Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

içeriği, İlk Derece Mahkeme kararı ile de tespit edildiği üzere, taraflar arasında ciro üzerinden hasılat kâr paylaşımına ilişkin bir tür adi ortaklık olduğu,davalı ..., gerek şahsi banka hesabından, gerekse hakim ortağı ve yetkili müdürü olduğu davalı ...’nin Şirket hesabından davacı ...’a, ciro oranı üzerinden hasılat kar paylaşım anlaşması kapsamında ödenmesi gereken kâr paylarını “borç olarak” ibaresiyle göndererek, sözleşmeye ve yasaya açıkça aykırı şekildedavacıyı borçlandırdığından ve sözkonusu işlemlere dayanarak davacı hakkında icra takiplerine giriştiğinden, davacı tarafından da, adı geçen davalılara karşı borçlu olmadığının tespiti amacıyla bu davanın açıldığını,her iki davalı yönünden davanın konusu, dayandığı hukukî ve maddi olaylar ile dayanılan vakıa ve sebepler aynı, birbiriyle benzer ve bağlantılı olduğunu, davalı tarafça, davacı ... ile davalı ...’nın hakim ortağı ve yetkili müdürü olduğu davalı ......

    usulsüzlüklerin SPK ve diğer resmi kurum raporlarında açıklandığını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kanuna uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını ve davalı ... ve ...’in yönetim kurulu başkanı ve üyesi olarak diğer davalı ile birlikte zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, davalı şirket faaliyeti ile şirket ortağı olanamayacağının tespiti ile müvekkilinden tahsil edilen 29.735,00 DM (14.867 Euro) karşılığı 23.788,00 TL'nin en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dosyada mübrez bankacı bilirkişi raporunda özetle; Yukarıdaki açıklamalarımızın ışığında; konunun hukuki nitelemesi, sözleşme ve yasa maddelerinin yorumu, delillerin değerlendirilmesi ve nihai kararı Yüksek Mahkemenize ait olmak üzere ayrıntıları aşağıda verilen inceleme ve hesaplamalarımız sonucunda, Davacı bankanın -----aşağıda dökümü yapılan sözleşmeler imzalandığı, ---- ----- akdedildiği tarihlerde şirket ortağı olduğu----- görüldüğü: Davalı ------sözleşmenin akdedildiği tarihlerde dava dosyasında şirket ortağı olduğuna dair evrak tespit edilememiş, ----boş olduğu görülmüş olduğu, Dava dosyasında belirtilen evrakların bulunmaması nedeni ile tespit ve değerlendirme yapılamamış olup, ---- geçerliliği hususun takdiri sayın mahkemenin olduğu; Sayın Mahkeme Tarafından Kefaletlerin Kabulün Takdiri Durumlunda,---- hesaplama sonucunda davacı bankanın takip tarihi itibarı ile borçlulardan ---- KAYDI İLE; kredi toplamı:---- talep edilebilecek alacak: 1.600 TL, işlemiş temerrüt faizi: 128,36...

        Holding A.Ş. vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, davalı şirket temsilcileri tarafından istenildiğinde 7 gün içinde paranın geri verileceği ve yüksek oranda kar verileceği vaadiyle davalı şirkete 61.000 DEM para verdiğini, ancak iradesinin şirket ortağı olmak olmadığı halde davalı şirkete ortak yapıldığını, davalıların kendisini dolandırdıklarını, davalıların yasalara aykırı şekilde kendisinden para tahsil ettiklerini, talep edilmesine rağmen parasının verilmediğini ileri sürerek, 52.000 YTL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili şirket ortağı hakkında bonoya dayalı icra takibi yaptığını ve müvekkiline İİK'nın 89. maddesine göre haciz ihbarnameleri gönderildiğini, ihbarnamelere sehven itiraz edemediklerini, ancak müvekkilinin şirket ortağına borcu olmadığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı şirket ortağının davacı şirkette alacaklı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....

            un davacı şirketin eski ortağı olduğunu, davacıların kötüniyetli olarak dava açtıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, adli tıp raporuna göre senetlerdeki keşideci ve ciranta imzalarının ...'a ait olduğu, şirketin 2009 Eylül ayında iki ortaklı olarak kurulduğu, ...'un 28.05.2010 tarihinde hissesini ...'a devrettiği, çeklerin ileri tarihli düzenlenebileceği ve davacıların yargılama esnasında dahi işbirliği ile hareket ettikleri gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine, takip dosyasında ihtiyati tedbir kararı uygulandığından 10.000 TL tazminatın davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/2543 takip nolu dosyasındaki çeklerdeki ... imzasının adı geçene ait olduğunun adli tıp raporu ile tespit edilmiş olmasına göre davacı ...'...

