"tipinde", "türünde", "yöntemiyle", orada üretildiği biçimde veya benzeri diğer açıklama veya terimlerle birlikte kullanımı coğrafi işaret hakkına tecavüz sayılan fiiller arasında sayılmıştır....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu "..." ibareli başvuru ile redde mesnet "..." ibareli markalar arasında, uyuşmazlık konusu 33. sınıfta yer alan mallar yönünden emtia benzerliği şartı gerçekleşmişse de, taraf markalarında ortak olarak yer alan "..." ibaresinin coğrafi yer adı olduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 26/11/1999 tarih ve 1999/5790-9590 E.K. sayılı kararında da belirtildiği gibi ülkemizdeki şehir, bölge, coğrafi yer veya maruf mahal isimlerinin tek bir sözcük olarak bir kişinin tekeline bırakılmayacağı, bu şekildeki şehir, ilçe veya maruf yerleşim yeri adlarının coğrafi işaret anlamını taşımamak kaydıyla yanlarına ilave ekler yapılması suretiyle marka olarak tescilinin mümkün bulunduğu, dava konusu başvurunun "..." ibaresinden, redde mesnet markalar davalı Şirket markalarının ise "... ......
BAM hukuk dairesince ise, coğrafi yer adlarının, coğrafi işaret anlamını taşımamak kaydıyla yanlarına ilave ekler yapılması suretiyle marka olarak tescili mümkün olup asıl unsuru oluşturan coğrafi yer adının marka sahibine inhisarı hak sağlamayacağı, başvuru kötüniyetle yapılmadığı sürece aynı coğrafi yer adının farklı eklerle marka olarak başkaları tarafından da tescil ettirilmesinin mümkün olduğu, bu bağlamda, birleşen davada hükümsüzlüğü istenen “ZİLKALE OTEL KAFE & PANSİYON” ibareli markanın ayırt ediciliği sağladığı, diğer bir ifade ile coğrafi yer adına bir kısım ekler yapılarak marka olarak tescilinin mümkün olduğu, asıl dava davalısının fiili kullanımının marka hakkına tecavüz oluşturduğu gerekçesiyle asıl davada davacı- birleşen davada davalı istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı asıl davada davalı – birleşen davada davacı temyiz etmiştir....
, maden suları havalandırılmış sular ve diğer alkolsüz içecekler, yani meşrubatlar, enerji içecekleri ve spor içecekleri; meyve suları ve meyveli içecekler; içecek yapımında yani lezzetlendirilmiş/tatlandırılmış suların, maden suyu ve havalandırılmış suların, meşrubatların, enerji içecekleri, spor içecekler, meyve suları ve meyveli içeceklerin yapımında kullanılan şuruplar, konsantreler ve tozlar.” emtialarında tescili halinde, hitap edilen orta seviyede dikkat ve algı seviyesine sahip tüketici kesiminin bahse konu malların kökeni, coğrafi kaynağı; üretim yeri konusunda yanılması ihtimalinin yüksek olduğu, ticaret alanında coğrafi kaynak belirten işaretler tasviri nitelikte işaret olmaları nedeniyle markada sadece yardımcı unsur konumunda yer alabileceği asıl unsur konumunda yer alamayacağı şehir, ülke, bölge, maruf mahal isimlerinin tek bir sözcük olarak marka olarak tesciline olanak tanınamayacağı ve bu nedenle de ... tarafından verilen kararın yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine...
Bir işaretin 556 sayılı KHK'nın 7/1-c bendinde belirtilen münhasıran veya esas unsur olarak karakteristik özellik belirten tasviri nitelikteki işaretlerden olduğunun kabulü için, başvuruya konu markanın kapsadığı emtia bakımından cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak vb. hususlarda doğrudan karakteristik özellik belirten, tanımlayıcı nitelikteki ibare vasfında olması gereklidir....
