Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER 1-Standart Otogaz Bayilik Sözleşmesi 2-Taahhütname, İhtarname 3-Tarafların ticari defter ve kayıtları 4-Bilirkişi raporu 5-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE Dava, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin haksız olarak davalı tarafından feshi iddiası ile açılan kar mahrumiyeti istemine ilişkindir. Cezai şart, borçlunun alacaklıya karşı mevcut bir borcu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ödemeyi vaad ettiği, hukuki işlem ile belirlenmiş ekonomik değeri olan bir edimdir. Cezai şartın amacı, borçluyu borca uygun davranmaya sevketmektir. Cezai şart, asıl alacağı kuvvetlendirme amacı güder. Bu bakımdan cezai şart, kuvvetlendirilecek asıl borcun mevcut olmasını gerektirir. Asıl borç yoksa cezai şart da söz konusu olamaz. Bu niteliği itibariyle cezai şart asıl borca bağlı fer'i bir borçtur. Asıl borç, mevcut ve geçerli ise, cezai şart da borç doğurur....

    'in fesih sebebi ile uğradığı uğrayacağı zararlardan, kar mahrumiyeti miktarından mahsup edilmeyeceğini, Ürün Alım Taahhütnamesi (g ); " bu ahvalde işbu taahhüdümüzün ve kar mahrumiyeti miktarının anlaşmalarda öngörülen cezai şart miktarına hiçbir şekilde mahsup edilmeyeceğini, haklı nedenle fesih halinde cezai şarta ilaveten talep edilebileceğini, " davalının kabul ve taahhüt ettiğini, Ticari uyuşmazlıklarda uygulanacak ticari hükümlerin; sırasıyla emredici hükümler, sözleşme hükümleri, yorumlayıcı hükümler, ticari örf ve adet ve genel hükümler olduğunu, müvekkilinin kar kaybı alacağının ve cezai şart alacağının ne şekilde hesaplanacağı ve ne durumlarda doğacağının taraflar arasındaki sözleşme ve taahhüt hükümleri ile taraflarca önceden kararlaştırıldığını, Kar mahrumiyeti alacağının niteliğinin cezai şart olarak isimlendirilmesi halinde bile her iki cezai şart alacağının sebeplerinin farklı olup, iki alacak kaleminin de ayrı ayrı talep edilmesine hiçbir engel bulunmadığını(Yargıtay 19...

      Somut uyuşmazlıkta ise, davacı taraf, diğer taleplerinin yanında davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra gerçekleşen eylemi sebebiyle cezai şart istemektedir. Rekabet yasağının iş sözleşmesinin bitiminden sonraki bir tarihte ihlal edilmesi iş mahkemelerini görevli olmaktan çıkarmaktadır. Ayrıca rekabet yasağının belirlenmesinde ticari sırrın ne olduğu uzman mahkemelerce değerlendirilmesi gereken ve piyasa şartlarıyla sıkı sıkıya bağlı bulunan ticari bir konudur. Kaldı ki, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesiyle kanun koyucu çok açık bir şekilde 818 sayılı Kanun'un 348. maddesinden kaynaklanan davaların mutlak ticari davalardan olduğunu öngörmüştür. Mutlak ticari davalar herhangi bir unsurun, bağlama noktasının veya sebebin davanın ticari niteliğini değiştirmediği, mahkemenin kanaatinin rol oynamadığı davalardandır....

        defterleri de dikkate alınarak gelen yazı cevaplarıyla birlikte cezai şart alacağı ve kar mahrumiyeti miktarlarının davalının ekonomik mahvına sebep olup olmayacağı hususunda rapor hazırlanması için dosya bilirkişi heyetinde görev alan mali müşavir ...'...

          Dairemizin 10.12.2013 tarihli, 2013/14074 esas sayılı, 2013/19635 karar sayılı ilamında “Taraflar arasındaki uyuşmazlık, akaryakıt bayilik sözleşmesinde ve sözleşme eki asgari alım taahhüdünde öngörülen yıllık asgari ürün alımı taahhüdüne aykırı davranıldığı iddiasına dayalı cezai şart alacağından kaynaklanmaktadır. Davaya konu uyuşmazlığın çözümünde, cezai şarta ilişkin hükümlerin tartışılıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Cezai şart, borçlunun alacaklıya karşı mevcut bir borcu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ödemeyi vaad ettiği, hukuki işlem ile belirlenmiş ekonomik değeri olan bir edimdir. Cezai şartın amacı, borçluyu borca uygun davranmaya sevketmektir. Cezai şart, asıl alacağı kuvvetlendirme amacı güder. Bu bakımdan cezai şart, kuvvetlendirilecek asıl borcun mevcut olmasını gerektirir. Asıl borç yoksa cezai şart da söz konusu olamaz. Bu niteliği itibariyle cezai şart asıl borca bağlı fer'i bir borçtur. Asıl borç, mevcut ve geçerli ise, cezai şart da borç doğurur....

            Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 10.10.2019 NUMARASI: 2019/221 Esas - 2019/1090 Karar DAVA: Ceza koşulu alacağı (İşçinin rekabet yasağının ihlalinden kaynaklanan) Taraflar arasındaki cezai şart alacağı davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, her iki taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

              Davacı tarafça cari hesap alacağı talep edilmiş olup, ihtara rağmen davalı taraf ticari defterlerini inceleme için sunmamış, davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ve sahibi lehine delil vasfına haiz ticari defter kayıtları ile davalının bakiye 6.270,68-TL cari hesap alacağının bulunduğu belirlenmiştir.Mahkemece de davacının bu tutarda alacaklı olduğu yazılmasına karşın, gerekçe ile çelişki oluşturacak şekilde 5.270,68-TL cari hesap alacağına hükmedilmesi yerinde bulunmamıştır. Davacının ikinci talebi, sözleşmenin 4 ve 8. maddelerine dayalı cezai şart istemine ilişkindir. Söz konusu cezai şart, seçimlik cezai şart niteliğinde olup, TBK'nın 179/1. maddesine göre "Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir"....

                şart istediklerini, reklam hizmeti karşılığında 519.141,00 TL hizmet bedeli istediklerini ve cari hesaptan kaynaklanan bakiye 8.460,46 TL talep ettiklerini fazlaya dair taleplerini de saklı tuttuklarını belirterek, hükmedilecek bedele de 31/12/2016'dan itibaren ticari faiz yürütülmesini talep ve dava etmiştir....

                  Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/254 Esas KARAR NO: 2022/806 DAVA: İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması veya Devrinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 10/04/2021 KARAR TARİHİ: 04/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari işletmenin satılması veya devrinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında -----tarihli sözleşme akdedildiğini, müvekkilinin ---- hissesinin davalıya devretmeyi taahhüt ettiğini, davalının ---- bedelini işletme bünyesinden kazanarak ödemeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin, taraflar arasındaki sözleşme gereklerini yerine getirdiğini, ancak davalının sözleşme gereğince taahhüt ettiği şekilde işbu hisselere karşılık ödemeleri yapmadığını, müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili için-----dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını davalının itirazı neticesinde icra takibinin durduğunu, Davalının kötü niyetli olarak ve müvekkilin alacağını...

                      UYAP Entegrasyonu