Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md. 42). Dosyada annenin çocuklarıyla kişisel ilişki kurma hakkını amacına aykırı kullanacağına veya kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararlarına aykırı düşe-ceğine ilişkin bir delil bulunmadığına göre, velayet hakkı kendisinden alınan davacı ile çocukları arasında uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocukların anne ve babaları vefat etmiş, halaları olan davalı vasi olarak atanmıştır (TMK.md.404). Davacı, çocukların büyükbabasıdır. Çocuklarla büyükbabaları arasında kişisel ilişkinin amacı, davacının torun sevgisini tatmin, çocukların da büyükbaba ve büyükana sevgisini tatmaları ve manevi varlıklarını geliştirmelerini sağlamaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28/04/2017 tarih ve 2016/572 E. - 2017/177 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Ceylin'in velayetinin davacıya bırakıldığını, anne ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulduğunu, annenin boşanma davasının açılmasından bir buçuk sene önce ortak haneyi, dolayısıyla müşterek çocuğu terkettiğini, ilgili mahkeme kararı ile hükmedilen anne ile küçük Ceylin arasındaki kişisel ilişki tesis şeklinin değiştirilerek dava tarihinden itibaren tedbiren ve dava neticesinde nihai olarak anne ve çocuk arasında kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına, taleplerinin yerinde bulunmaması halinde kişisel ilişkinin kısıtlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2022 NUMARASI : 2020/311 ESAS, 2022/141 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi/Velayet KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara davalı-birleşen dosyada davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Batman Aile Mahkemesinin 23/10/2019 tarihinde kesinleşen kararı ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilerek davalı baba ile müşterek çocuk Nehir Naz ile kişisel ilişki tesis edilmesine karar verildiğini, şahsi ilişki günlerinde çocuğun davalı yanında can güvenliğinin bulunmadığını, davalının alkol bağımlısı olduğunu, müşterek çocuğun görüşme günlerinde davalı baba yanında...
kaldırılmasına, müşterek çocuk Hatice Atabay ile karşı davacı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin genişletilerek yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı koca tarafından manevi tazminat miktarı, kişisel ilişki süresi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet, kişisel ilişki süresi ve aleyhe verilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-VeIayeti babaya bırakılan küçüklerle anne arasında kurulan kişisel ilişki her iki küçüğün fikri ve bedeni gelişimi ile analık duygularının da tatmin etmeye yeterli değildir. Bu husus nazara alınmadan müşterek çocuklarla anne arasında ayın belirli haftalarında da kişisel ilişki kurulmaması doğru olmamıştır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadının şikayeti üzerine, davacı erkeğin yargılanmasına neden olan olayda, davalı kadının anayasal hakkını kullanmış olması onun aleyhine kusur olarak değerlendirilmesi yerinde değil ise de; güven sarsıcı davranışlar sergileyen davalı kadının boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu bulunduğunun anlaşılmasına göre; davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye verilen müşterek çocuk 2004 doğumlu olup idrak çağındadır. Duruşmada ve mahkemece görevlendirilen uzmanlarca dinlenmiş, babası ile görüşmek istemediğini beyan etmiştir. Çocuklarla kişisel ilişki kurulurken; analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi ile yüksek yararının da gözetilmesi gerekir. Değişen yıllarda her zaman istenebilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının davasının reddine, davacının müşterek çocuğun davalı anneden alınarak davacıya verilmesine ilişkin talebinin, sosyal inceleme raporları ve dosya kapsamı göz önüne alınarak reddine, davacı baba ile müşterek çocuk İpek Küet'in Kütahya Aile Mahkemesinin 2017/1512 Esas 2018/1582 Karar sayılı 29/11/2018 tarihli ilamı ile düzenlenen kişisel ilişkinin Ocak-Mart-Mayıs- Temmuz-Eylül-Kasım aylarında birer tam hafta yatılı olacak şekilde genişletilerek düzenlenmesine ilişkin talebinin, mahkemece hükmedilen mevcut kişisel ilişkinin müşterek çocuğun 5 yaşını dolduruncaya kadar ve 5 yaşını doldurmasından itibaren terditli olarak düzenlendiği, kişisel ilişkinin genişletilmesine ilişkin koşulların değiştiğine dair dosya kapsamında mevcut delilin olmayışı, müşterek çocuğun okul döneminde talep edildiği gibi kişisel ilişki tesisinin eğitim hayatında aksamaya sebebiyet verebileceği, sosyal inceleme raporları ve dosya kapsamı göz önüne alınarak...
Ancak; Velayeti annesinde olan küçük Barış John ile baba arasında belirli günlerde yatılı olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yanında telefon ile de kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Ne var ki, telefon görüşmelerini kapsayacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi infazda güçlüğe yol açacak niteliktedir. Yerel mahkemece infazda güçlük yaratılıp tereddüt oluşmasına sebebiyet verecek nitelikte kişisel ilişki düzenlemesi yapılması doğru değildir....
müşterek çocuk kız çocuğu olduğunu, halen yaşı küçük olsa da kişisel ilişkinin devamı süresinde büyüdüğünde davalı baba ile kaldığı dönemlerde kendine ait odasının olmaması sorunlara yol açacak ve müşterek çocuğu psikolojik olarak yoracağını, söz konusu mahkeme hükmünde yer alan çocuk ile şahsi münasebet tarafların ayrı illerde yaşamaları sebebi ile icrasında büyük sorunlara sebep olacağını, gerekçeli kararda evlilik birliğinin sona ermesinde tam kusurlu olan kişinin davalı eş olduğu tespit edildiğini, davalı baba ile çocuk arasında şahsi münasebet kurulmamasının talep edilmediğini, müşterek çocuğun babasını babanın da çocuğunu görme ve vakit geçirme hakkı elbette bulunduğunu, dava açıldığı tarihten beri davalı baba müşterek çocuğu görmeye gelmediğini, başlatılan tedbir nafakasına yönelik icra takibine de düzenli olarak nafaka yatırmadığını, bu durumda davalı babanın kurulan kişisel ilişki kararındaki gibi her hafta sonu gelip müşterek çocuğu görme imkanı da bulunulmadığını, verilen kararın...