiye sürecinin bilançosu ve eklerinin sunulmadığını, davalı tasfiye memurunun alacaktan haberdar olduğunun düşünülmesi halinde depo yükümlülüğünün açık olmakla davacı alacağının depo etmediğinin de dosya kapsamıyla sabit olmakla birlikte dava dışı şirketin iflasına karar verilmiş olması halinde dahi davacının alacaklarını tahsil edebileceği sonucuna dosyanın mevcut kapsamıyla varılamadığını, davacı alacağının da iflasta 4.sırada olduğundan davalı tasfiye memurunun haksız olarak ödediği para bulunmadığı sonucuna dosya kapsamından ulaşılamadığı belirtilmiştir...

                  İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere tasfiye memurunun iflas halindeki şirket hakkında iflas bildirimi yapmayıp tasfiye işlemini gerçekleştirdiğini, ayrıca tasfiye memurunun davacı alacağından haberdar olmasına rağmen alacak karşılığını depo etmeden tasfiye işlemini gerçekleştirdiğini, Davalı tasfiye memurunun bilerek davacıyı zarara uğrattığını, tasfiye sonucunda defterler ve tasfiyeye ilişkin olanlar da dahil belgeleri TTK'nın 82.maddesi uyarınca saklanması gerektiği halde gereken bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmadığından açılan davada haklılıklarının ortaya konulduğunu, Davalı tasfiye memurunun davacıya ödemesi gereken alacağının belirlenmesini sağlamamakla üstlendiği görevi kötüye kullandığını, şirkete ait tesis, makine ve cihazları KDV dahil 56.640,00 TL'ye satıp, bunun da şirketin şahsi sorumlusu olan ortakların vergi borçlarını ödemede kullandığını...

                  Şti.nin son sicil kaydının istenmesi, davalı şirketin faaliyette olup olmadığının, sicilden terkin edilip edilmediğinin sorularak yazı cevabı eklendikten, a) Ticaret Sicil Memurluğunca davalı şirketin sicilden terkin edilmediğinin bildirilmesi halinde, gerekçeli kararın ve davacı vekilinin gerekçeli temyiz dilekçesinin davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı en son adresine yöntemince tebliğ edildikten, b) Davalı limited şirketinin tasfiye halinde olduğu bildirildiği takdirde tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorulması ve gerekçeli kararın ve davacı vekilinin gerekçeli temyiz dilekçesinin tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edildikten, c) Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile limited şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı şirketin ihyasının sağlanması ve tasfiye memurunun atanması için davacıya uygun süre verilerek ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın ve davacı vekilinin...

                    UYAP Entegrasyonu