Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılacak ..., taraflar arasındaki temerrüt hükümleri uygulanarak; yapılan ödemler mahsup edildikten sonra dava tarihi itibariyle davacıların hangi miktarda borçlu olduğunun tespiti, şayet borçlular ise bu borcun ne kadar olduğu ve buna göre borçlu olunmayan miktarın tespiti ile hüküm altına alınmasından ibarettir. Karşı dava ile ilgili olarak ise, yukarıda belirtildiği üzere mahkemece taraflar arasındaki alacak borç ilişkisi tespit edilerek, karşı dava tarihi itibariyle karşı davacıların alacaklı olduğu miktar belirlendikten sonra varsa bakiye alacağın hüküm altına alınması gerekirken, dosya içeriğine uymayan ve hukuki dayanaktan yoksun olarak hem menfi tespit hem de karşı davanın reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 04/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Birleşen...Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/151 Es. ve 2011/167 karar sayılı dosyasında davacı vekili, takibe konu çekteki imzanın sahte olduğunu iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalıların tazminata mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıların vekilleri ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddia savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre çeklerdeki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olduğu, ayrıca davacının sözkonusu çekler nedeni ile toplam 108.500,00 TL borçlu olduğunun belirlendiği, davacının sözkonusu çeklere yönelik iddiasını ispat edemediği, çekler nedeni ile borçlu olduğu, davacının talebi doğrultusunda tedbir kararı verildiği ve infaz edildiği gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; icra takibine konu mal teslim fişlerinin ... adına tanzim edildiği, teslim alan kısmında sadece imza bulunduğu, davacının ticari defterlerinde ... adına bir kaydın bulunmadığı ancak ....den 31.12.2012 tarihi itibariyle 501,69 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, bu durumun da davacının ... ile ticari ilişkisinin bulunduğunu gösterdiği, davacının anılan şirketten alacağını tahsil edebileceği, davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibine itiraz üzerine alacaklı-davacı tarafından itirazın iptali davası açıldıktan sonra bilahare davalılar .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nde aynı konuda menfi tespit davası açmışlardır. Menfi tespit davasına konu itiraz ve def'ilerin açılan itirazın iptali davasında dile getirilmesi mümkündür....

        nun mahkemenin kabulünün aksine birden fazla şirket ortağı olması sırf bu nedenle tacir sayılmaları sonucunu doğurmaz. Bir başka deyişle davalılar ... ve ...'nun şirket ortağı ve yöneticisi olmaları onlara tacir sıfatını kazandırmaz. Mahkemece celp edilen 31.07.2015 tarihli yazısında da “davalılar ... ve ...'nun tacir olarak kaydına rastlanılmadığı, sicil kayıtlarında mevcut olan şirket ortaklıkları bulunduğu” bildirilmiştir. Bu itibarla davalı ... ve ...'nun şirket ortağı ve yöneticisi olmaları dışında tacir sıfatını haiz olduklarına dair bir delil bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece, davalılar ... ve ...'...

          Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl davada davacı vekili; müvekkili şirketin ... San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin %50 ortağı olduğunu, şirketin üç ortaklı olduğunu, ...'nin 10 yıllığına şirketi ... veya ...'tan herhangi birinin imzası olması şartıyla temsile yetkili kılındığını, ... San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine davalı tarafından icra takibi yapıldığını ve takibin kesinleştiğini, şirket ortağı ...'...

            Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtıklarını, davalıların müvekkilinin de ortak bulunduğu şirket hakkında hiçbir bilgi ve belgeyi müvekkiline göstermediklerini ve hiç kar payı dağıtmadıklarını, davalıların şirketin içini boşaltmak ve atıl hale getirmek için şirkete ait değeri 6.000.000 TL olan gayrimenkulü, her iki davalının ortağı bulunduğu özel ... Hayat Hastanesi ... Sağlık Hizmetleri Ltd....

              davalılardan ... olmasına, dava tarihi itibariyle anılan şirketin herhangi bir malvarlığı ve ödeme gücünün mevcut bulunmamasına, davalı tarafın kabulünde olduğu ve ortaklık sözleşmesinde yazılı bulunduğu üzere toplanan paraların da Türkiye'ye gönderilmiş olduğunun tespit edilmesine, davadaki zamanaşımı def'inin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinde bu olguların dikkate alınmasının gerekmesine, ayrıca (HUMK'nın 235 ve HMK'nın 187/2'nci maddesi uyarınca herkesçe bilinmesi nedeniyle çekişmesiz olan) davalılardan Memet Fadıl Akgündüz'ün diğer davalı ... vasıtasıyla Türkiye'de çok büyük yatırımlar yapacağı yönünde reklamlar yapmasına ve yatırımcılarına önemli ölçüde kâr vereceği taahhüdünde bulunmasına, davacı tarafın da davada bu nedenle yurt dışındaki şirkete para verdiği iddiasında olmasına, davalı tarafın davada bir yandan davacının organik bağ içinde olduğu ve davalı Memet Fadıl Akgündüz'ün yöneticisi ve tek ortağı bulunduğu şirketin ortağı...

                Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkil şirket hakkında menfi tespit davası açtığını, davacının davasını kabul etmeyerek reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca davacının ----- adresindeki işyerinde kurum elemanları tarafından ---- tarihinde yapılan kontrollerinde davacının perakende satış sözleşmesi yapmadan kaçak elektrik kullandığından bahisle --------- tutanak ile tespit ettiklerini, bu tutanağa istinaden kaçak elektrik faturası düzenlediğini, bu sebeple davacının bu borçtan sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkil şirket hakkında menfi tespit davası açtığını, davacının davasını kabul etmeyerek reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca davacının ----- adresindeki işyerinde kurum elemanları tarafından ---- tarihinde yapılan kontrollerinde davacının perakende satış sözleşmesi yapmadan kaçak elektrik kullandığından bahisle --------- tutanak ile tespit ettiklerini, bu tutanağa istinaden kaçak elektrik faturası düzenlediğini, bu sebeple davacının bu borçtan sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir....

                    tespit davasının kabulüne karar verildiği, kararın usule ilişkin sebeplerle bozulduğu, menfi tespit hükmünün kesinleştiği, menfi tespit davasındaki miktar ile işbu alacak davasına konu miktarların aynı miktarlar olduğu, faktoring işlemine dayalı asıl borçlu iflas eden ... ......

                      UYAP Entegrasyonu