İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ... ibaresinin doğal kaynak suyu bakımından ünlü bir coğrafi yer ismi olduğu, bu yönden su ürünleri için markasal olarak ayırt edici niteliğinin bulunmadığı, bunun yanında coğrafi işaret olarak... sayı ile Çine Belediyesi tarafından coğrafi işaret tesciline konu edildiği, davacının markasının ... ... .... ibareli olduğu, su ürünlerini içerdiği, markada bulunan ... ibaresinin coğrafi kaynağı işaret ettiği, bu nedenle ayırt edici bir işaret olarak nitelendirilemeyeceği, başvuru konusu işaretin ise ... ... ibaresinden oluştuğu, 32 sınıf ürünleri içerdiği, görsel sescil ve anlamsal olarak davacı markası ile başvuru konusu işaretin iltibasa neden olacak derecede benzerliğinin bulunmadığı, zira ortak olan unsurun davacı markasında ayırt ediciliği bulunmayan yardımcı unsur konumunda bulunduğu davalı şirketin anılan ... bölgesi kaynak suyu ile ilgili ticari faaliyette bulunma hakkının varlığına yönelik herhangi bir savunma veya kanıt olmadığı,...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; MADRAN ibaresinin doğal kaynak suyu bakımından ünlü bir coğrafi yer ismi olduğu, bu yönden su ürünleri ve türevleri için markasal olarak ayırt edici niteliğinin bulunmadığı, bunun yanında coğrafi işaret olarak C 2013/014 sayı ile Çine Belediyesi tarafından coğrafi işaret tesciline konu edildiği, davacının markasının PINAR MADRAN SU ibareli olduğu, su ürünlerini içerdiği, markada bulunan MADRAN ibaresinin coğrafi kaynağı işaret ettiği, bu nedenle ayırt edici bir işaret olarak nitelendirilemeyeceği, başvuru konusu işaretin de "DEĞER MADRAN" ibaresinden oluştuğu, bu işarette de MADRAN ibaresinin yardımcı unsur konumunda olduğu, başvurunun 32/1, 2, 3, 4. sınıf ürünleri içerdiği, görsel, sescil ve anlamsal olarak davacı markası ile başvuru konusu işaretin iltibasa neden olacak derecede benzerliğinin bulunmadığı, zira ortak olan unsurun davacı ... davalı markasında ayırt ediciliği bulunmayan...
nin bölge ile özdeşleşen halıyı 01.09.1996 tarihinde coğrafi işaret olarak TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, Türk Halısının uğradığı deformasyonu önlemek ve halıcılık ve el sanatlarını korumak amacıyla kurulan ... Halı AŞ'nin özelleştirme kapsamında ... ile birleştiğini, davalı şirketin söz konusu halı için gerekli denetimleri yapamadığını ve Döşemealtı halısının önemini her geçen gün kaybederek yok olma tehlikesi ile baş başa kaldığını, bu durumun 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunmasına ilişkin KHK’nın 14 ve 20. maddelerine aykırı olduğunu, davalının gerekli denetim ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek ... Halısının coğrafi işaret tescilinin hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalı TPMK vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
, davalının internet sitesinde "Bambu ile özel tezgahlarda dokunan, dokuma sonrası el halısı işlemlerinden geçirilen, yoğun el emeğine sahip halı" açıklamasının, ürünün nitelik ve özellikleri konusunda tüketiciyi yanılgıya götürecek nitelikte olduğunu ileri sürerek davalının eylemlerinin davacının coğrafi işaret tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespiti, men'i ve ref'ine karar verilmesini talep etmiştir....
Bölgesi Zeytinyağları” menşe adlı coğrafi işaretin tescilini istediğini, davalı Tariş'in Coğrafi İşaret tescil talebinde bulunmaya hak ve yetkisinin olmadığını, 2572 sayılı Kanun'un 7. maddesine göre hazırlanan Birlik Ana Sözleşmesi'nde böyle bir yetkisinin bulunmadığını, ... Bölgesinin ..., Havran, Burhaniye, Gömeç ve Ayvalık'tan oluştuğunu, burada üretilen yağların diğer yöre yağlarından duyusal özellikleri itibariyle farklı olduğunu, tüccarların ... Bölgesi yağlarını diğer yağlardan daha pahalıya aldığını, oysa başvuru yapan Tariş'in bu bölgeyi genişleterek esas başvuruda üretim alanını Coğrafi İşaret KHK'nın 3. maddesine aykırı şekilde “Kaz Dağları ve Marda Dağları ile çevrelenen ... ... Bölgesi, Ezine, Ayvacık, ..., Havran, Burhaniye, Gömeç, Ayvalık, Altınova, Dikili, Bergama, Zeytindağ, Aliağa bölgeleri” olarak genişlettiğini, ... Dağları'nın bu olumlu imajını ......
