WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizce, tasfiye memuru atanması talep edilen şirketin diğer ortağı ve eski yetkilisi olan ...'a tebligat yapılmış ancak bir cevap verilmemiştir. Şirket kayıtları dosyamız arasına alınmış, gerçekten de atanan tasfiye memurunun vefat ettiği anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Davanın, ek tasfiye amacı ile ihyasına karar verilen davalı şirketin atanan tasfiye memurunun ölümü nedeni ile yenisinin atanması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Şirketin iki ortaklı olduğu, ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesince tasfiye memuru olarak atanan ...'in vasisi olduğu ...'in %50 , ...'ın %50 ortak olduğu, ...'e vasi tayin edildiği, şirketin 09/10/2015 tarihinde resen terk edilmiş olduğu, şirketin tarafı olduğu ... 3....

    incelemesi yapılmaksızın karar verilemeyeceği yönünde ileri sürdüğü istinaf nedeni yerinde olmadığı, şirketin devam eden bir hukuki uyuşmazlığı nedeniyle şirketin ihyasına karar verildiğinde, yapılacak ek tasfiye işlemleri, tasfiye memurunun üstlenmiş olduğu görevin devamı niteliğinde olduğu, bu durumda, münferit yetkili tasfiye memurunun ek tasfiye için yeniden atanmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, diğer taraftan, yargılama giderleri, tasfiye giderlerine eklenebileceğinden ve HMK'nın 326. maddesi uyarınca yargılama giderlerinden aleyhine hüküm verilen taraf sorumlu olduğundan ve davalı ... yasal hasım olup yargılama giderlerinden sorumlu olmasını gerektirir bir durum bulunmadığından, davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasında da bir isabetsizlik bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

      Tasfiye edilen şirket aleyhine dava bulunması nedeniyle tasfiyeyi kapatan tasfiye memurunun, iş bu ihya davasının açılmasına sebebiyet verdiği, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, ihya davasında yapılan yargılama giderlerinden yasal hasım olan ticaret sicili memurluğunun sorumluluğunun bulunmadığı, davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, tasfiye memuru tarafından yapılacak yargılama giderlerinin tasfiyenin yeniden kapatılması sırasında tasfiye giderlerine eklenebileceği anlaşılmakla, davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve kararı isabetli olmakla, davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

        Davalı ... vekili; tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, Sicil Müdürlüğü'nün tespit etmesinin mümkün olmadığını, tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının tasfiye memurunun sorumluluğunu gerektirdiğini, bu nedenlerle açılan davanın Ticaret Sicil Müdürlüğü yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tasfiye memuru şirketin 1992 senesinde tasfiye sürecine girdiğini ve 1994 yılında tasfiye süreci tamamlanarak sicilden terkin edildiğini, tasfiye memuru olarak sorumluluğunun 5 yıl olduğunu, 1994 yılından bugüne kadar 22 yıl geçtiğini, dolayısıyla zamanaşımı da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, şirketin tasfiye işlemlerinin tam olarak sona ermediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı tasfiye memuru temyiz etmiştir....

          (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir."hükmünü içermektedir.Ticaret sicilinin cevabına göre söz konusu şirketin 06/03/2009 tarihinde terkin edildiği, şirketin adresinin ------ Mah. ----- Sok....

            Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre, davalı şirketin iflas yolu ile yapılan takibe itiraz etmediği, borcunu da ödemediği, takibin kesinleştiği, mahkemece verilen depo emrine de uymadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının iflasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili Av. ... temyiz etmiş ise de Dairemizin 13.09.2011 tarihli ilamı ile “Davalı şirketin iflas dışında başka bir nedenle tasfiye aşamasında olup, tasfiye memurunun ... olduğu, kararın tasfiye aşamasında bulunan şirketin tasfiye öncesinde vekaletnamesi olan Av. ...'ye tebliğ edildiği, tasfiye memuru ...'un Av. ...'ye vekalet verip vermediğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı, mahkemece kararın tebliğ edildiği Av. ...'...

              Şti.nin son sicil kaydının istenmesi, adı geçen davalı şirketin faaliyette olup olmadığının, sicilden terkin edilip edilmediğinin sorularak yazı cevabı eklendikten, a)Ticaret Sicil Memurluğunca davalı şirketin sicilden terkin edilmediğinin bildirilmesi halinde, gerekçeli kararın ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı en son adresine yöntemince tebliğ edildikten, b)Davalı limited şirketinin tasfiye halinde olduğu bildirildiği takdirde tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorulması ve gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edildikten, c)Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile limited şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı şirketin ihyasının sağlanması ve tasfiye memurunun atanması için davacıya uygun süre verilerek ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın ve davacılar vekilinin temyiz...

                Şti.nin son sicil kaydının istenmesi, adı geçen davalı şirketin faaliyette olup olmadığının, sicilden terkin edilip edilmediğinin sorularak yazı cevabı eklendikten, a) Ticaret Sicil Memurluğunca davalı şirketin sicilden terkin edilmediğinin bildirilmesi halinde, gerekçeli kararın ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı en son adresine yöntemince tebliğ edildikten, b) Davalı limited şirketinin tasfiye halinde olduğu bildirildiği takdirde tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorulması ve gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edildikten, c) Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile limited şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı şirketin ihyasının sağlanması ve tasfiye memurunun atanması için davacıya uygun süre verilerek ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın ve davacılar vekilinin...

                  Şti.nin son sicil kaydının istenmesi, davalı şirketin faaliyette olup olmadığının, sicilden terkin edilip edilmediğinin sorularak yazı cevabı eklendikten, a) Ticaret Sicil Memurluğunca davalı şirketin sicilden terkin edilmediğinin bildirilmesi halinde, gerekçeli kararın ve davacılar vekilinin gerekçeli temyiz dilekçesinin davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı en son adresine yöntemince tebliğ edildikten, b) Davalı limited şirketinin tasfiye halinde olduğu bildirildiği takdirde tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorulması ve gerekçeli kararın ve davacı vekilinin gerekçeli temyiz dilekçesinin tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edildikten, c) Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile limited şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı şirketin ihyasının sağlanması ve tasfiye memurunun atanması için davacıya uygun süre verilerek ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın ve davacılar...

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/283 KARAR NO : 2021/389 DAVA : Tasfiye Memuru Atanması DAVA TARİHİ : 16/04/2021 KARAR TARİHİ : 20/04/2021 Mahkememize açılan davalı şirketi tasfiye memuru atanması talepli davanın incelenmesi sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı şirketin ortaklarından olduğunu, şirketin 29.03.2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında 09.03.2021 tarihinde görev süresinin sona eren yönetim kurulu yerine yeni yönetim kurulunun seçilemediğini, aynı genel kurulda şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiğini, fakat tasfiye memurunun seçilemediğini ileri sürerek, TTK 536 maddesine göre şirkete üç kişilik tasfiye heyetinin atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu