Mahkemece; kuruma fatura edilen ..., ..., ..., ... adlı kurum sigortalısı hastalar adına sahte olarak düzenlendiği belirtilen reçeteler ile ilgili sahteciliğin kimin tarafından yapıldığı, eczacı veya çalışanlarının bu eylemi yapanlar ile iş birliği içinde olup olmadıkları, davacı eczacının kasti bir davranışının bulunup bulunmadığının belirlenemediği, kastın varlığı ile ilgili davalı kurumca bir tespitin de yapılmadığı, uygulanan cezai işlemlerin davalı kurum tarafından somut delillere dayanılarak yapılmadığı kesin olarak belirlendiğinden bu işlemlerin mevzuata uygun olmadığı ve yersiz olduğu, dava dışı hasta ...’ın reçetesi nedeniyle protokolün 5.3.6 maddesine göre uygulanan 500,00 TL lik cezai işlemin de hastanın tanık olarak alınan ifadesinde katılım payını davacı eczaneye ödediğini beyan etmiş olması nedeniyle yerinde olmadığı kesin olarak belirlendiğinden dava konusu yapılan cezai şart, reçete bedeli ve ayrıca uyarıya ilişkin işlemin iptaline, davacının davalı kuruma cezai şart ve...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki cezai işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı idarenin 11.03.2009 ila 31.10.2009 tarihleri arasındaki ....isimli firmanın mesul müdürlüğünü yaptığı döneme ilişkin olarak gönderdiği 11.08.2010 tarihli yazı ile kurumla olan sözleşmesini fesh ederek idari para cezası tahakkuk ettirdiğini ileri sürerek idari para cezasının ve sözleşmenin feshi tarihinden itibaren mahrum kalınan kar bedeli toplamı 7.300, 00 TL nin faizi ile tahsiline ve sözleşmenin haksız feshine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, HMK nun 150....
KARAR Davacı özel hastane, davalı idare ile aralarında Özel Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi imzalandığını ve bu kapsamda kurum sigortalılarına sağlık hizmeti verildiğini, 2011 yılında tedavi gören davalı kurum sigortalılardan fazla ilave ücret aldığının tespit edildiğinden bahisle toplam 29.669,40 TL cezai işlem uygulanmasına karar verildiğini ve cezanın davacının alacaklarından mahsup edildiğini, kurum tarafından verilen bu cezanın hukuka ve usule aykırı olduğunu ileri sürerek cezai işlemin iptali ile davacı hastaneden kesilen 29.669,00 TL 'nin işlem tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, yapılan işlemin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, cezai işlemin iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit, muazaranın giderilmesi, cezai işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
Davacı vekili; reçetedeki ürünlerin müşterilere teslim edilmemiş olmasına rağmen teslim edilmiş gibi gösterildiğinden bahisle davacı optisyen hakkında 20.000,00 TL. cezai şart uygulanmasına karar verildiğini, ancak uygulanan cezai işlemin haksız ve yersiz olduğunu ileri sürerek cezai işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; yapılan işlemin hukuka ve usule uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; 01/02/2020 havale tarihli bilirkişi heyeti raporu benimsenerek bu rapordaki görüş doğrultusunda" reçetelerdeki ürünlerin müşterilere teslim edilmediği halde davacı tarafından teslim edilmiş gibi gösterildiği, bu sebeple davacı hakkında cezai işlem uygulanmasının yerinde olduğu" kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Davacı eldeki dava ile davalı tarafından sahibi bulunduğu eczanesine haksız olarak uygulanan toplam 382.717,73 TL cezai şart ve reçete bedelinin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiş, davalı ise kurumca yapılan inceleme sonucunda reçete arkasındaki imzaların reçete sahibine veya yakınına ait olmadığının tespit edildiğini ve sözleşme gereği uygulanan cezai işlemin yerinde olduğunu savunmuştur. Dosya arasında bulunan 13/03/2015 tarihli bilirkişi raporunun hesaplama bölümünde; kurumun mahsup ettiği bedel (kurumun mahsup fişi dosya arasında olmadığından beyanlara göre yazılmıştır) 382.717,73 TL olarak ve davacıya iadesi gereken bedel ise 272.786,21 TL olarak hesaplanmış olup mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulü ile 272.786,21 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde söz konusu cezai işlemin kurum tarafından izmir 19....
KARAR Davacı,davalı kurum yetkilileri tarafından işletmiş oldukları diyaliz merkezinde yapılan denetim sonucu, sözleşmenin 3.1.3.3. maddesi gereğince ilave ücret alınmasına ilişkin bilgilendirme tabelasının bulundurulmadığı, sözleşmenin 3.1.10.3. maddesi gereğince davalı kuruma bildirimi yapılmayan iki cihaz kullanıldığı ve sözleşmenin 3.1.13.2. maddesine göre davalının izin verilmeyen bir başka ... hizmeti sunucusundan hizmet alınarak kuruma fatura edildiği gerekçesiyle toplam 30.000 TL cezai şart uygulandığını ve fatura bedeli olarak toplam 470 TL'nin hakedişten kesildiğini belirterek bu haksız uygulamanın iptali ile şimdilik 10.000 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacıya uygulanan cezai işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davalı tarafından sözleşmenin 3.1.10.3....
Kararın, kaynak kullanımını destekleme fonu payı üzerinden hesaplanan cezai faizin iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince: Kaynak kullanımını destekleme fonu payı tutarı üzerinden, 07/06/1988 tarih ve 19835 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1988/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 8. maddesi uyarınca müeyyide olarak cezai faiz istenmiş olup, anılan Bakanlar Kurulu Kararına göre cezai faiz hesaplanması, Anayasa'nın 38. maddesinde ifade edilen "Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Bu durumda dava konusu işlemin fon payı üzerinden hesaplanan cezai faize ilişkin kısmının bu gerekçeyle iptali gerekirken, yukarıda değinilen gerekçeyle iptali yolunda verilen mahkeme kararının anılan hüküm fıkrasında da sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, 2....
kabiliyeti hususunun ceza yargılaması yönünden sonuç doğuracağı, davacının kimlik tespiti yapma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı, davacı eczanenin eylemi sabit olup, yapılan işlemin protokole uygun olduğu dolayısıyla uygulanan cezai işlemin hukuka uygun olduğu, tereddüte ya da duraksamaya mahal bırakmayacak şekilde sabittir....
Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Sağlık Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğünün 13/08/2013 tarih ve 83770546/13171447 sayılı işlemlerine istinaden davacıya uygulanan 07/01/2014 tarih ve 29010312/2/92364 sayılı işlemin iptaline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile davalı Kurum tarafından hakkında uygulanan cezai işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın hukuka ve protokole aykırılığının tespiti ile işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Sigortalı ... isimli hasta 30.07.2013 tarihinde davalı kuruma verdiği dilekçede; 12.11.2012 tarihinde ... ilinde bulunmadığı halde bir eczanede adına reçete kaydı yapıldığını öğrendiğini ve gerekli işlemin yapılması için başvurduğunu beyan etmiştir ve kurum da bu dilekçe üzerine başlattığı soruşturma sonucu davacı eczacı hakkında cezai işlem tesis etmiştir....