Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir."hükmünü içermektedir.Ticaret sicilinin cevabına göre söz konusu şirketin 06/03/2009 tarihinde terkin edildiği, şirketin adresinin ------ Mah. ----- Sok....

    Şti.nin son sicil kaydının istenmesi, adı geçen davalı şirketin faaliyette olup olmadığının, sicilden terkin edilip edilmediğinin sorularak yazı cevabı eklendikten, a)Ticaret Sicil Memurluğunca davalı şirketin sicilden terkin edilmediğinin bildirilmesi halinde, gerekçeli kararın ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı en son adresine yöntemince tebliğ edildikten, b)Davalı limited şirketinin tasfiye halinde olduğu bildirildiği takdirde tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorulması ve gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edildikten, c)Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile limited şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı şirketin ihyasının sağlanması ve tasfiye memurunun atanması için davacıya uygun süre verilerek ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın ve davacılar vekilinin temyiz...

      Şti.nin son sicil kaydının istenmesi, adı geçen davalı şirketin faaliyette olup olmadığının, sicilden terkin edilip edilmediğinin sorularak yazı cevabı eklendikten, a) Ticaret Sicil Memurluğunca davalı şirketin sicilden terkin edilmediğinin bildirilmesi halinde, gerekçeli kararın ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı en son adresine yöntemince tebliğ edildikten, b) Davalı limited şirketinin tasfiye halinde olduğu bildirildiği takdirde tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorulması ve gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edildikten, c) Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile limited şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı şirketin ihyasının sağlanması ve tasfiye memurunun atanması için davacıya uygun süre verilerek ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın ve davacılar vekilinin...

        Şti.nin son sicil kaydının istenmesi, davalı şirketin faaliyette olup olmadığının, sicilden terkin edilip edilmediğinin sorularak yazı cevabı eklendikten, a) Ticaret Sicil Memurluğunca davalı şirketin sicilden terkin edilmediğinin bildirilmesi halinde, gerekçeli kararın ve davacılar vekilinin gerekçeli temyiz dilekçesinin davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı en son adresine yöntemince tebliğ edildikten, b) Davalı limited şirketinin tasfiye halinde olduğu bildirildiği takdirde tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorulması ve gerekçeli kararın ve davacı vekilinin gerekçeli temyiz dilekçesinin tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edildikten, c) Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile limited şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı şirketin ihyasının sağlanması ve tasfiye memurunun atanması için davacıya uygun süre verilerek ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın ve davacılar...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/283 KARAR NO : 2021/389 DAVA : Tasfiye Memuru Atanması DAVA TARİHİ : 16/04/2021 KARAR TARİHİ : 20/04/2021 Mahkememize açılan davalı şirketi tasfiye memuru atanması talepli davanın incelenmesi sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı şirketin ortaklarından olduğunu, şirketin 29.03.2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında 09.03.2021 tarihinde görev süresinin sona eren yönetim kurulu yerine yeni yönetim kurulunun seçilemediğini, aynı genel kurulda şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiğini, fakat tasfiye memurunun seçilemediğini ileri sürerek, TTK 536 maddesine göre şirkete üç kişilik tasfiye heyetinin atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Şti.ye gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşıldığından ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'na yazı yazılarak belirtilen davalı şirketin son sicil kaydının istenmesi, adı geçen davalı şirketin faaliyette olup olmadığının, sicilden terkin edilip edilmediğinin sorularak yazı cevabı eklendikten, a) Ticaret Sicil Memurluğunca davalı şirketin sicilden terkin edilmediğinin bildirilmesi halinde, gerekçeli kararın ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı en son adresine yöntemince tebliğ edildikten, b) Davalı şirketinin tasfiye halinde olduğu bildirildiği takdirde tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorulması ve gerekçeli kararın ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edildikten, c) Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı şirketin ihyasının sağlanması...

