WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece kusur değerlendirme sinin hatalı yapıldığını, davalı erkeğin kusurunun bulunmadığını, evlilik birliğinin sona ermesinde davacının kusurlu davranışlarının etkili olduğunu, davacı kadın lehine nafaka ve tazminat koşullarının oluşmadığını, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının fazla olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesi kararının nafaka ve tazminatlar yönünden kaldırılarak, davacının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, boşanma davası niteliğindedir....

Davacı kadın vekilinin; kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m. 175/1).Nafaka yükümlülüğünde kusur aranmaz (TMK m. 175/2). Davacı kadının çalışmadığı, sürekli ve düzenli gelirinin bulunmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği sabittir. Boşanmaya neden olan olaylardaki kusur durumu da gözetilerek kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi isabetlidir. Ancak; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı azdır....

Mahkemece, sözleşme yapıldığı zamandaki şartların davacı yönünden olağanüstü şekilde ağırlaşması veya hakkaniyetin yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmesi hallerinin gerçekleşmesinin sözkonusu olmadığı kanaatine varıldığından bu sebeple nafakanın dava tarihinden geçerli olarak tamamen kaldırılması veya azaltılması talebi yerinde görülmediği, ilgili sağlık kurulu raporu ve davalının hamileliğinin başlangıç tarihi dikkate alındığında yoksulluk nafakasının 03/03/2012 tarihi itibariyle kaldırılması şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varıldığından TMK 176/3. maddesi gereğince yoksulluk nafakasının 03/03/2012 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2. maddesi gereğince; Bergama 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 11/02/2020 tarih ve 2019/520 Esas - 2020/73 Karar sayılı kararının, davalı erkek lehine kusura ilişkin vakıa, davacı kadın lehine yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarları yönünden GEREKÇESİNİN ve HÜKÜM FIKRASININ yukarıda belirtilen şekilde DÜZELTİLMESİNE ve YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE, tarafların diğer istinaf itirazlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2- a)Davacı kadının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 15.000,00 TL maddi tazminatın davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, b)Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin...

    -TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00.-TL maddi, 50.000,00.-TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalının cevap dilekçesi vermediği anlaşılmış olup, duruşmadaki beyanında; boşanmak istemediğini, nafaka ve tazminat ödeyecek gücünün olmadığını beyan etmiştir....

    c) Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı- karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarı da 1. bentte gösterilen sebeple davacı- karşı davalı erkeğin temyiz dilekçesinin kusur belirlemesi yönünden REDDİNE, yukarıda 2/b ve 2/c bentlerinde gösterilen sebeplerle temyiz edilen Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4....

      Temyiz Sebepleri 1.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak davanın kabulü ile fer'îlerine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen kusurlara göre hükmedilen tazminat ve nafaka miktarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

        O halde, kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve toptan nafaka miktarı isabetlidir. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini; 186.maddesi, eşlerin oturacakları konutu birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen kadının erkeğe oranla az kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md.4, TBK.md.50 ve 52) dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekir....

        Davacının nafaka ile maddi manevi tazminat talepleri incelendiğinde; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacının ihtiyaçları, paranın satın alma gücü, genel ekonomik esaslar ile hak ve nesafet ilkeleri nazara alınarak, TMK 169 ve 175. maddeleri gereğince davacı lehine uygun miktarda tedbir ve yoksulluk nafakasına karar vermek gerekmiştir. Boşanmaya neden olan olaylarda kusursuz bulunan davacının mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiğinden, TMK 174/1 maddesi gereğince tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile evlilik süreleri dikkate alınarak davacı lehine 20.000,00.-TL maddi tazminata hükmedilmiştir. Mahkememizce hükme esas alınan davalının kusurlu davranışları, davacının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olmadığından davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."...

        Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlâki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. 24....

          UYAP Entegrasyonu