              -TL bedelli bir adet çekin ellerinde olduğu ve çekin ödenmesini müvekkil firmaya bildirdiklerini, müvekkili firmanın çek alacaklısı olduğunu iddia eden şahsa bir borcu olmadığı gibi iddia edilen çekteki yazı ve imzada şirketimiz yetkililerinin yazı ve imzasına benzemediğini, ayrıca bahse konu çekle ilgili olarak müvekkil şirket defter ve kayıtlarında da ödemesi talep edilen çekle ilgili bir kayıt /bilgi bulunmadığını, çek aslı ibraz edildiğinde çekin üzerindeki diğer def'i ve itiraz haklarımız saklı kalmak kaydı ile çekteki imzanın müvekkil şirket yetkililerine ait olup olmadığı ve müvekkil firmanın bahse konu çekten dolayı borçlu olmadığı tespit edileceğini, davalı tarafın müvekkil şirket nezdinde mevcut ve tahakkuk etmiş hiçbir hak ve alacağı da bulunmadığını, davalı tarafın aksini iddia etmesi halinde, menfi tespit davalarında ispat yükünün kural olarak davalı alacaklıda olması nedeniyle bu iddiasını HMK m.200 uyarınca yazılı senetle ispatlaması gerektiğini, bedelsiz ve müvekkilden...

                Mahkemece, davacının ...’a karşı açtığı ... sayaç seri nolu ve ...sayaç seri nolu elektrik saatlerinden yapılan elektrik tüketimi ile ilgili fiili ve hukuki bir bağlantısı bulunmadığı tespiti davasının kabulüne, Davacının ...’a karşı açtığı...abone nolu... seri nolu elektrik saati ile hukuki ve fiili bir bağının bulunmadığının tespiti yönündeki davasının reddine, Davacının ...’a karşı açtığı menfi tespit davasının 32.814.2 YTL’lik bölümü konusuz kaldığından bu miktar yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Davacının 1.185.8 YTL’lik menfi tespit talebine ilişkin davasının reddine, Davacının ...İnş. Ltd. Şti.’ne karşı açtığı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılardan ... vekilince temyiz edilmiştir....

                  Ltd şirketi, lehtarının ve birinci cirantasının ..., 2. Cirantasının ... hamilinin ... olduğu tespit edilmiştir. Davacı şirketin sicil kayıtlarının yapılan incelemesinde davalı ... ve ...'nın şirketin kurucu ortaklarından olduğu, 28 Kasım 2016 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği şekli ile şirketin temsilinin ilk 5 yıl için ... ve ... tarafından sağlanacağı, ... ve ...'nın şirket kaşesi altına atacakları ayrı ayrı müşterek imzaları ile şirketi her hususta temsil ve ilzam edeceklerinin kararlaştırıldığı, 9 Haziran 2017 tarihli ticaret sicil gazetesinde yapılan ilandan şirket ortağı ...'nın şirketteki hisselerini ...'ya devir ederek ortaklıktan ayrıldığı, müdürlük görevinin sona erdiği şirketin münferit yetkilisinin ... olduğu ve tek ortaklı şirket olarak ticari hayatına devam ettiği anlaşılmıştır. Davacı şirket vekili, şirketin tek ortağı ve münferit yetkilisi ...'dan alınmış olan vekaletname ile dava açmış , davalı olarak da ......

                    Şirketi arasında yapılan satış sözleşmesi sırasında bu sözleşme teminatı olarak şirket kasasındaki müvekkillerinin şahsi çekinin müvekkilinin rızası ve bilgisi dışında verildiğini, bu hususta davalıların birlikte hareket ettiğini, yapılan takip sonucu çek bedelini ödemek zorunda kaldığını, ileri sürülen takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ödenilen paranın istirdatını talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili müvekkilinin davalı ... . Şirketinde 13.08.2007-13.08.2009 tarihleri arasında işletme müdürü olarak çalıştığını, İlsan . şirketi ile .... . Şti. arasındaki sözleşmede yetkililerinin hazır olduğunu, şirketi temsil etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili davanın reddini istemiştir. Davalı .... . Şti. vekili, davalı şirketle yapılan satış sözleşmesini davacının imzaladığını ve çekin teminat olarak alındığını, sonradan İlsan . Şti.'...

                      UYAP Entegrasyonu