Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunun yanında davacının asıl talebi olan velayetin değiştirilmesi talebi yönünden red kararı verilmesi doğru olup kişisel ilişki süresinin yeniden düzenlenmesi talebinin Dairemizce kabul edilmesine karar verilmiş ise de, bu konuda davalının sebebiyet verdiği bir yargılama süreci olmadığı anlaşıldığından asıl davadaki ve istinaf aşamasındaki yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İDDİA, SAVUNMA VE KARAR: Davacı baba dava dilekçesinde özetle; boşanma ilamı ile müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, davalının Dazkırı'da kendisinin Köyceğiz'de yaşadığını, davalının kişisel ilişki günlerinde çocuğu kaçırdığını ve kendisine göstermediğini, bu sebeple Ortaca İcra Müdürlüğü'nde kişisel ilişkinin tesisi için takip başlattığını, 4 kez icra yolu ile davalının adresine gittiğini, müşterek çocukla sadece 2020 yazında bir kez görüşebildiğini, bu görüşme sonucunda çocuğuna iyi bakılmadığını, çocukta öz güven eksikliği olduğunu gördüğünü, kendisinde kaldığı sürede çocuğun toparlandığını, müşterek çocuğun kendisi ile birlikte kalmak istediğini, çocuk ile görüşmek için davalının adresine gittiğinde abisinin hakaret ve tehditlerine maruz kaldığını iddia ederek, müşterek çocuk Mehlika Hüma Kubilay'ın velayetinin tedbiren ve nihai olarak kendisine verilmesini talep etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kabulü ile müşterek çocukların baba ile çocukların kaldığı yurt sınırlarında her takvim ayında bir defa iki saat bir görevli gözetiminde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, kişisel ilişkinin sınırlandırılmasına ilişkindir....

    Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK md.323). Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md.181/1- 2). Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

    Tüm dosya kapsamına göre; Davalı vekili sadece davanın kabul edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin yargılama giderleri ve ücreti vekalete yönelik istinaf başvurusunda bulunmaktadır.Dolayısıyla ilk derece mahkemesi hüküm fıkrasının A-A1- A2- A3- B-B1 ve C maddeleri kesinleşmiştir. 6100 sayılı HMK 323 ncü maddesinde yargılama giderlerinin kapsamı belirlenmiş,diğer giderler yanında "vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti" de bu kapsamda kabul edilmiştir. Yine aynı yasanın 326/1 nci maddesine göre" Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir". Somut olayda; Davacının davasındaki iki talebi birbirlerinden farklı niteliktedir.Bunlardan nafakanın indirilmesi talebi reddedilmiş,kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi ise kabul edilerek hüküm tesis edilmiş ve her iki talebin esası istinaf başvurusunda bulunulmayarak kesinleşmiştir....

    Aile Mahkemesinin 15/02/2018 tarih, 2017/477 Esas, 2018/103 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, tarafların boşanmalarından sonra müşterek çocukları Ahmet ve Mehmet Vehbi'nin velayetinin babaya verildiği, daha sonra anne tarafından dava açıldığı, babanın çocuklarla birlikte yaşamadığı, çocukların anne ile birlikte yaşadığı, babanın, çocukların bakım ve gözetimlerini fiilen anneye bıraktığı, uzman tarafından yapılan incelemede, çocukların anneleri yanında kalmasında herhangi bir risk unsurunun bulunmadığı, müşterek çocukların davalı baba ile de aralarında kişisel şahsi ilişkinin devam etmesinin çocukların yüksek yararına olacağı kanaatine varıldığının bildirildiği, gerçekleşen bu duruma göre, davalı babanın velayetten kaynaklanan görevlerini ihmal ettiği ve velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Annenin ise, ekonomik ve sosyal yönden düzenli yaşam koşullarına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Velayette asıl olan çocuğun üstün yararıdır....

    Bentteki kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası hükmünün 4- a bendi olarak AYNEN MUHAFAZASINA, BUNA GÖRE; - Hüküm fıkrasının 4- b bendi olarak: Boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınıp davacı kadına ödenmesine, D-) Velayeti anneye verilen müşterek çocuklarla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin dini bayramlar yönüyle infazı kabil olmadığından, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının kişisel ilişkiye yönelik olan 3. Bendinin KALDIRILARAK, bu bent yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, BUNA GÖRE; -Hüküm fıkrasının 3....

    Aile Mahkemesi'nin verdiği kişisel ilişki kararının yeterli olması nazara alınarak şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddine karar verilmesi gerektiğinden, davanın kısmen kabul kısmen reddine, müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının dava tarihi itibari ile Melek bakımından aylık 250 TL'ye, diğer müşterek çocuk Oğuzhan bakımından ise aylık 750 TL'ye indirilmesine, tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece kişisel ilişkinin yeninden düzenlenmesi talebinin reddi yönünden, yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava; iştirak nafakasının indirilmesi ve kişisel ilişkinin yeninden düzenlenmesi talebine ilişkindir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; *onanmasına dair Dairemizin *8.6.2009 gün ve *9058-10959 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle velayeti anneye bırakılan çocuklarla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin saat 9.00’da başlayıp son günü saat 17.00’de biteceğinin tabii bulunmasına göre, Hukuk Usul Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle de, ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da, idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki...

      Tüm dosya içeriğine göre; velayeti annede olan çocuk ile baba arasında Salihli Aile Mahkemesi'nin 2015/80- 65 E.K sayılı ve 05.02.2015 tarihli kararı ile kurulan kişisel ilişki çocuğun üstün yararına uygun olup değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi gelecek yıllarda da her zaman istenebileceğinden çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişki düzenlemesi bu aşamada usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacının kişisel ilişki kaldırılması olmadığı takdirde kısıtlanmasına yönelik istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      UYAP Entegrasyonu