Dairemizin bu kararında da açıklandığı üzere tanımlayıcı nitelikte olan ve tek başına marka olarak tescili mümkün olmayan maruf ve meşhur coğrafi yer adlarının o yerle özdeş olmayan mal veya hizmet adları gibi ilave sözcüklerle birlikte marka olarak tescilinin mümkün olduğunun kabulü gerekir. Bu anlamda yer itibariyle tanımlayıcılığın güncel olması da gerekir. Buna göre, coğrafi yer adlarının 556 sayılı KHK 7/1-c bendi veya 555 sayılı Cografi İşaretlerin Korunması Hakkında KHK hükümleri anlamında coğrafi işaret anlamını taşımamak ve o yöreyle özdeş olmamak kaydıyla yanlarına ilave ekler yapılması suretiyle marka olarak tescili mümkündür. Bu durumda, marka koruması, markanın asli ve tali unsurlarıyla bir bütün olarak sağlayacak olup, asli unsuru oluşturan coğrafi yer adı konusunda marka sahibine inhisari hak sağlayacak ve başvuru kötüniyetli yapılmadığı sürece başkalarının da aynı coğrafi yer adını farklı bir takım eklerle marka olarak tescil ettirmesi mümkün olacaktır....
Bir işaretin 556 sayılı KHK'nın 7/1-c bendinde belirtilen münhasıran veya esas unsur olarak tasviri nitelikteki işaretlerden olduğunun kabulü için, başvuruya konu markanın kapsadığı emtia bakımından cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer coğrafi, kaynak vb hususlarda doğrudan karakteristik özellik belirten, tanımlayıcı nitelikteki ibareler vasfında olması gereklidir. Başvuru konusu mal veya hizmet için doğrudan karakteristik özellik belirtmeyen, ancak ifade ettiği anlamlar ya da tanımlayıcı ibareler bakımından birden çok seçenek içerisinden yapılacak değerlendirme sonucunda dolaylı olarak bu ibarenin başvurusu konusu mal ve hizmetler bakımından da (telmih yoluyla) karakteristik özellik ifade edeceği sonucuna yol açan işaretlerin, 556 sayılı KHK'nın 7/1-c bendi anlamında mutlak red sebebi olan tasviri işaretlerden kabulü mümkün değildir....
Maddesinde; "(1)Bu Kanunu'nun amacı; marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin hakların korunması ve bu suretle teknolojik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktır. (2) Bu Kanun, marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin başvuruları, tescil ve tescil sonrası işlemleri ve bu hakların ihlaline dair hukuki ve cezai yaptırımları kapsar." düzenlemesi mevcuttur. Aynı Kanun'un 156. maddesi uyarınca, "Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir. Somut olayda, dava konusunun davacı ve davalı tarafça konsorsiyum/ adi ortaklık ilişkisi kurularak hazırlanan patenti davacı ...'...
YOĞURT” ibareli başvuru markasının 556 sayılı KHK’nın 5. maddesi kapsamında marka olabilecek işaretlerden olduğu ve 7/1-c ve 7/1-f maddeleri kapsamında tescil engelinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bölge adliye mahkemesince de aynı gerekçelerle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Olaya uygulanacak mülga 556 sayılı KHK m. 7/1-c hükmü ile “ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar.”...
ilavesi ile meydana gelen sözcükler grubunun marka olarak tescil edilebileceğinin kabul edildiği, doktrinde de bölge veya şehir adlarının marka olarak tesciline ilke olarak bir engel bulunmadığının kabul edildiği, ayrıca aynı KHK’nın 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markaların, (f) bendinde ise mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak markaların tescil edilemeyeceğinin düzenlendiği, bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında, dava konusu marka başvurusuna konu işaretin tek başına bir ilçe ismi olan “Sultanbeyli” olmayıp kullanılacağı mal ile birlikte “SULTANBEYLİ ET & BALIK” olması , “Sultanbeyli” denildiğinde...