WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hüküm altına alınan tazminatlar ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile yoksulluk nafakasının reddine, eşit kusur nedeniyle de tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

    az olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasını, talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir....

    , davacı karşı davalı kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

      Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, davalı erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu bulunması, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK' 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1- 2) tazminat takdiri gerekir....

      Ortak çocuklar yararına nafaka her zaman talep edilebilir, yoksulluk nafakası ise kanunda; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı şeklinde düzenlenmiştir(TMK m.175). Tarafların Alanya 3. Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi’nin 29.02.2009 tarihli ve 19.03.2009 tarihinde kesinleşen mahkeme kararıyla anlaşmalı olarak boşandıkları anlaşılmaktadır. Boşanmaya ilişkin mahkeme ilamında, tarafların anlaşmalı olarak boşanmaları nedeniyle taraflara ilişkin bir kusur belirlemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı eşe kusur yüklenemez. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat yükümlüsünün kusurunun varlığı gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, nafaka miktarları, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri, erkeğin davasındaki tazminat talepleri ile kişisel ilişki yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında erkeğin eşine, annesinin evini kendi üzerlerine yaptırması için baskıda bulunmak suretiyle ekonomik şiddet uyguladığının, boşanmaya sebep olan olaylarda netice itibariyle tarafların yine de eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre davalı-davacı...

          Tüm dosya kapsamı ve davalının istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; tarafların boşanması sonucunda davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği 07/10/2019 tarihinde sona erdiği, eldeki davanın boşanma davasından sonra açılan yoksulluk nafakası talebine ilişkin olduğu, tarafların boşanmaya sebebiyet veren kusurlarının boşanma kararında eşit olarak kabul edildiği ve bu şekilde kesinleştiği, bu davada yeniden kusurlu değerlendirilmesi yapılamayacağı, boşanmakla kadının yoksulluğa düşeceği, TMK'nun 175.maddesindeki koşulların oluştuğu dikkate alındığında, davacının talebinin kabulüne karar verilmesinde ve hükmedilen nafaka miktarında, nafakaya yıllık artış oranı olarak ÜFE'nin belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, AAÜT'nin 9/2.maddesi uyarınca nafaka davasının kısmen reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde...

          Ne varki tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve evlilikte geçen süre dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarları azdır, bu nedenle kadının tazminatlara ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne; Boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddi desteğini yitiren davacı birleşen dosya davacısı kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, 25.000,00 TL maddi tazminat ve 30.000,00 TL manevi tazminat dairemizce hüküm altına alınmıştır....

          Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davalının ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının ağır kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmaların karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, davacının kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri kapsamında davacı lehine maddi manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2) takdir edilmesinde, düzenli işi ve geliri bulunmayan bu anlamda boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın için yoksulluk nafakası takdir edilmesinde, takdir edilen yoksulluk nafakası miktarında da usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin kusur tespiti, maddi manevi tazminat takdiri, yoksulluk nafakası takdiri ve miktarına yönelik istinaf taleplerinin de reddine karar...

          Ne var ki, davacı sözlü olarak, 09.11.2014 tarihli ve davacı vekilinin de katıldığı duruşmada, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında kullanabileceği hakkını kullanmış ve tazminat ile nafaka isteminde bulunmuştur. Bu durumda, temyiz edenin sıfatı ve temyizin kapsamı dikkate alındığında, davacının, bu istemlerin süresinde olduğunun kabulüyle; 1-Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin, "Birlikte yaşamaktan kaçındığı ve birlik görevlerini yerine getirmediği", boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının ise kusursuz olduğu anlaşılmaktadır. O halde, davacının Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi gereğince istediği maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı kadının yoksulluk nafakası niteliğindeki istemi hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir....

            UYAP Entegrasyonu