(S.Arkan; Marka Hukuku Cilt I; Ankara 1997; s.87) SMK m.5/1-i hükmüne göre; Tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler, marka olarak tescil edilemezler. Maddenin gerekçesinde belirtildiği üzere, madde fıkrası ile tescilli bir coğrafi işaretten oluşan veya tescilli bir coğrafi işareti içeren markaların tescil edilemeyeceği hüküm altına alınmış olup, bu düzenleme ile müstakil bir sınai mülkiyet hakkı olan coğrafi işaretlerin korunması amaçlanmıştır. Koruma kapsamı tescilli coğrafi işaretin ilgili olduğu mal veya hizmetler gözetilerek belirlenecektir (Yasaman, Hamdi 'Marka Hukukuna İlişkin Temel Yenilikler' : Şehirali Çelik, Feyzan Hayal (Editör) (2017) 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu Sempozyumu, Ankara, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü.)....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile MADRAN ibaresinin doğal kaynak suyu bakımından ünlü bir coğrafi yer ismi olduğu, bu yönden su ürünleri için markasal olarak ayırt edici niteliğinin bulunmadığı, bunun yanında coğrafi işaret olarak C2013/014 sayı ile Çine Belediyesi tarafından coğrafi işaret tesciline konu edildiği, davacının markasının PINAR MADRAN SU ibareli olduğu, su ürünlerini içerdiği, markada bulunan MADRAN ibaresinin coğrafi kaynağı işaret ettiği, bu nedenle ayırt edici bir işaret olarak nitelendirilemeyeceği, başvuru konusu işaretin ise SIRMA MADRAN ibaresinden oluştuğu, 32 sınıf ürünleri içerdiği, görsel sescil ve anlamsal olarak davacı markası ile başvuru konusu işaretin iltibasa neden olacak derecede benzerliğinin bulunmadığı, zira ortak olan unsurun davacı markasında ayırt ediciliği bulunmayan yardımcı unsur konumunda bulunduğu davalı şirketin anılan MADRAN bölgesi kaynak suyu ile ilgili ticari faaliyette bulunma...
konusu başvuru kapsamında yer alan mallar yönünden "..." yer adlarının coğrafi işaret nİteliğinde olmadıkları, diğer bir deyişle "...'...
, ancak coğrafi işaret başvuruları ile ilgili tescil prosedüründe yayına karşı itiraz edildikten sonra ikinci kez itiraz hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle itiraz başvurularının reddedildiğini, bu kararla Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki 5000 sayılı Kanunun 10. maddesine aykırı davranıldığını, dava konusu YİDK kararında belirtilen coğrafi işaretlerin tescili prosedüründe yapılan itirazların YİDK tarafından incelenmesine dair hüküm bulunmadığı için itiraz hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığı yönündeki gerekçenin yerinde olmadığını, Antep fıstığı coğrafi işaret tescil belgesi kapsamında söz konusu siirt fıstığının tescilli Antep fıstığı içinde yer alan beş çeşit fıstıktan (Uzun, Kırmızı, Halebi, Siirt ve Ohadi) biri olarak yer aldığını, davaya konu tescil işleminde daha önce Antep fıstığı adına tescilli Uzun, Kırmızı, Halebi, Siirt ve Ohadi çeşitlerinin de siirt fıstığının bir çeşidi gibi sunulduğunu, ayrıca bir tescile konu olamayacağını ileri...
Lokumu ibaresinin C2006/9 sayı ile mahreç kaydı olarak coğrafi işaret tescilinin bulunduğu, başvuru kapsamında şekerlemeler ürünün satışı ile ilgili perakendecilik hizmetinin yer aldığı, bu haliyle işaretin coğrafi işaret tescilindeki ürün ve nitelikleri ile ilgisiz bulunduğu, ... Lokumunun tanınmışlığını bilen ortalama hizmet alıcı kişilerin işaret ile sunulan hizmetleri doğrudan ilişkilendirmesinin ve bir bağ kurmasının kaçınılmaz olduğu, başvurunun bütün olarak kötüniyete işaret ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....