              ün tasfiye işlemlerini yapması nedeniyle davayı Ticaret Sicil Müdürlüğü yanında tasfiye memuruna da yönelttiklerini, icra takiplerine konu alacakların doğum tarihinin terkin tarihinden öncesine tekabül edip devam etmesi nedeniyle müvekkili şirketin ihya davasını açmakta hukuki yararının bulunduğunu, ticari alacak ve borçların ticari defterlere kaydının zorunlu olması nedeniyle davalı tasfiye memurunun icra takibine konu borçlardan haberdar olmamasının mümkün olmadığını, tasfiyenin bu borçlar ödenmeden gerçekleştirilmesi nedeniyle davalı tasfiye memurunun sorumlu olup icra takiplerine devam edilip alacağın tahsilinin sağlanabilmesi için borçlu şirketin ihyasının gerektiğini bildirmiş, borçlu şirketin ihyasına, ticaret siciline yeniden tescili ile ek tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesi için son tasfiye memuru veya yeni bir tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Esas sayılı dosyası ile rücuen alacak davası açıldığını, dosyanın halen derdest olduğunu, --- Mahkemesinin 27/09/2021 tarihli ara karar ile; "Mahkemece yapılan araştırmada şirketin ticaret sicilden gelen yazı cevabında şirketin hala tasfiye halinde olduğu yetkilisinin --- olduğu ancak bu kişinin vefat ettiği bu durumun ticaret sicile bildirildiği ve şirketin halen kaydının terkin olarak görünmediği anlaşılmış olup ; Geri çevirme ilamı gereğine davacı vekili tarafından şirketin tasfiye işlemlerinin sona erip ermediği şirketin son halinin araştırılması ve eğer şirket terkin edilmiş ise taraf teşekkülü sağlanması bakımından ihya davası açılması gerektiğinden bu hususlar ile ilgili davacı vekiline süre verilmesine" karar verildiğini, şirketin tasfiye sürecinin halen devam ettiğini, bu süreçte tasfiye memurunun vefat ettiğini, vefat eden tasfiye memurunun yerine yeni bir...

                  Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/203 Esas (öncesi 2001/1097 E) sayılı dosyasında açılmış bulunan tazminat davasının bulunduğu, söz konusu davaya ilişkin yargılamanın 16.04.2018 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararında davacı tarafça davalı şirketin ihya edilmesine ilişkin açılan dava neticesinin beklenilmesine karar verildiği görülmekle; davacının tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yarar bulunduğu, tasfiyenin kapatılması için tüm tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması, tasfiye halindeki şirketin taraf olduğu tüm uyuşmazlıkların neticelenmiş olması gerektiği, bu nedenle tasfiye memurunun, davacı tarafından yasal sürede başvurulmadığından, tasfiyenin usule uygun yapılmış olmasından dolayı davanın reddi gerektiği yönündeki istinaf nedeninin yerinde olmadığı, davalı ......

                    maddesi gereğince de ortaklar karar vermedikçe tasfiye memurunun şirket mallarını toptan satamayacağını, ortaklar kurulunun şirketin tek taşınmazını satmaya yetki verebilmesi için ...’nın 388 maddesinin .... ve 4. fıkralarındaki nisapların şart olduğunu, 05/09/2011 tarihinde alınan kararların toplantının belirtilen yerde yapılmaması, çağrı usulüne uyulmaması, toplantıya davacıların katılmasının engellenmesi, tasfiye memurunun iyiniyetli olmaması gibi nedenlerle geçerli sayılamayacağını ileri sürerek, tasfiye memurunun iyiniyetli davranmayarak görevini kötüye kullanması nedeniyle tasfiye memurunun azlini, yeni bir tasfiye memuru tayin edilmesini, 05/09/2011 tarihli ortaklar kurulu toplantısında alınan kararlar ile şirket mevcudunun ortaklara tasfiye payı olarak dağıtılmasına ilişkin .../09/2011 tarihli kararın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket tasfiye memuru, davanın reddini istemiştir. Müdahiller vekili, davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu